Fast-food ve Milli takım

Çekine, sıkıla, tereddüt içinde izlemeye koyulduğumuz Bosna Hersek maçında ancak ikinci devre rahat olabildik. Yapılan değişikliklerle dönmeye başlayan milli takımın çarkı açıkçası umulandan da hızlıydı. Bu hızda, beklediğimiz gibi çıkmayan Bosna Hersek takımının da katkısı büyüktü.
Maç sonrası gündem Batuhan idi. 17 yaş ve 1.97'lik boyu ile seramonide yan yana durduğu kaleci Volkan'ı bile gölgede bıraktı. Kadroya girmesi olaydı. Sakatlanması ve çıkan kolu ardından yapılan yorumlar da ciddi olay oldu. Bu yorumlar maç sonrası TV programlarına sirayet etti. Örneğin; Pazartesi akşamı Mehmet Şeyho'nun programında Batuhan'la ilgili Levent Tüzemen'i eleştiren yorumcu (!), Batuhan'ı bırakıp onun fast-food beslenmesinden bile bahsetti.

VOLKAN'A ZAMAN!
Ünlü futbol yorumcularımızın emsalsiz (!) beslenme yorumları da gösteriyor ki Batuhan'ın ardında bir lobi oluşmuş. Eleştiri hakkını kullanan bir arkadaşımıza da hakaret eder şekilde saflara ayrılmış olan bu lobi, futbol dışında her türlü duygu sömürüsüne varan çalışmalarla da yorumlarda kendini hissettirdi. Oysa; yorumlarda Batuhan değil, Volkan konuşulmalıydı. Batuhan'ın gelecekte yıldız olması benim de beklentim. Ama Milli Takım'ın başarı ve başarısızlıkları yorumlanacaksa Batuhan'ın fast-food yedikleri değil, Milli Takım kalecisinin hatalı yedikleri tartışılmalı ve çareler aranmalıydı. Zaman ayrılacaksa Volkan'a ayrılmalıydı. Aksi taktirde çam devrilmeye devam edecek gibi. Estonya'daki gibi!