kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mart 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
BELGİN ÇOBAN
kitap

Erkeklerin neden memesi vardır?

"Süt vermek gibi bir işlevleri olmadığına göre neden?" diye soruyor Meltem Arıkan yeni kitabında... Yok, durun! Bu giriş olmadı galiba... Ya da... Boşverin devam edeyim, hazır ilk cümleyi yazmışım... Meltem Arıkan yeni kitabını 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde çıkarıyor... Tabii tarihin önemi var, sonuçta 'kadının varolması' üzerine kafa yoruyor ve kalemini bunun için kullanıyor Arıkan. Ve 8 Mart'ta da herkesi oyunu bozmaya çağırıyor! Bu kez yazdığı roman değil... Bir başkaldırı... Uzmanlara ve araştırmalara dayalı bilgileri değerlendirip, yorumlayıp, ortaya kendi felsefesini koymayı başarmış... Evet, bu felsefeyi sevmeyenler çıkacaktır muhakkak! Ya da dehşete kapılanlar olacaktır... Buna hazır Arıkan... Ama onun asıl amacı, değişim isteyenleri harekete geçirmek... Onlara enerji pompalamak...

Destek Yayınları'ndan çıkan bu kitabın adı: 'Beden Biliyor'... Lütfen kapağa dikkat! Kapakta başlayan cesaret iç sayfalarda da devam ediyor, hiç meraklanmayın! Kapaktaki şu uyarıya da aman ha önem verin: +16 Şimdi derin bir soluk alıp aşağıda yazılanlara geçebilirsiniz... Meltem Arıkan felsefesini anlatıyor...
*
Neden bedenlerimize bu kadar yabancıyız? Neden bedenlerimize sahip olduğumuzu sanırken onları algılayamıyoruz ve algılatamıyoruz? Binlerce yıllık evrim süreci içerisinde beynimizin geliştiğini, fiziki kapasitelerimizin arttığını bilirken nasıl oluyor da bedenlerimizi algılayamıyoruz? Bedenlerimizi algılamamızı engelleyen ve bizi bedenlerimizi yaşamaya değil, bedenlerimizi kullanmaya yönelten ne olabilir?
* Bedenlerini tanımayan kadın ve erkeklerin yanlış şartlanmalarla cinselliklerini yaşamaya çalışmaları trajik sorunlar yaratmaktadır. Bedeni tanımanın yolu merak etmek, incelemek ve araştırmaktan geçer. Ancak bu konuda bilimsel araştırmalar yapılmasından bile kaçınılmakta veya yapılan araştırmaların sonuçları halka ulaştırılmamakta ve kulaktan dolma bilgilerle oluşturulmaya çalışılan cinsellik, pornografi ile dini inançlar arasında sıkışmaktadır.
* 'Beden Biliyor' tüm bunlara karşı çıkmak için yazılmıştır. Ben, bilimsel verilerin bilim çevresi içerisinde hapsedilmesinin hem toplumsal gelişmeleri hem de kadınların ve erkeklerin gelişimlerini engellediğini düşünüyorum. Bilimsel veriler topluma, toplumun gereksinimleri doğrultusunda aktarılmadığı takdirde, bilim kendi dili içinde gelişecek ve ilerleyecek ancak toplumdan soyutlandığı için toplumun gelişmesi kendi dinamikleri içerisine bırakılmış olacaktır. Sonuçta toplum bedenle bütünleşmiş akıl yürütme ve bilimsel verilerin değerlendirilmesi ile değil, inanç, etnik veya soyut ideolojik şartlanmalarla yönetilmeye mahkumiyeti devam edecektir.
* Dünyanın çeşitli yerlerinde elde edilen bilimsel verilerin, elde edilmeleri ne kadar önemli ise söz konusu verilerin yorumlanarak toplumsal yaşama aktarılması da o kadar önemlidir. İşte benim bu kitap aracılığı ile yapmaya çalıştığım da bazı kesimlerce bilinenleri, belki de bilgili kesimlerin de akıllarına gelmeyecek şekilde yeniden yorumlayarak kadın ve erkek varoluşunu sorgulamaktır.
* Bu kitabı yazdım çünkü binlerce yıldır erkek egemen zihniyetin cehenneme çevirdiği böyle bir dünyada yaşamayı kabul etmiyorum. Bir kadın olarak bana vaat edilen cenneti değil; doğduğum, büyüdüğüm, bedenimle var olduğum bu dünyadaki cenneti talep ediyorum. Ve biliyorum ki, dünyanın değişimi ancak kadınların değişimi ile mümkündür. Çünkü kadınlar var olamazsa erkeklerin var olabilmesi mümkün değildir.
* Kadınlar ve erkekler tüm tarihsel süreçler boyunca birbirlerini anlamaya çalışmış ancak günümüzde dahi birbirlerini anlamaktan hala acizdirler. Bu kitabımla kadınların ve erkeklerin birbirlerinin farklılıklarının farkına vararak kadınların ve erkeklerin bir arada var oluşlarına katkıda bulunmaya çalışıyorum. Her cinsin, kendi cinsinden beklentilerini diğerine yansıtma eğiliminin bizleri getirdiği kaosun değişebilmesi için kadınların ve erkeklerin var olmalarının kaçılmaz olduğunu düşünüyorum.