Ayıp kere ayıp!

Turkcell Süper Lig'de yapılan maçta Kayserispor, Beşiktaş'ı 2-0 yendi.

KAZIM KANAT: HEM DAYAK YEDİLER HEM YENİLDİLER (SABAH)

Futbol adına iki soru şu: 1-Nasıl oluyor da bu kadar yüksek top tekniğine sahip Beşiktaş'ın 5'li forvetinin bir gol pozisyonu bile yok? 2-Nasıl oluyor da güçlü savunma yapıp, tek santrforla kontrollü hücum futbolu oynayan Kayserispor'un iki golü ve girdiği en az 5 net gol pozisyonu var? Bu iki sorunun cevabını Ertuğrul Sağlam vermelidir. Şunun için vermelidir:

Kayserispor'u mükemmel tanıyan bir teknik adam olan Sağlam, nasıl olur da bu kadar büyük antrenörlük hatası yapar.

Önce yapmamız gerekeni yapalım. Kayseripor'u bu maça mükemmel hazırlayan Tolunay Kafkas'ı tebrik edelim. Kayseri takım halinde savaşırken bir gol, bir asisti olan Koray Çölgeçen'e bir tavsiye: Futbolun çirkin yönüne sarılma!

Sağlam'a ciddi sorum da şu: Beşiktaş mağlupken hücumdan Serdar Özkan'ı çıkarıp oyuna Gordon Schildenfeld'i alırken ciddi miydin Yani şaka yapmadın değil mi hocam?

Çok özel sorusuyu sona bıraktım. Sorunun cevabını altını çizerek yazıyorum...

En çok faul yapan takım ile en az faul yapan takımın maçını yöneten Bülent Demirlek, faul yorumlarını bilmiyor. Dolayısıyla hakemliği bilmiyor. Tekmetokat futbola izin vermesi, kart yorumlarının yanlışlığı futbolun kalitesini ve seyir zevkini de etkiledi. Demirlek'in kötü niyetli futbolcuları koruması güven duygusunu zedeledi.

GÜRCAN BİLGİÇ: BOZULAN DENGELER (SABAH)

Bir şey değişince, her şey değişir mi? Cisse'nin sakatlığında, ön liberoyu yedekleyecek kadro kalitesi olmadığından, Ertuğrul Sağlam, değişik bir formüle yöneldi. Tek mevkide, tek değişiklik yerine, olmayan 'bir' için 'iki-üç' görev bölgesinde farklı oyuncular kullandı. Belki de Bobo'nun sürpriz sakatlığı olmasaydı bunları yapmayacaktı. Ama Beşiktaş adına dengeleri bozan, kağıt üstünde doğru ama sahada çözüm üretmeyen kararlar olarak kaldılar.

Fakat çıkıştaki Beşiktaş'ın önemli kahramanı Delgado'ydu. Sahada O'nu ne kimse gördü, ne de o kendini gösterdi.

Teknik heyet Delgado'yu, "Seni Ricardinho'ya tercih ediyoruz. Liderliği sana veriyoruz" mesajıyla yaratmıştı. Arjantinli, yine geçen seneki silikliğine Ricardinho ile yan yana oynayarak döndü. Çıkan soru şudur; Delgado bu rekabeti istemiyor mu? Bu seçimler aklını karıştırıp, oyundan soğumasına mı neden oluyor?

Kayserispor'un çok istekli ve agresif olması, hem Beşiktaş'ı durdurma hem de kazanma nedeniydi. Tolunay Kafkas'ın gözü kara kişiliği, böyle önemli maçlarda takımının da havasını değiştiriyor. Bu sert oyun içinde Beşiktaş'ın sindiğini söylemek yanlış olmaz.
Milli maçın güven veren oyuncusu Gökhan Zan'ın iki golde ve kaçan bir golde pozisyon hataları vardı.

FATİH DOĞAN: KAYSERİ DERSİ! (FOTOMAÇ)

Ertuğrul Sağlam'ın eski takımı olması Beşiktaş için avantaj değil dezavantajdı. Çünkü Tolunay Kafkas dahil herkes daha fazla motive olmuş. Beşiktaş 3 hasta, iki cezalı ve bir sakat futbolcuyla maça çıktı. Üstüne üstelik Bobo ısınırken sakatlanıyor ve hasta Nobre bir idmanla sahaya sürülmek zoruna kalıyordu. Maçın kontrolünü kaybeden tekmeleri, art niyetli hareketleri okuyamayan bir hakemle de karşı karşıyasınız. Bir maçın kaybedilmesiyle ilgili 10 tane mazeret üretebilir ya da sıralayabilirsiniz.

Dün Beşiktaşlı futbolcuların mücadelesi, son dakikada Gordon'u oyuna sokan Sağlam'ın değişiklikleri galibiyeti getiremezdi. Beşiktaş, sabaha kadar oynasa, dünkü anlayışla Kayseri'yi yenemezdi. Bu maçtan üç puan çıkarılamadı ama alınacak ders şampiyonluk yarışı için önemli.

TURGAY DEMİR: HESAP BOZULDU (FOTOMAÇ)

En az gol yediği dakikalarda kalesinde gol gören Kartal, en çok gol attığı dakikaları iki maçta da es geçti ve geriden gelip kazanma refleksini kaybetti. İlginçtir; son dakikalarda gol atması ile tanıdığımız Beşiktaş, şimdi son dakikalarda yemeye başladı. Bu en azından kondisyon problemi olduğunu ortaya koyuyor. Sağlam'ın maçtan birkaç dakika öncesine kadar sistemi de, hesabı da farklıydı. Bobo'nun ısınırken sakatlanması her şeyi değiştirdi.

