kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Primo Levi

Sinefiller için...

Kaya GENÇ
* Ella Taylor'ın Kalpazanlar hakkında Village Voice dergisine yazdığı yazıdan: "Kalpazanlar, filmlerden çok Primo Levi veya Bruno Bettleheim gibi toplama kampından kurtulanların kitaplarında bulunan rahatsız edici soruları soruyor. Paul Verhoeven'ın geri zekâlıca filmi Kara Kitap'ın göreceliliği ön plana çıkaran tarihi yeniden yazma çabasına (meğer direnişçiler alçakmış ve Naziler duyarlıymış da haberimiz yokmuş!) hiç girmeden, Ruzowitzky, faşizmin egemenliği altında ahlaki olarak doğru davranışların hangileri olduğunu sessizce soruyor. Ve insanın ilk amacının hayatta kalmak olup olmadığını..."

* San Francisco Chronicle'dan David Wiegand ise şöyle diyor: "Ruzowitzky'nin yönetmenlik performansı oldukça başarılı ve gereksiz yere lafı uzatmayışıyla da dikkat çekici. Filmin başında bize Sorowitsch'in ahlaksız bir dolandırıcı olduğunu anlatıp onu toplama kampına gönderirken gereksiz yere çok zaman kaybetmiyor. Belki önemsizmiş gibi görünebilir bu, ama kendisi hikâyesi ve seyircisinin zekâsına saygı gösteriyor ki buna da ancak şapka çıkarılır."

* New York Times gazetesi yazarı A.O. Scott, Kalpazanlar'dan bahsettiği yazısına şöyle başlamış: "İtalyan yazar Primo Levi, Auschwitz'de geçirdiği yıllara dönüp baktığında, Nazi toplama kamplarında 'en kötü insanların, yani en güçlü olanların hayatta kaldığı' gözleminde bulunmuştu. Avusturyalı yönetmen Stefan Ruzowitzky'nin çektiği bu sert film, Levi'nin sözünün resmedilmiş hali gibi."

* Naziler, Musevileri toptan öldürme kararını 1941 yılının sonlarında aldı, 1942 yılı ocak ayında düzenlenen Wannsee Konferanı'nda da toplu kıyımı gerçekleştirmenin teknik detaylarını belirginleştirdi.

* Evlerine yapılan baskınlarla zorla gözaltına alınıp kamplara götürülen Musevilerin büyük çoğunluğu, altı değişik kampta öldürüldü. Polonya'daki Auschwitz-Birkenau kampı, bunların en büyüğüydü, Kızıl Ordu tarafından 27 Ocak 1945'te kurtarılmasından önce burada en az 1 milyon 100 bin Musevi öldürüldü. Toplama kamplarından insanların kurtarıldığı günlerde, Polonya'daki Musevi nüfusun yüzde 85'inin bu kamplarda öldüğü ortaya çıktı. Bu da 2 milyon 800 bin insan anlamına geliyordu.