kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Magnus Carlsen

Dâhi mi, deli mi?

ÖZGÜR AKMAN
20.12.2008
Satrançla ilgilenen herkesin dikkatle takip ettiği Norveçli Magnus Carlsen'in doğal olarak oyunları, ne kadar yetenekli olduğu ve gündemde olduğu için FIDE Grand Prix'den çekilmesi gibi konular konuşuluyor. Nasıl biri olduğuna gelince genelde birçok satranççıdan farklı bir profil çizmediği düşünülüyor. Utangaç, medyadan kaçan, asosyal, hatta anormal... Bununla birlikte sanıldığından farklı biri Carlsen...
Dresden'de önce babasıyla sonra kendisiyle tanışmamdan sonra ilk izlenimlerimin aksine farklı bir Magnus Carlsen gördüm. Evet, çekingen ve dışa dönük biri değil, ama sosyal olmadığını, hatta otistik olduğunu düşünenler yanılıyor. Dresden'deki ilk konuşmalarımızda göz temasından özellikle kaçması, bana yanılmış olabileceğimi düşündürdü. Ama konuşup, iç dünyasına açılan kapı aralandıkça renkli bir kişiliği olduğunu gördüm. Asosyal, kazandığı büyük paraların (International Herald Tribune'de Dylan Mcclain imzalı haberde yazdığı gibi) etkisinde kalan değil, aslında dünyaya farklı gözlerle bakan çok yetenekli bir çocuk. Nabokov'un Lujin Savunması'nda ve Zweig'ın Satranç'ında örnekleri sunulan "Bütün iyi satranççılar biraz delidir," önermesini doğrulamıyor, aksine çürütüyor. Birçok iyi satranççı gibi özel bir idolün ismini vermekten kaçınıyor; fakat hem günümüzdeki hem de tarihteki iyi oyuncuların oyunlarını dikkatle incelediğini söylüyor.
Satranç stili meselesine gelince... Her oyuncunun belli tarzı olur, ama Karpov gibi "Stil mi? Benim stilim yok," diyerek satrancın doğrularını uygulamanın en önemli şey olduğunu düşünüyor. Cevabı benzer ve ilginç.
Onun ölçütü "Doğal görünen hamleler yapıp, taşlarının uyumlu çalışmasını sağlamak." Magnus Carlsen için söylemesi kolay! 2008'de zirveye ait olduğunu, Corus A'yı eş puanla, Foros Süper Turnuvası'nı da tek başına kazanmasının ardından eylül ayında Bilbao Ustalar Turnuvası'nda her maç güncellenen 'canlı' dünya sıralamasında birinciliğe çıkarak gösterdi. Kendisi bile bunu en büyük başarıları arasında sayıyor. Onu zirveye taşıyan faktörler ise ona göre kazanma hırsı ve hisleri... Carlsen, sadece bir dünya şampiyonu değil, Kasparov gibi satranca heyecan getirecek bir marka olarak görülüyor. O yüzden attığı her adım olay oluyor.
Henüz satrancı tanıtmak ve ismini marka haline getirmek için belirgin bir çabası yok. Hakkında çıkan Harika Çocuk adlı kitabı ve amansız bir sağlık sorunuyla boğuşan Dusan Popovic'e para toplanması için ücret almadan yaptığı simültane gösteriyle iyiliğe çok da uzak durmadığını gösterdi. Zaten bu etkinliklerin "Çok hoşuna gittiğini," söylüyor.
Satranç dünyasının gözbebeğinin sunulan profilinden çok farklı olduğu kesin... Bekleyin ve görün!
Haberin fotoğrafları