Başsavcılık el attı

Üniversitelerde türban serbestisi getiren anayasa değişikliğinden sonra Yargıtay Başsavcılığı'ndan AKP ile ilgili öncü sinyaller gelmeye başladı. Başsavcılığın önümüzdeki günlerde adım atabileceği belirtiliyor. Güvenilir kaynakların doğruladığı bu sürecin ilk adımı, geçen hafta başında atıldı ve ilk işlem olarak, bütün siyasi partiler gibi, AKP hakkında da "rutin olarak" tutulan sicil dosyası raftan indi. Türban serbestisi sağlayan anayasa değişikliği teklifinin somutlaştığı günlerde, "Türbanı serbest hale getirme yönünde girişimde bulunan parti kapatılır" içerikli açıklama yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, son günlerde Siyasi Partiler Sicil Bürosu savcıları ile üst üste toplantılar yaptı. Bu toplantılarda, AKP dosyasındaki deliller, Siyasi Partiler Yasası ve anayasa açısından değerlendirildi. Bu iki yasal düzenlemeye göre dosyadaki evrak, "delil olabilecekler" ve "olamayacaklar" diye sınıflandırıldı. Delil olabilecek belgeler üzerinde yapılan "genel hukuki değerlendirme" sonucunda AKP'nin, anayasanın siyasi partilerin uyacakları esasları belirleyen 68 ve 69'uncu maddeleri karşısında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" gibi nitelendirilebileceği kanaatine varıldı. Bu aşamada, Yargıtay Başsavcılığı'nca yakından takip edilen türban serbestisi içerikli anayasa değişikliğinin hangi aşamada "güçlü bir odak delili" olacağı sorusunun cevabı önem kazanıyor.

CEVABI ARANAN SORU
Bunun için Başsavcılık'ta şu sorununun yanıtı aranıyor: "Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma hali, AKP milletvekillerinin ağırlıkta olduğu anayasa değişiklik teklifi ile gerçekleşmiş midir, yoksa Meclis Genel Kurulu'nda oylanması şartı aranmalı mıdır?" Bu sorunun yanıtı, Başsavcılığın atacağı adımın zamanlamasını belirleyecek olan en önemli etkenlerden birini oluşturacak. Diğer etkenler ise "ekonomik kaygılar" olarak gösteriliyor. Olası bir davanın veya Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak "tedbir" içerikli talebin ekonomik dengeleri nasıl etkileyeceği de değerlendirilen bir başka neden.