12 saat ayakta ama

"İnsan Kaynakları İdeolojisi" bakın nasıl tezahür ediyor:
Başka bir gazete ilavesi, manşetten ve tam sayfa "Yıldız satıcılar" ı ilan ediyor: "Önde gelen markaların, mağazaların en çok satışı yapan elemanları."
İşlerini "gerçekten" çok seviyorlarmış. Ki mümkün.
Özellikleri şu: Tarzınıza uygun kıyafetleri önünüze sermek! Kendinizi özel hissetmenizi sağlamak! İzin günlerinde başka mağazaları dolaşıp incelemek! Bakımlarına özen göstermek! Trendleri takip için gece kulübü gezmek! Ayda 500 YTL cilt bakımı yaptırmak! Esas, "10, 12 saat ayakta durup yorgunluk hissetmemek".
Yıldızları bilemem ama, Allah aşkına bir mağazaya girince o "mutlu yüzler" e daha içten, daha içeriden bakın. Sorabiliyorsanız, "işyeri korkuları" yoksa, deyin ki:
"10, 12 saat ayakta iç yorgunluk hissetmiyormuşsunuz." 12 saat ayakta kalmaya fazla mesai ücreti alıp almadıklarını da sorunuz.
Utanırlar elbette, varislerini gösteremezler. Kaç lira maaş aldığını sorun ki, kuaföre giden 500'ün kaynağını, tamamını bulun. Asgari ücreti primle yükseltmek için, için için ağladıklarını gösteremezler elbette. Ne zaman izin yapıp da, eşe, çocuğa, eve akşam ya da haftada kaç saat ayırabildiklerini sorun.
Cüzdandan vesikalık bir foto gösterirler belki.
Tam sayfa "satış elemanları"; ama bir satır gerçek insani sorunları yok, iş müfettişlerinin asla denetlemediği asla yok.
Nasıl bir ideolojik yamulmadır bu insan kaynağı, yıldızlar, korkuya çare vesaire!