kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Aralık 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

YÖK Başkanı Prof. Özcan: "Bizi rahat bırakın"

- Hocam günler nasıl geçiyor, geceleri kaç saat uyuyorsunuz?
- Bugünlerde çok yoğunum... Öğreniyorum.
- YÖK başkanı ders çalışıyor yani.
- Aynen öyle.
- Hakkınızda çok şey yazılıp çiziliyor.
- Takip ediyorum.
- Ne diyorsunuz?
- Birkaçı acımasız ve doğru değil... Diğerleri olumlu.

YENİ SAYFA
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan:
- İşaret taşlarım, kalın çizgilerim var.
- Mesela... Üniversitede korku olmasın.
- Güven olsun, herkes düşüncesini söylesin.
- Bilim ancak özgürlük ortamında yapılır.
- Yeni bir dönem... Yeni bir sayfa... Yurtdışındaki üniversitelerle rekabet edebilen bir Türk üniversite dünyası.

DÜN, DÜNDE KALSIN
YÖK Başkanı devam etti:
- O şunu dedi, bu bunu dedi... Bizden önce şöyle oldu, böyle oldu... Artık bırakalım bunları... Geçmiş tartışmalar dünde kalsın... Hep birlikte ileriye bakalım.

ÇITA
Bir ara söz "üniversite ve çıta" konusuna geldi.
Yusuf Hoca şöyle dedi:
- Aslında Türk üniversitelerinin uluslararası düzeyde bilimsel çıtası kötü yerde değil.
- Ama bize yakışan bir yerde de değil.
- Şu anda 19'uncu sıradayız... İlk 10'a mutlaka girmeliyiz.

BAŞÖRTÜSÜ-TÜRBAN
Hocam gelelim şimdi başörtüsüne, türbana... Nereye gitseniz size bu konu sorulacak.
- Ben özgürlük diyorum... Bu çok geniş bir kavram... Bilimsel özgürlük, idari özgürlük, mali özgürlük... Özgürlük kavramının içi neden sadece baştaki örtüyle dolduruluyor?.. Özgürlüğü yalnızca başörtüsüne indirgemek yanlış.

BAŞIN İÇİ, DIŞI
Prof. Özcan:
- Yavuz bey göreceksiniz, yukarıda altını çizdiğim konulara ağırlık vereceğim.
- Özgürlük artacak, çıta yükselecek.
- Kafaların içini düzeltirsek, dışıyla kimse ilgilenmez.
- Biz böyle çalışınca pek çok konu gündemden düşecek.

SON SÖZ
Yemekten kalktık, yürürken YÖK Başkanı'na "son sözlerini" sorduk.
Dedi ki:
- Bizi rahat bıraksınlar... Bu kadar yıl kavga ettik, birbirimizi kırdık da nereye geldik?