kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
14 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Tasarımcı Metin Deniz, Sabancı Müzesi sergilerinin kıdemli ismi.

Metin Deniz, Dali'yi 'üç boyutlu' halde izletmeyi başardı

13.09.2008
Türkiye'deki sahne-dekor tasarımının duayeni Metin Deniz, eski dostu Dr. Nazan Ölçer'in ricasını kırmamış; Dali sergisinde tasarımın sorumluluğunu üstlenmiş. Dali sergisinin girişi, sanatçının biyografisi ve dünyanın, özellikle de İspanya'daki durumun altının yeniden çizileceği bir sunuşla açılıyor olacak. Bu kısımda Dali'nin, babasını tasvir ettiği orijinal tuvallerinden yine Katalanca, özgün mektuplarına kadar pek çok detay görülebilecek. Aylarca Dali'yle yatıp kalkan, İspanya'daki müzeden gelen tüm parçaların son derece ayrıntılı envanteri ve ölçüleriyle SSM'yi gün be gün arşınlayan Deniz, Dali sergisi için pek çok ilham kaynağı ve detaya da başvurmuş. Bunlar arasında en ilginci, Figueres'teki Dali Tiyatro- Müzesi cephesinde yer alan yumurtalı-ekmekli, kale surunu andıran Dali'ce dış cephe müdahalesi. Deniz bu çalışma için tam bin adet Figueres ekmek heykeli üretmiş. Tasarımcı, bu formların her birinin müzenin orijinal cephesinde farklı olduğunun da altını çiziyor. Dali sergisinin aydınlatması da, ışığa duyarlı eserlerin ömürlerinin uzunluğu yararına düşünülüyor. Metin Deniz, sergiyi İstanbul adına tasarlarken seçtiği duvar kırmızısının, ziyaret için gittiği İspanya'daki Dali yapıtlarının da fonunu oluşturduğunu hayretle anlatıyor ve mesleğinin ipuçlarını şöyle sıralıyor: "Sergi dediğiniz, bir sürpriz etkisi taşımalı. Her şeyin tamamını bir anda görmemelisiniz. Keşfetme heyecanı hep içinizde olmalı." Dali sergisinin ilk yapıtları 1 ve 6 Eylül'de, özel koliler halinde İstanbul'a indirilmiş. Bundan sonra, yapıtlar müze ısısına 'uyum' için en az 48 saatlik bir dinlenme sürecine alınmış. Sergi bu bakımdan sanatçının çini mürekkebiyle ürettiği minik desenlerine eşlik eden ailevi bilgilendirme panolarıyla da harmanlanıyor olacak. Deniz bu durumu, "Belge ile sanat eseri iç içe," diye vurguluyor. Deniz, Dali'nin kendine özgü, gerçeküstü güzelliğinin tek rakibinin, SSM'nin gerçeküstü Boğaz manzarası olduğunu anlatıyor. Bu anlamda müzenin aydınlığından tutun da, Boğaz manzarasına bakan her cephesine uzanan birçok yanı, Dali uğruna özel denetim altına sokulmuş. Bu arada hatırlatalım, Dali sergisinde izlenecek olan her bir eser, çerçeve altında yer alan özel bir mekanizma sayesinde duvara mıhlanıyor. Deniz, sesli rehber turlarının sergilenecek belli işler üzerinde yaratacağı yoğunluğu itinayla dengelemeye çalıştıklarını anlatıyor: "Çünkü tek bir resmin önünde yoğunlaşma olduğunda, hemen bir diğerine uygun yönlendirmenin yapılması gerekiyor." Tasarımcının sürprizi bununla da sınırlı değil; Figueres'te rastladığı 'üç boyutlu Dali' resimlerinden özgün bir örneği, camekânlı haliyle İstanbul'a taşımış. Bundan yola çıkarak da kendisinin üç boyutlu üç Dali resmini İspanya'daki gibi üretmesi için Gala-Salvador Dali Vakfı'nın iznini almayı başarmış. Peki Dali sergisini nasıl gezmeli? Bunu söylemek, Metin Deniz için bile çok zor aslında. Bir profesyonel olarak o, şunları anlatıyor: "Sergiye yerleştirdiğimiz yazılı metinlerin, bilgi panolarının hepsini okutmak için gayret ediyoruz. Laf gevezeliği yapmamak üzere çalışıyor, iki dilde birden ve her yaştan kimsenin okuyabileceği büyüklükteki harfleri kullanıyoruz. Fakat enteresandır, Abidin Dino sergisindeki giriş panoları satır satır okundu; öyle ki, yeni gelenler, sergiye kalabalık nedeniyle bu bölümü atlayarak girmek zorunda kaldılar... Bilemiyorum, insanlar kendilerine yakın buldukları şeyle daha çok ilgililer."
Haberin fotoğrafları