kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Geçtiğimiz pazar İstanbul’da gerçekleştirilen Formula 1 yarışlarının birincisi Felipe Massa oldu.

Formula 1 pistinde Hamillton ile iki tur

Ayşe Ferhangil
Geçen haftanın A list sosyal takviminde İstanbul'da dördüncüsü gerçekleşen ve Ferrari pilotu Felipe Massa'nın art arda üç kere birinciliği elde ettiği Formula 1 yarışları vardı. Toyota takımının sponsoru Hintli milyarder Vijay Mallya'nın dört katlı mega-yatında verdiği parti kadar Selim Hamamcıoğlu'nun Koç Müzesi'nde verdiği geleneksel Formula 1 partisi de çok konuşuldu. Hafta sonu boyunca gerçekleşen partiler sayesinde Formula 1 fanatikleri az da olsa yarışçılarla sosyalleşme fırsatı buldu ama bunlardan biri hakikaten inanılmaz bir deneyim yaşadı: Bu kişi Vodafone MacLaren Mercedes takımının 23 yaşındaki yakışıklı mı yakışıklı pilotu Lewis Hamilton ile pistte tur attı. Bu hafta sizlere Ferhat Ferhangil'in sadece Türkiye'de değil dünyada pek çok insanın servet ödese bile sahip olamayacağı deneyimini birinci ağızdan anlatacağım. Çünkü kendisi kocam olur. Olay hastanede başladı. Hastanede olmamızın nedeni bir mucizeyi yaşamamızdı: Aile olduk. Yasemin 8 Mayıs 2008'de aramıza katıldı ve bizi dünyanın en gururlu anne-babası yaptı. Her ne kadar bizim hayattaki tek konumuz Yasemin olsa da A List hikâye yarışa bir gün kala yani cuma günü gerçekleşti. Geçtiğimiz haftalarda reklamlarda dönüp duran ve izleyenlerin kendi başlarına gelmeyeceğine emin olduğu 'Hamilton sizi cebinizden arayacak ve Formula 1 pistine davet edecek' dediği reklamı Ferhat da aynı başkaları gibi izliyordu. Telefon çaldığında ardı arkası kesilmeyen doğum tebriklerinden birine cevap verdiğini sanan Ferhat'ın, karşısındaki İngiliz aksanlı kişinin Lewis olduğunu kavraması zaman aldı. Lewis Ferhat'a "Seninle bugün pistte iki tur atmak için bekliyorum," dediğinde Ferhat'ın ağzı kulaklarını geçmiş durumdaydı tahmin edersiniz. Ferhat hayatında hiçbir şey için daha hızlı hazırlanıp çıkmamıştı. Çünkü saat 11'de Nişantaşı'ndaki hastaneye gelen telefonun ardından Ferhat'ın tam 11.30'da yarışın yapılacağı Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarındaki İstanbul Park'a varmış olması gerekiyordu. Ferhat gaza bastıkça bastı ve parka vardı. Yarış alanında onu organizasyonu yapan şirket görevlileri karşıladı. Önce takımların karavanlarının bulunduğu, girmesi 'süper' zor olan paddock'u gezdiler, ardından arabaların bulunduğu pit alanına girdiler hatta sıralama turlarını da McLaren görevlileri ve tüm takımla birlikte burada izlediler. Saat 17.00'de sıralama turlarını bitiren Lewis, Ferhat'la tanışmak üzere hazırdı. Yarım saaatlik hazırlıktan sonra Formula 1'in Mercedes SL63 markalı güvenlik aracında Ferhat ve Lewis piste çıktı. 15 yıl İngiltere'de yaşadıktan sonra Londra'dan Türkiye'ye taşınalı sadece beş ay olan Ferhat'la Lewis'in konuşacak pek çok konusu, birçok ortak noktaları olabilirdi ama ne gerek var? Formula 1 yetti de arttı! Eski bir yarışçı olan ve Türkiye Ralli Şampiyonası'na katılan Ferhat kendi deyimiyle, atılan iki tur boyunca istisnasız her virajda nasıl olup da takla atmadıklarına şaşırıp kaldı. Yol boyunca bir taksici edasıyla direksiyon sallayan, saatte 300 kilometre hızla giderken bir taraftan da sohbet edebilen ve heyecanın 'H'sine sahip olmayan Lewis ise "Sıralama turlarından sonra bu araba çok yavaş geldi. Ama insanın yanında sohbet edecek birinin olması güzel," yorumunu yaptı. Elinden geldiğince dünyadaki, özellikle de "En zevklisi," dediği Monaco'daki yarışları yerinde izlemeye çaba sarf eden, olmazsa da televizyonun karşısına yapışıp kalan Ferhat, İstanbul Park'ta fazla risk aldığı için ölmezse efsane olmasına kesin gözüyle bakılan Lewis Hamilton ile tam iki tur attı. "Yol boyunca aklında ne vardı?" diye sorduğumda ise "Artık baba oldun Ferhat. Ne işin var senin 300'le giden bir arabanın içinde?" cevabını aldım.
Haberin fotoğrafları