kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Ocak 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Türk insanı üretemez negatif düşünür!

04.01.2009
Yaptığı pek çok işle haber olan manken Ece Sükan: 'Bu kız da her yerden çıkıyor' diyorlar. Çünkü Türk insanında birey olamamaktan, üretememekten kaynaklanan negatif enerji vardır. Dış kapının mandalına da kulak asmam!..
Modellik, moda editörlüğü, vintage butiği, moda programı, moda haftalarındaki röportajları, şimdi de 'Aşk Yakar' dizisinde rol alan dizi Ece Sükan her yaptığıyla haber oluyor. Partiye katılmış, tabak tasarlamış, Vogue'a çıkmış, Karl Lagerfeld'le röportaj yapmış, fotoğraf çekmiş vs. vs... Sükan bütün bunlara nasıl vakit bulduğunu hayattan ne beklediğini ve neler yaptığını All dergisine anlattı.

ECE SÜKAN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* Koltuğunuza kaç karpuz sığıyor? Aslında onu ben de çok düşündüm. Birçok iş yapmak, bir işte çok iyi olmayı engeller mi diye... Ama günümüzde insanlar tek bir şeyle yetinmiyor. Multi-fonksiyonel artık herkes. Sonuçta hepsi birbirini bir şekilde besleyen işler.

* Bu kadar çok şeyi bir arada yaptıran o itici güç ne? Tabii ki başarmak. İleriye dönük hedeflerim, planlarım yoktur ama şu anda enerjim yerindeyken yapabileceğim şeyleri yapmak istiyorum.

* "Her şeye el atma" diyorlar mı? Kesin! Sıfır noktasından gelen biri olsa ben de laf ederim. Ama birikimim, altyapım var. Bu işlerin hep bir ucundan tuttum, senelerdir uğraşıyorum, fikir üretebiliyorum. Birden ortaya çıkmadım ki...

KÖTÜ LAF BU İŞİN BEDELİ

* Bu sene her yerde sen vardın. İnsanların bir noktada, "Yeter artık Ece görmek istemiyoruz" demesinden korkmuyor musunuz? Diyorlar zaten! Türk insanında da öyle negatif bir enerji vardır. Birey olamamaktan, üretememekten kaynaklanan... "Bu kız da her yerden çıkıyor" derler. Dış kapının mandalına da kulak asmamak gerekiyor.

* Bir yandan da o insanlarla çalışıyorsunuz ama... Çok vurdumduymaz olamam. "Aah ben böyleyim canım" deyip kimseye aldırmamak da gerçekçi değil. Onu diyen insan bir şeye oynuyor demektir. On tane güzel laf duyarsın, iki tane de kötü lafı duyacaksın. Bu da bedeli...

* Birden ortaya çıkmadınız belki ama birden çok popüler oldunuz... Birçokları için öyle de görünüyor olabilir. Biz küçük bir camiadan birbirimizi tanıyoruz. Ama evinde oturup televizyon izleyen, beni oyunculuktan bilecek. O zaman da her gün yeni biri çıkıyor zaten.

* Psikoloji okumanın faydasını görüyor musunuz? Bu piyasada aslında sert olmak gerekirken ben daha kırılgan, daha hassas oluyorum. Psikoloji okuduğum için herkesi anlamaya, iyi düşünmeye çalışıyorum. 'Yok canım o öyle yapmaz'a getiriyorum. Ama bazen bu kadar ince düşünmekten dolayı zarar gördüğüm oluyor. Hele ki bu tip görsel işlerle uğraşan, vitrinin, kameranın önünde olan, sanat olsun, moda olsun, bu camialar daha egosantrik camialar olduğu için belki de bu kadar anlayışlı olmak çok da iyi değil.

* Bundan sonra neye ağırlık vereceksiniz? Vintage kıyafetlerin replikalarını üretmek gibi bir trend var dünyada. Böyle bir şey yapmak isterdim. Şu anda oyunculuk da potaya girdi. Şimdi santralistanbul'da moda editörlüğüyle ilgili bir atölye yapacağım. Arşivlerimi topluyorum onun için, bu kadar materyali toplamışken, bir web sitesi yapayım diyorum. Yine moda programı gündeme gelirse yapabilirim. Belki bir firmaya ufak bir prestij 'line'ı gibi bir şey yapabilirim.

KRİZDEN BEN DE ETKİLENDİM

* Moda programı sırasında kulislere girip çok büyük isimlerle röportaj yaptınız. Herkesin bildiği üzere bu çok zor bir şey. Nasıl başardınız? İletişimleri abim (Aslan Sükan) sağladı. Senelerdir yurtdışında yaşadığı ve fotoğraf çektiği için bağlantıları var. Ama çok çok zordu. Orada NTV'nin de bir payı yok çünkü. Türkiye'nin öyle bir statüsü yok orada. Kimse akreditasyon vermiyor. Hadi diyelim kulise girdin. Girsen bile röportaj listesinde adın yok zaten. O program bir sezon daha devam etseydi, onlar bizi davet etmeye başlayacaklardı. Givenchy'nin tasarımcısı Ricardo Tisci'yle defile sonrası sohbet edip çekim yapalım diye konuştuk. Mario Testino'yla tanıştık. Sonuçta kişide bitiyor yani, biraz prezantabl bir insansan, ortamlara ayak uydurabiliyorsan, girişkensen, iki kelam edebiliyorsan oluyor... Öyle olunca da sana "Nerelisin?"den önce "Ne iş yapıyorsun?" diyorlar. Hatta Türk olmam daha da ilgi çekti. Akılda kalıyor.

* Kriz sizi etkiledi mi? Bayağı bir etkiledi. Biraz harcamalarımı kesmeye çalışıyorum.
Haberin fotoğrafları