Aramızdaki fark

İster Turkcell Süper Lig ister Şampiyonlar Ligi hiç fark etmiyor, netice hiç değişmiyor. Bir düzen kurulmuş, milyar dolarlar verilerek takımlar yapılmış, başlarına teknik sorumlular olarak birileri atanmış çark dönüyor! Sözde işler yürüyor. Ancak neticeye bakıldığında defoları da fark etmemek mümkün değil. Hangi defo mu? Açıklayayım; Daha dün Beşiktaş, lideri 8 puan gerilerden izlemiyor muydu? Şimdi ikinci yarının henüz başlarında Beşiktaş 52 puanla lider olmadı mı? Peki bu başarıya rağmen Ertuğrul Hoca'dan gereği gibi söz ediliyor mu? Hayır.
Niçin biliyor musunuz? Çünkü lobisi yok! Çünkü o bizden biri ya da 'satışta zayıf'. Peki diğer yanda dört dörtlük ve problemsiz takımlara hoca olanlara ne demeli? Zico ya da Kalli'ye ne gözle bakmalı?
Sen kupada Galatasaray'a, ligde Bursa'ya yenil, Ankara'da Ankaragücü'nden beraberliği zor kurtar sonra da Ertuğrul hocanın önüne geç! Kalli ondan farksız mı? Tabii ki hayır. İnönü'deki derbide gördük. Ertuğrul'un öğrencileri pozisyonları değerlendirse fark 3 olurdu.
Şimdi tekrar dönelim Zico'ya son haftadaki hataları dolayısıyla takımı lig ve kupada düşürdüğü durum ortada. Bir de Sevile öncesi verdiği demeçlere bakınız. 'Maçın favorisi Sevilla imiş'

BİZİ MAHCUP ET
Taktiğin ne? Yol mu yapıyorsun, motive mi ediyorsun belli değil. Böyle profesyonellik olmaz. Ne yapıyorsun bilmiyorum ancak Sayın Genelkurmay Başkanımız'ın sözleri kulağına küpe olsun, "Bizde onurumuza dokunan bir problem olursa, elbisemizi çıkartmakla restleşiriz." Senin ise bu opsiyonun doluyor. Hani dinimizin kıymetini bilin demişler ya işte ona göre.
DİP NOT: Bütün bu kızgınlıklarımıza rağmen Sevilla maçından önce baskıya verdiğimiz bu yazı sonrası turu geç ve bizi mahcup et.