Avrupa Fener'i öğreniyor

İlk 10 dakikalık bölüm bizler için 'korku filmi' tadındaydı. Yıldızlarının ismi ve futboluyla korkutan Sevilla, bu dilimde öyle bir baskı kurdu ki 5'de Kanoute, 7'de Keita'nın Volkan'da kalan şutlarıyla yürekler ağızlara geldi. Ancak sonrasında teraziye eşitlik geldi. Avrupa'nın yeni büyüğü olma yolundaki Fenerbahçe, güçlü rakibine ilk mesajı 12'de Alex'in ortasıyla gönderdi, Kezman'ın vuruşu Palop'ta kaldı. 17'de aynı yerden bu kez Uğur ortaladı, Kezman'ın kafa vuruşu ağlara giderken Kadık ö y ayaktaydı. Tempolu başlayınca seyir zevki yüksek bir maç ortaya çıkmıştı. Ve Fenerbahçe'nin mücadele gücü herkesin takdirini toplamıştı. Ama Fenerbahçe'yi yakan, içinden biri oldu. 23'te Alves'in ortasında Edu topu kendi ağlarına göndererek beraberliği getirirken, 'kendi kalesine gol' yarışında bu sezon sanki rakipsizliğini haykırıyordu. Bu talihsizlik sonrası pozisyonlar üst üste geldi. Ancak 34. dakikada Aurelio'nun vuruşunu Palop'un çizgiden çıkarması, 44'te Kezman'ın Palop'tan dönen vuruşunu Alex'in dışarı atması ilk yarıda adımıza en heyecanlı anlar oldu.

ESCUDE UNUTULDU
İkinci yarıya yine Sevilla hızlı başlamak istese de kendine güveni her dakika artan Fenerbahçe buna izin vermedi. Hatta baskıyı kurup golü bulan taraf oldu. 57. dakikada Alex'in kornerinde Lugano skoru 2-1 yaptığında bu skor kadar futbolumuz da umut vericiydi. Ama yine hatadan yenilen gol 66'da geldi. Hatanın adı kornerde arkada unutulan Escude'ydi. 2-2 olmuştu. Ama bir o kadar önemli olan R.Carlos'un sakatlanıp çıkmasıyla bozulan dengeydi. Kalitesiyle Avrupa'da adından hakkıyla söz ettiren Sevilla, Şükrü Saracoğlu'nda 2-2'ye razı bir şekilde kendi kabuğuna bürünmüştü. "Maç böyle bitecek" derken sahneye yine 'o' çıktı... Semih Şentürk'tü zaferin altındaki imzanın adı. "Ben bu noktaya tesadüfen gelmedim" dercesine bitime dakikalar kala golünü attı. Ve Fenerbahçe rövanş için bir adım öne çıktı. Elbette çok zor bir maç olacak İspanya'da... Ama bu arzulu takımı kendi hatalarından başkası kolay kolay yıkamaz.