kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Mutlu ailenin cehennem yolculuğu

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
19.04.2008
Tam anlamıyla şaşırtıcı bir film. Üzerine kitap yazılmış gerçek bir olaylar dizisinden yola çıkarak, karşımıza eşcinsellik, aile içi cinsel ilişki (ensest), aile içi cinayet gibi sevimli (!) temalar üzerine yaman bir bakış getiriyor. Elbette anladınız: hassas ruhlara göre olmayan, 'vakit geçirme sineması' hiç olmayan, ama hayli ilginç ve de sağlam bir sinema örneği bu... 1946 yılında, zengin Baekeland ailesinde doğan Tony'nin bebekliğiyle başlayıp, 1972 yılına dek uzanıyor film... Bakelite adlı plastik firmasının tek mirasçısı Tony, babası Brooks'la annesi Barbara'nın bitmeyen kavgaları ve çatışmaları eşliğinde büyüyor. Eski manken Barbara, alabildiğine başınabuyruk, seksi, kışkırtıcı ve özgür ruhlu bir kadındır: Zaman zaman son derece bayağı olmasını da bilen... Kocasının başlıca özelliği ise, her anlamda, hep uzaklarda olmasıdır, ya keşif ve macera yolculukları, ya da yanıbaşlarında olsa bile takındığı uzak tavır... İçine kapanık Tony'nin bu gergin ortamda eşcinsel olması kaçınılmaz gibidir!.. Annesi bir yandan onu bundan vazgeçirmeye çalışır, ama öte yandan oğlu ve âşığıyla birlikte aynı yatağa girmekten de çekinmez. Uluslararası jet sosyetenin bağrında gelişen bu öykü, hepsi aşırı karakter özellikleri taşıyan kahramanların sonunda tam bir trajedide buluşmasıyla noktalanacaktır. Uzun yıllar önce, Alfred Hitchcock'un The Rope (Ölüm Kararı) filmine de esin vermiş olan ve eşcinsel bir çiftin sırf heyecan için genç bir adamı öldürmelerini anlatan Swoon filmiyle çıkış yapmış olan eşcinsel yönetmen Tom Kalin, 15 yıl arayla dönüş yaptığı ticari sinemada (arada birçok kısa filmi de var), gerçek bir başarıya imza atıyor. Filmi, hemen her düzeyde çok iyi yürüyor. Öncelikle birçok dönemi kapsayan hikâyesinin dönem tasvirlerinde. Sonra, çok doğru bir oyuncu seçimiyle birlikte çok başarılı oyuncu yönetiminde. Öyle ki, örneğin Julianne Moore olmasa bu film olur muydu diye düşünüyor insan... Aynı şeyler, manevi uzaklık duygusunu çok iyi veren Stephen Dillane veya Tony kimliğini bir eldiven gibi sırtına geçiren genç oyuncu Eddie Redmayne için de söylenebilir. Ama asıl önemli olan, hikâyenin içerdiği şoke edici sahnelerin sinemalaşmasındaki başarı. Kalin, bu sahnelerde kaba bir sömürüyü de, olayların dramatik özünü boşaltma riski içeren bir estetize edici tavrı da önlüyor. Ve tam bir gerçeklik duygusuna ulaşıyor. Aslında hepsi de çok özel ve ayrıksı nitelikler taşıyan kahramanlarla özdeşleşmemiz hiç de kolay değil. Ama Kalin'in bakış açısıyla, onları sevmesek de anlıyoruz, yaşadıklarına ortak oluyoruz. İçine bol cinsellik katılmış bir James Ivory filmi gibi duran bu özgün yapım, sinemaseverlerin ilgisini hak ediyor. Ama çok hassas ve de katı ahlakçı olanlar, belki vazgeçebilirler.

VAHŞİ ZARAFET * * *
(Savage Grace)/ Yönetmen: Tom Kalin/ Senaryo: Howard A. Rodman/ Görüntü: Juan Miguel Azpiroz/ Müzik: Fernando Velazquez/ Oyuncular: Julianne Moore, Stephen Dillane, Eddie Redmayne, Elena Anaya, Simon Andreu, Hugh Dancy/ Amerikan filmi.
Haberin fotoğrafları