kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
6 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Mardinli usta bakırın üstüne işliyor ölümsüz efsaneyi. Bir evin duvarına asılıp duracak Şahmaran motifleri. İnsanlar bu motiflere bakıp 1000 yıllık efsanenin betimlendiği öyküyü anımsayacak.

Hasan Usta'nın dilinden şahmaran

Giriş Saati : 17.07.2008 22:07
Güncelleme : 18.07.2008 22:10
İLİŞKİLİ HABERLER
Hasan Usta'nın dilinden şahmaran
"Mezopotamya'da bin yıldan beri anlatılır bu masal, insanlığın en büyük utancıdır. Yılanların şahıymış Şahmaran. Ama ondan sadece yılanlar değil doğadaki tüm canlılar çekinirmiş. İşin gerçeği ise, ondaki bu güç aslında kimseyi korkutmazmış, çünkü Şahmaran diğer hükümdarlar gibi kimseyi tehdit etmez, gücünü kimseye göstermezmiş, gücünü bilgelikten alırmış. Kainatın tüm bilgisine hakimmiş. Hakikatın yolundaymış. Bu sayede tüm bildiklerini, özelliklerini, tüm hayvanların dilini, her taşın tarihini bilirmiş. Ama gerçek bilge olduğu için bilgisini kullanmaz, kendi gücüne güç katmaya çalışmazmış. Şahmaran en çok insanlardan kaçarmış, onların bencil arzularını iyi bilir bu sebeple bilgisini onlardan gizlermiş. Fakat Şahmaran insanlıktan uzak değilmiş, çünkü yarı insan yarı yılan görünümündeymiş. Yani ne tam insan ne tam yılan, yarı ateş yarı su. Yarı gece, yarı sabah gibi. Belden yukarısı büyüleyici güzel bir kadınmış. Başında boynuzları taç gibi görkemli kılıyormuş onu. Ama belden aşağısı ise yılanmış. Her birinin ucunda bir yılan başı olan tam oniki ayaklı güzel bir kadınmış Şahmaran. Bilge, güzel ve hikmet sahibi biriymiş yılanların taptıkları Şahmaran. Şahmaran hem insanlardan kaçmış, hem de onları özlermiş. Tam bir yılan olmadığı için yılanların arasında da kendini yalnız hissediyormuş. Arada bir dertleşmek, insani duygularını insanla, insanoğluyla paylaşmak istiyormuş. Gel gelelim bin yıllar boyunca insandan sadece ihanetin binbir yüzü olduğunu görmüş. Her insan ona bencilce yaklaşmış, onun arkadaşlığından çok onlar için onun bilgisi değerliymiş. İnsanoğlu biliyormuş ki, Şahmaran'ın etinin suyu bilgeliğin belki de ölümsüzlüğün yolunu açacak. Şahmaran ise bin yıllardır kaçış halindeymiş. İnsanlar yüzünden ülkesini hep taşımak, sürekli izini kaybettirmek zorunda kalmış. Onun ölümü sadece insan elinden olabilirmiş. Eğer ona insan dokunmazsa kıyamete kadar yaşayabilirmiş."