Üst üste iki pas yapamayan ve rakibin sert futboluna kurallar içinde karşılık veremeyen Beşiktaşlı oyuncular, mağlubiyeti yerden göğe kadar hak ettiler. Bu noktada altını ısrarla çizmeliyim ki Cisse'nin yokluğunda onun boşluğunu doldurmanın çok zor olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Sahada hakem olmadığını (!) gören futbolcular, infazları kendileri yaptılar. Rakibine dirsek atan İbrahim Kaş kırmızı kart görmeliydi. Tıpkı Serdar'ın boğazına sarılan Ali Turan'ın görmesi gerektiği gibi. Kötü Beşiktaş, kötü bir hakemle iyi Kayserispor'a yenildi.

İLKER ATEŞ: AYIP KERE AYIP! (FOTOMAÇ)

Kayseri'de kaybeden sadece Beşiktaş değildi. Kaybedenler arasında yanlış transfer politikası ile yönetim ve bunlara vize veren teknik direktör Ertuğrul Sağlam da vardı. Beşiktaş için acı gerçek şu: Dünkü maç sabaha kadar oynansa asla kazanamazdı. Sahaya çıkan bu 11'le ve tek forvetli bu sistemle Beşiktaş'ın galip gelmesi mümkün değildi. Cisse sakat ve oynamadı. Alternatifin var mıydı? Yoktu.

Hayrettir, daha ilk yarıda onu oyundan alması gereken Ertuğrul Sağlam, bunu hiç fark edemiyor. Yapılması gereken ilk değişiklik Batuhan'ın sahaya girmesi, Ricardinho'nun çıkmasıydı. Ricardinho'nun yavaş tempolu futbolu Kayserispor'u coşturdu. Beşiktaşlı futbolcular yatıp kalkıp dua etsinler. Bu maç 2-0 değil, 5-0 olurdu. Mehmet Topuz şanslı olsa tek başına 3 gole imza atabilirdi.

Beşiktaş'ın Kayseri'de oynadığı futbol ayıplanacak kadar berbattı. Sahada berbat olan bir başka kişi daha vardı. O da hakem Bülent Demirlek'ti. Eğer Delgado'nun topa yükselişi sarı kart ise Toledo, Gökhan Ünal ve Ali Turan'ınki 5 kat daha sarı karttı. Ne zaman ki Kayseri galibiyeti garanti altına aldı, Bülent bey, Ali Tandoğan ve Gökhan Zan'a hak ettikleri sarı kartları göstermedi.

MEHMET DEMİRKOL: SAVUNMASI İYİ OLAN KAZANDI (MİLLİYET)

Dünün derslerinin başında tabii ki Beşiktaş'ın orta saha ve savunmasını yenileyememesinin defansif kurguya verdiği zarar vardı

Cisse'siz orta sahasının savunma yönü toptan sıfırlanmış bir takım oldu Beşiktaş. Zaten full bir orta sahası olsa dahi savunması lig standardının altında. Bireysel ve organizasyonel sıkıntıları çok iyi biliniyor. İşin ilginç olan tarafı Saidou, Topuz, Ragıp gibi kalburüstü iki yönlü orta saha oyuncularına sahip olan Kayseri'nin rakibi bu kadar yoksun ve yoksul bir orta sahaya sahipken, oyuna bir akıl koyamamalarıydı.

Dünün derslerinin başında tabii ki Beşiktaş'ın orta saha ve savunmasını yenileyememesinin defansif kurguya verdiği zarar vardı. Koray'ın hemen gözden çıkarılması, yeni alınan Gordon'un sahaya sürülememesi gibi. Beşiktaş'ın aldığı oyuncu bu orta sahasızlıkta ve savunma sıkıntısında bile oyuna sürülemeyecekse, bunun anlattıkları 'daha yeni geldi ısınmalı'dan daha ötedir.

ÖMER GÜVENÇ: AYAKTA KALAN KAZANDI (AKŞAM)

Eğer kazanmak istiyorsan önce ayakta kalmayı bileceksin, "Zemin kayganmış, kramponlar kötüymüş, sahaya alışık değilim" Ben anlamam arkadaş her türlü şartta ayakta kalacaksın, kalırsan kazanırsın, kalamazsan kaybedersin. Kayserispor ayakta kalmasını bildi neticesinde de üç puan geldi. Ertuğrul hoca mağlubiyetin faturasını dolaylı yoldan zemine kesti ama ben aynı fikirde değilim. Rüştü'nün söylediği gibi Beşiktaş bırakın galibiyeti beraberliği dahi hak edecek futbol oynamadı, mücadele etmedi. En önemlisi kazanmayı Kayserispor'un istediğinin yarısı kadar bile istemedi.

Maçın özeti "ayakta kalan ve hak eden" kazandı. Ertuğrul hocayı tebrik ederim iyi bir Kayserispor yaratıp, bırakmış. Tolunay Kafkas'ı da tebrik ediyorum Ertuğrul Sağlam'ın bıraktığı takımı üstüne de koyarak iyi götürüyor.