kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Şubesi de, lezzeti de bol

DENİZ ERBİL
17.10.2008
İstinye Borsa, Borsa restoranlar zincirine Adile Sultan Sarayı ile birlikte yeni katılmı. iki mekândan biri. Mekân, ülkenin dört bir yanından gelen kaliteli malzemelerle yapılan yemekleri ve tatlı mönüsüyle dikkat çekiyor..
İstinye Park AVM'nin en üst katından dışarı çıktığınızda, kendinizi lüks mağazalar meydanında bulursunuz. Otomobilinizle geldiyseniz, sıradan ziyaretçiler gibi en alt girişten ulaşılan parasız otoparka aracınızı bırakıp epey yol yürüyüp katları çıkmanıza gerek olmadan, onu bu meydandaki özel park görevlilerine de bedeli mukabili teslim edebilirsiniz.
Ünlü markaların aralarında paylaştırdıkları bu küçük meydanda dikkatinizi vitrinlerin şıklığı çeker; eğer o anda bir şeyler yemek isterseniz, büyük olasılıkla meydanın ortasında yer alan ve hemen göze çarpan Masa adlı modern restorana ya da alt katlardaki sayısız yeme içme mekânlarından birine doğru yönelirsiniz. Oysa bu meydana açılan küçük bir kapıdan girip, ister asansörle, ister merdivenlerden bir kat yukarı çıkarsanız, belki de İstanbul'un en güzel ve ferah restoranlarından biriyle karşılaşırsınız. İstinye Borsa'dır burası ve ancak dikkat ederseniz, kapıdaki Borsa tabelasını görebilirsiniz.
Üst kata çıkıp salona girdiğinizde sağda kalabalık iş yemekleri ya da özel davetler için küçük bir bölüm, solda ise İstanbul'un en etkileyici Amerikan barlarından biri yer alır. Barın üzerinde ultra modern şarap kavı gerçekten görülmeye değer. Bu kav, mekânın dekoruna önemli katkıda bulunur. Oturma grupları ve masalar arasındaki mesafeler geniş tutulduğu için, konuşulanlar komşu masalardan duyulmaz. Gerçi şu sıralar artık pek kullanılamasa da, yazın daha çok meydana tepeden bakan terasında yemek yenir.
İstinye Borsa, Borsa restoranlar zincirine Adile Sultan Sarayı ile birlikte oldukça yeni katılmış iki mekândan biri. İstanbul'da yeme içme kültürüne meraklılar en çok Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nin içinde bulunan Boğaziçi Borsa'yı bilirler. Çünkü burası grubun amiral gemisi niteliğindedir. Beyoğlu'ndaki self-servis Borsa'nın dışında, zincirin bir de Fenerbahçe'de tarihi bir köşkün bahçesinde yıllarca hizmet vermiş bir şubesi var ama burası epeydir restorasyon geçiriyor.
Borsa grubunun başındaki Rasim Özkanca Türk mutfağına gönül koymuş bir kişi. Türk yemeklerini özüne en küçük zarar vermeden Batılı anlayışla sunmayı hedef almış; ülkenin dört bir yanından en kaliteli malzemeleri araştırıp getirterek restoranlarında değerlendiriyor.
Aslında bir restoran için çok sayıda şubesinin olması dezavantaj sayılır. Çünkü titiz bir yöneticinin birkaç restoranda aynı kaliteyi tutturması çok zordur. Borsa'larda ise şube sayısının artışı ilginç bir avantaj sağlamış. Bu sayede bulunabilecek en iyi pide, mantı, kebap ya da tatlı ustaları gruba katılabiliyor. Silivri yöresinde tava yoğurdu yapan ustaların sayısı çok azalmışken, bir mandıra sadece Borsa'lar için üretim yapıyor, kurulan başarılı lojistik ağ sayesinde örneğin Kelkit Havzası'ndan madımak, Mardin'den nar ekşisi, Trabzon'dan özel mısır unu ve daha nice en iyi yerel ürün grup restoranlarına ulaşıyor.
Mönüde fındık lahmacun, içli köfte, Gavurdağ salatası, Adana, Urfa, şiş ve patlıcanlı kebaplardan örneklerin yer aldığı karışık Anadolu usulü kebap gibi kebapçıların alanına giren yemekleri de bulabiliyorsunuz. Hem de çok iyi bir kebapçıda yiyebileceğiniz kalitede. Ayrıca yoğurtlu Bursa kebabı ve döner kebap gibi İstanbul ve Bursa usulü kebaplar da var. Döner, İstanbul'da yiyebileceğiniz en iyi dönerlerden.
Börekler, özellikle de su böreği iddialı. Ama Adapazarı fasulyesinden yapılmış ılık pilakiyi, Trabzon kuymağını da aynı derecede önemsemek gerek. Bence bir yemeği en iyi değerlendirenler, onu çok iyi yapan kişilerdir. Keşkek ise zor bir yemektir. Keşkeği ile ünlü, ailemin büyüğü bir hanımla gittiğimde, lavaş pide çemberi içinde sunulan keşkekten tattırdım, hiç kusur bulamadı.
Bütün iyi Türk lokantalarında olduğu gibi burada da ana yemekler kırmızı et ağırlıklı. Kuzu tandır, kuzu etinden Akçaabat köftesi ya da dana kıymasından, yanında mandıra yoğurdu ile servis edilen Borsa usulü köfte birer başyapıt. Ama kaç kez Karadeniz'den özel olarak getirilmiş taptaze tekir, mevsiminde lüfer ya da palamut tattıysam, en başarılı balık lokantalarındaki kadar iyi pişirildiğini gözledim.
Turşudan humusa, taramadan piyaza, lakerdadan füme balık tabağına dek tüm mezeler özenle seçilmiş ya da hazırlanmış. Tatlılarda künefe, kaymaklı ekmek kadayıfı, kaymaklı ayva tatlısı, kırılmış ceviz ile kabak tatlısı, fırın sütlaç ve nihayet yanında vanilyalı dondurma ile servis edilen çikolatalı suflenin her birini çeşitli kereler tatmış biri olarak, Borsa'nın tatlılarına da mutlaka midede yer ayrılması gerektiğini söyleyebilirim.
Gelelim şarap mönüsüne. Şarap firmalarının dikte ettikleri markalarla değil, anlayanların seçtikleriyle oluşturulmuş, tümüyle Türk şaraplarından bir araya getirilmiş bir mönüsü var.
Doluca ve Kavaklıdere'nin ürünleri ağırlıklı ama Corvus, Sevilen, Terra gibi markalara da yer verilmiş.
Haberin fotoğrafları