Daha çok demokrasi için, daha özgür üniversite

Mesut Yılmaz Dışişleri Bakanlığı'ndan istifa edip de "ANAP Genel Başkanlığı'na soyununca..."
"Çalışma yeri" olarak bir "vakfa" giderdi:
"Türk Demokrasi Vakfı" na.
Vakfın Genel Sekreteri bir "bilim adamı" idi:
Prof. Dr. Ergun Özbudun.

Yeni Anayasa hazırlanırken, akla gelen ilk isim yine Prof. Dr. Ergun Özbudun'du.
Anayasa üzerinde "çalışan" bir başka bilim adamı da "sosyal demokrat kökenden gelen" AK Parti milletvekili Prof. Zafer Üskül.
İkisi de "kariyerleri kendilerine kefil" isimler.

Abdullah Gül Çankaya'ya çıkınca herkes "yeni Genel Sekreter'i" merak ediyordu.
Tahminler "Dışişleri kökenli olacağı" yönündeydi.
Ama Gül tercihini "bir bilim adamından yana" kullandı:
Prof. Dr. Mustafa İsen.

"Hocalarımıza" itibar edilmesi sevindirici.
Üniversiteler-hocalar "demokrasinin öncüsüdür."
Onlar öncülük görevini ne kadar iyi yapabilirlerse "çağdaş uygarlık düzeyi" o kadar kolay yakalanır.
Çankaya'ya da, hükümete de düşen görev "üniversiteyi yüceltmektir."
Elbette bu bir "vizyon meselesi."
Türkiye'yi yönetenler "daha çok demokrasi için daha özgür üniversite" vizyonunu sergileyebilmeliler.