kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Nisan 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
BELGİN ÇOBAN
kitap

Engin Ardıç olmak istiyorum(!)

Başlıkla herkesin dikkatini çekebildim mi acaba? Güzel... O halde bugünkü yazıma başlayabilirim... Engin Ardıç'ın henüz 'karta kaçmış emekli bir televizyon yıldızı' olmadan önce ekrandaki 'fırtınalı' konuşmalarını hatırlıyor musunuz? Hatırlamıyorsanız boşverin... Ama köşe yazılarını okuyorsunuzdur sanırım; 'şabalak milletiyle uğraşmaktan yorgun düşmüş bir garip' olduğunu biliyorsunuzdur... 'Elli yılda beş binden fazla kitap okumuş ve dokuz tane de kendisi yazmış yüz karası bir Türk' olan Ardıç'ın yazılarındaki en göze çarpan yanı nedir diye sorsam; büyük olasılıkla "Ne sözünü sakınır, ne düşüncesini!" diyenler çoğunlukta olacaktır... Neyse... Konumuz Taşkın Su'nun Güzeldünya Kitapları'ndan çıkardığı bir kitap. İsmi; 'Resimli Ansiklopedik Engin Ardıç Sözlüğü'... Ne var bu kitapta? Kapakta yazan şu: Başka hiçbir kaynakta bir arada bulamayacağınız tanımlamalar, tasvirler... Nev-i şahsına münhasır yorumlar... Taşkın Su, yememiş içmemiş, Engin Ardıç imzalı 7 bin yazıyı okuyarak bir buçuk senede bu kitabı hazırlamış. Ve ortaya Engin Ardıç'ın pek çok kişi ve duruma ilişkin birbirinden ilginç tanım ve yorumlarının yer aldığı bir ansiklopedi çıkmış. Hiç gocunmadım oturup saydım; A'dan Z'ye toplam 332 madde var. İşte o maddelerden bazıları, diğer bir deyimle 'Türkiye'nin özel şartları gereği kendine gazeteci süsü vermiş bir yazar' olan Ardıç'ın kalemi...
Ayı: Cebi para görünce sınıf değiştirdiğini, artık burjuva olduğunu sanan, bal ve armut sever sevimli yaratık.
Berrak Tüzünataç: Bir komedi filminde kırk beş saniye kadar görünüp kaybolan, on dokuz yaşında 'genç irisi' bir kızcağız.
Bodrum: Daha önce bir alkol ve seks cennetiydi... Sonra sonra, uyuşturucu ve her cinsten eşcinsel cennetine dönüştü. Şimdi de bir gürültü cehennemi, bir beton mezarlığı.
Cem Yılmaz: Osmanlı usulü one-man show'un günümüzdeki ustası... Çok sevdiğim bir hergele, pek takdir ettiğim bir süzme fırlama, olağanüstü yetenekli bir sanatçı.
Çağla Şikel: 'Podyum dünyasına kaşarlı tost sokmuş' bir yıldızımız.
DVD: Benim gibi eşeklere mahsus bir lüks.
Ferhan Şensoy: Yeni bir kitap yazdığı zaman reklamına haftalarca önceden girişen, gazetelerin sanat servislerinde çalışan yarı-aydın ve problemli kızlara okunmaz ve anlaşılmaz yazılar yazdıran, kitap piyasaya verilince o televizyon kanalı senin bu televizyon kanalı benim sazan gibi atlaya atlaya dolaşan adam.
Hindi: Hani şu 'kabaramazsın kel Fatma, annen güzel sen çirkin' tekerlemesini duyunca çok sinirlenip gulu gulu gulu adamın üzerine yürüyen namussuz.
İbrahim Tatlıses: Hicaz makamında Fırat türküsü şakıyan 'Türk Pavarottisi'.
Kemal Sunal: Kendi kendisi üzerine tez hazırlayan ilk ve tek öğrenci... Gayet ağırbaşlı, hatta kimi zaman soğuk denecek kadar mesafeli, az konuşur, öyle herkesle 'laubali' olmaz, ciddi bir adamdı.
Türkiye: Zeki Müren'e 'yılın erkek sanatçısı', Bülent Ersoy'a 'yılın kadın sanatçısı' ödülünü vermişlerin yaşadığı bir ülke...
Yılmaz Erdoğan: Bilgili ve yetenekli bir aktör olduğu halde, Türkiye'de geçer akça bu olduğu için hayatını 'ilkokul müsameresi' yaparak kazanmak zorunda kalan bir sanatçı.

Not: Yazının girişinde Engin Ardıç'ı tanımlayan koyu harfli cümleler Ardıç'ın çeşitli yazılarında kendisi için yazdıklarıdır...