kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Sinan Tuzcu, Çemberin Dışında’dan sonra mart ayında prömiyerini yapacak yeni oyunununa odaklanacağını söylüyor.

Dizilerin tutmasını sağlayan kitle biz değiliz

Kaya GENÇ
Reytingleri düşük olduğu için gelecek hafta ekranlara veda edecek olan Çemberin Dışında dizisinin yıldızı Sinan Tuzcu'ya göre, bir dizinin tutması çok farklı etkenlere bağlı. Oyuncuların örgütlenip sendika üyesi olmaları ise şart..
Ihlamurlar Altında'nın başrol oyuncularından Sinan Tuzcu'nun yeni dizisi Çemberin Dışında, ünlü Amerikan dizisi Without a Trace gibi aniden kaybolan insanları bulmaya çalışan polis dedektiflerinin hikâyesini anlatıyordu. Ancak reytingleri beklendiği kadar iyi gelmeyen dizi yayından kaldırılıyor. Çemberin Dışında'nın başrol oyuncusu Sinan Tuzcu, aniden bitirilen diziler yüzünden sektörde çalışanların işsiz kalmalarına isyan ediyor. Tuzcu'ya göre Hollywood'daki gibi Türk dizi sektörü de örgütlenmeli, oyuncular sendika üyesi olmalı.

- Çemberin Dışında bitiyor mu gerçekten?
- Çemberin Dışında'nın beşinci bölümünü çekmeyeceğiz, bu artık kesinleşti. Reyting yüzünden böyle oldu. Türkiye'deki klasik sorun bu zaten. Dizi bir yere kadar reyting almazsa, maalesef devam edemiyor. Çemberin Dışında'nın ilk dört bölümü, toplu halde bir daha yayınlanacak. Bundan sonra yine tiyatroya dönmeyi düşünüyorum... Mart ayında planladığımız bir oyun var, henüz ismini açıklamıyoruz. Bunu hızlandırmaya karar verdik. Zaten Çemberin Dışında için iki ay gece gündüz çalıştım, biraz dinlenmek istiyorum.

- Ihlamurlar Altında'ya bugün bakınca size nasıl geliyor?
- Televizyondaki işlerin çok başarılı olduğunu söyleyemem. Aynı şey Ihlamurlar Altında için de geçerli. Ama şartları bildiğim için de çok başarılı olduğumu söyleyebilirim! Bu şartlar altında müthiş bir iş yapıyoruz. Şu anda İstanbul'da 100 hastane varsa en az 70 tanesini görmüşümdür oyuncu olduğum için. Türkiye'de plato yok, hastane platosu, karakol yok... Bütün bu zorluklar içinde muhteşem bir iş yapıyoruz.

SENDİKALAŞMAK ŞART!


- Dizi çekerken koşullar nasıl?
- Dizileri gerçek mekânlarda çekmek, sürekli dışarıda çalışmak hiç kolay iş değil. Bir gün bir oyuncu yığılıp kalacak, göreceksiniz! Kimse böyle bir durumda çalışamaz ki... Siz diyelim 10 saat duruyorsunuz sette, fakat ekibin toplanması, gelmesi, sizin dışınızdaki sahneler en az beş saat sürüyor. Bir ekip günde 17 saat çalışıyor. Bu çok zor bir şey. İmkânsız bir şey... Dizilerde çok ağır bir sömürü sistemi var. Bunun bir an önce değişmesi lazım. Nasıl değişecek? Biz 'Hayır!' diyebilirsek değişecek. Artık yavaş yavaş bu konuşulmaya başlandı. Benim konuştuğum bütün yönetmenler ve oyuncular, yaptıkları söyleşilerde ve özel konuşmalarda, sistemden yakınıyor. İçinden para kazanmamıza rağmen yakınıyoruz, çünkü çok mutsuzuz. Bu da değişimin bir göstergesi bence. 'Çekmiyoruz!' deriz, bu kadar basit. Yapımcı da bu kadar zor koşullarda insan çalıştırmayı istemiyor.

- Bir sendikaya üye misiniz?
- Sine-Sen'e üyeyim. Henüz sendika olayının ayırdında değil kimse. Sendikalı oyuncu, sendikasız oyuncu diye bir ayrımımız yok. Çünkü sendikanın bir yaptırımı yok. Sendikalı olsak da olur, olmasak da olur yani. Biz bunu değiştirmeye, sendikayı yaptırımlı bir şeye dönüştürmeye çalışıyoruz. Aktif, bu işin içinde olan, çalışkan, modern insanların sendikada yer alması için uğraşıyoruz. Bu şekilde sendikayı aktif hale getirmeye çalışıyoruz. Başarabilir miyiz bunu? Bilmiyorum, ama başarırsak süper olacak. Bugün televizyon için çekilen en az 80 dizi var.