kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Sevan Usta tespih tezgâhının başında.

Tespih: Elin sakızı

MÜJGAN HALİS
Sevan Kaçi'nin bir iflasla başlayan çalışma yaşamı, şimdi onu bütün ülkenin tanıdığı bir tespih ustası yapmış. Tespihlerine paha biçilemeyen Kaçi'nin müşterileri arasında ünlü isimler de var..
Her şey babasının iflasıyla başladı. Küçük Sevan, annesinin kolundan çıkardığı bilezikleri babasına uzatıp "Bunları sat da çocuklar et yesin, 15 gündür et yemiyorlar," dediğini duyduğu gün okulu bırakıp, bütün Ermeni çocukları için bir başka okul olan Kapalıçarşı'da bir kuyumcunun yanına çırak olarak yerleştirildi. İlk yıllarda işi kuyumcu mağazasının önünde biriken dilencileri kovmak, yerleri ve camları silmekten ibaretti. Altına dokunması mümkün bile değildi.

GÂVUR TESPİHİ
Üç-dört sene sonra işi öğrenmeye başladı. 1982'de çalıştığı dükkânın kapısını elinde 'komboloyi' diye bilinen gümüş Yunan tespihi olan, sakallı bir adam çaldı. Genç Ermeni çırağa, "Bu gâvur işi, bunu Müslüman işine çevir," dedi. 21 toplu olan Yunan tespihine 12 top daha eklemesini istiyordu. Sevan Kaçi tespihçilikten hiç anlamamasına rağmen yaşamı boyunca kendisine çok yardımı olan uyanıklığıyla "Peki yaparım," dedi. 4 bin lira istemeyi planlarken, adamın verdiği 20 bin lirayla havalara uçtu. Sonra bütün takımın tespihlerine aynı işlemi yaptı. Herkesin 'Sevan Usta' olarak tanıdığı genç adam, tespih sektörünün içine böyle girdi. Ustasını da teşvik ederek önce gümüş tespihler üretmeye başladı ve bütün parasını yatırarak altın tespih üretti, altın tespihleri peynir-ekmek gibi satmaya başladı. Bir gün Fenerbahçe'nin şimdiki başkanı Aziz Yıldırım'ın bir torba dolusu kopmuş tespihlerini tamir etti. Bu jestine karşılık Yıldırım bütün tespihlerini satın alınca, müşteri kitlesi de oluşmaya başladı. Tuncay Özilhan, Halit Cıngıllıoğlu gibi isimler müşteri listesine eklenmeye ve özel tespihler talep etmeye başladı. Giderek değerli madenlerden ve taşlardan ürettiği tespihler önce ülke sınırlarına yayıldı, sonra da sınırların dışına. Hammaddeleri kendi olanaklarıyla edinen Sevan Kaçi'nin tespih ürettiği materyaller çok çeşitli. Balina kusmuğundan suaygırı dişine, mamut dişinden kehribara, mors balığı dişinden yakuta, katil balina dişinden zümrüt ve safire kadar çok zor bulunan hammaddelerden tespihler yapıyor. Tabii altın, pırlanta ve elması saymaya gerek bile yok. Hammaddeleri önce mozaik pasta gibi kestiklerini, sonra kalem boyutuna küçülttüklerini ve makinelerden geçirip tespih haline dönüştürdüklerini anlatan Kaçi, altınları ise kendi atölyesinde üretiyor. İsteyen müşterilerinin tespihlerine mine işçiliği gibi işlemeler de yapan Kaçi, hammadde bulmak için sık sık Bangkok'a gidiyor. Özellikle zümrüt, safir ve yakutu orada satın alıp, işlemden geçiriyor, İstanbul'da sadece ipe dizmek kalıyor. Bunu tercih etmesinin nedeni de Bangkok'ta değerli taşların, teknolojinin ve taş işçiliğinin gelişmiş olması. Sevan Kaçi'nin balık dişlerinden yaptığı tespihlerinin fiyatı 300 dolardan başlıyor ve üzerindeki işlemelere bağlı olarak 3 bin 500 dolara kadar alıcı buluyor. Altınlar ise 450 YTL'den başlıyor 10 bin YTL'ye kadar alıcı buluyor. Kaçi bu fiyatların ucunun açık olduğunu, pırlanta ve elmas gibi taşlar istendiğinde çok daha yüksek fiyatlara da tespih ürettiklerini söylüyor.

ÜNLÜ MÜŞTERİLER
Tespih koleksiyonculuğunu bir tür 'hastalık' olarak tarif eden Kaçi, birçok koleksiyoncu müşterisinin arkadaşları ve eşlerinin kendilerine hediye ettiği tespihlerle koleksiyoncu olduğunu, ondan sonra da her gördüğünü toplamaya başladıklarını anlatıyor. Ona göre tespih 'elin sakızı'. Kaçi'nin ünlü müşterileri arasında kimler yok ki: Ersan Öcal, Sinan Aygün, Tuncay Özilhan, Adnan Çağlayan, Mehmet Ali Yılmaz, Bedrettin Dalan, Semra Özal, İbrahim Tatlıses, Gülben Ergen, Seda Sayan ve Hülya Avşar. Celal Talabani, Mesud Barzani ve Nursultan Nazarbayev için de tespihler üreten Kaçi'nin adını sayamadığı birçok milletvekili ve bakan müşterisi de var. Sevan Kaçi 20 küsur yıllık deneyimden sonra, beş yıl önce kendi atölyesini açmış ve ilk iş tespih sanatını sergilemek için bütün fuarlara katılmış. Bir Hıristiyan olarak tespih ürettiği için zaman zaman çeşitli sorularla da karşılaşmış: "Bu Müslüman tespihlerini niye bir Hıristiyan yapıyor diye soruyorlar, ben de onlara Müslümanlar da haç yapıyor, diyorum." Ama onu tanıyıp bilenlerin bütün dini önyargılardan sıyrılıp, ustalığıyla ilgilendiğini de söylemeden geçemiyor. Sevan Kaçi'nin bundan sonraki hedefi ise Arap ülkelerine uzanmak...
Haberin fotoğrafları