kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Mayıs 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

3 negatif yönlü revizyonun hiç mi etkisi olmayacak?

Büyük resim için tıklayın
Veri akışı yönünden olağanüstü bir hafta yaşadık. Hem içeride hem de dışarıda. Üstelik yurt içinde üç önemli ekonomik revizyon yapıldı. Üçü de nefgatif yönde.
Dışarıdan başlarsak ABD'de Bireysel Harcamalar, ISM İmalat Sanayi, Fabrika Siparişleri, Tarım Dışı İstihdam ve en önemlisi ilk çeyrek büyümesi beklenenden daha iyi çıktı. Buna Fed'in faiz indirimi ve piyasa verdiği parayı yarı yarıya artırması da eklenince 17 Mart sonrası toparlanmanın devamı geldi. Bu anlamda 1.5 ayı geçen toparlanmanın ilk kavşak noktasında kırılma yaşanmadı. ABD'den yayılan bahar havası küresel piyasalara ve Türkiye'ye de aynen yansıdı.

- Bahara devam- Bu gelişmelere paralel olarak ABD borsaları da küresel dalgalanma döneminde bulunmalarına rağmen 2007 yılında gördükleri rekor düzeylerine en yakın noktaya çıktılar. Dow Jones Endeksi 13.058 ile 11 Ekim 2007'deki 14.280 puanlık rekor düzeyinin yüzde 8.5 aşağısına kadar yükseldi. S&P Endeksi de 1.414 puana yükselirken 11 Ekim'deki 1.576'lık düzeyinin sadece yüzde 10.2 altında bulunuyor.

- Yabancılar geliyor- Küresel piyasalardaki bahar havasının devam etmesi, Türkiye'ye de olumlu yansıdı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre, yabancılar 910 gündür para piyasasına dönmüşler. Ancak henüz bono piyasasına girmiyorlar. Para piyasasında park etmiş bulunuyorlar. Bu nedenle döviz kurları geriler ve YTL değer kazanırken, bono faizleri arttı. Bono ve dövizin aynı yönde hareketi kısa süreliğine de olsa bozuldu.

- Enflasyon revizyonu- Bono faizini yükselten etken ise enflasyon tahminlerinin bizzat enflasyon savaşçısı kurum olarak Merkez Bankası tarafından yukarı çekilmesiydi. Piyasa içinde yapılan beklenti anketi yılsonu enflasyonunu yüzde 7.5 öngörürken Merkez Bankası tahminini yüzde 9.3'e çıkardı. Üç ay önceki tahmini ise yüzde 5.5 idi. Enflasyonist etkiyle Merkez Bankası'nın kademeli faiz artırımına gideceğini açıklaması faizleri son bir yılın en yüksek düzeyine çıkardı. Haftanın son günü açıklanan enflasyon da bunu haklı çıkardı. Bitişikte görüldüğü gibi, yatırım araçları marttan sonra nisan da enflasyon vurgunu yedi.

- Faiz dışı fazla revizyonu- Faiz yükselişini haklı kılacak bir başka iç gelişmede 2001 sonrasında bütçe disiplininin temel göstergesi olarak izlenen, programa uyulup uyulmadığının barometresi haline gelen kamu kesimi faiz dışı fazlasının milli gelire oranını 0.7 puan düşürülerek yüzde 3.5 düzeyine indirilmesi ve gelecek yıl yüzde 3.0'e ve 2012'de de yüzde 2.4'e düşürülmesinin öngörülmesiydi. Hükümetin orta vadeli mali çerçevede revizyona gitmesi, faiz dışı fazlanın azaltılarak GAP yatırımlarına kaynak yaratılmasını kapsarken aynı zamanda Merkezi Yönetim Bütçe açığını da anlaşılmayan biçimde iyileştiriyor. Bütçe açığı, revizyon öncesinde milli gelirin yüzde 1.9'u iken faiz dışı fazlanın yüzde 0.7 düşmesine, yani harcamaların artmasına karşılık yarım puan azaltıldı ve yüzde 1.4'e indirildi. Bu iyileşme nasıl olup da gerçekleşecek, ben anlayamıyorum.

- Cari açık revizyonu- Kamu kesiminin yaptığı bir başka revizyon da cari açıkta. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek hafta başında bu yılki cari açığın 50 milyar dolara çıkacağını açıkladı. Programda 39.2 milyar dolar alınan cari açığın son anketlerde 43.1 milyar dolara çıkması bekleniyordu. Dolayısıyla üçüncü büyük revizyon burada yapıldı.

- Fiyatlara girdi mi?- Enflasyonda büyük çaplı revizyon, bütçede harcamaların artırılması ve cari açığın önemli oranda yükseltilmesi gibi hayati konularda bir haftada negatif yönlü üç revizyonla karşılaştık. Bunların, piyasa fiyatlaması içinde olduğunu sanmıyorum. Anketler ve beklentiler öyle diyor. Hemen her şey dışarıya bağlı. Dışarısı da şimdilik iyi. 'Elden gelen düğün bayram.' Ancak bu üç önemli revizyonun hiç mi etkisi olmayacak?

- Sonuç- "Bir cahil eline düştü sakalım, hangi dağı dolaştırır bakalım."
Canbaz Bekir