Spor-Tenis Kültürü 1

Son yıllarda sporu yaşayış biçimimiz, toplumun sosyal yapısını dejenere edecek boyutlara ulaştığını üzülerek gözlemliyorum. Durum böyle olunca, "Tenis gelişsin diye yırtınmanın alemi ne!" diye düşünmemek elde değil. Bütününde yaşam kültürü olmak üzere, dil, din, müzik, resim, ticaret, kısaca her şey kendine özgü kültürel bir yapıyla hayatımızın bir parçası. Kültür, hayatın ruhsal ve bedensel reflekslerini kapsıyor. Bunların başta geleni ise "Spor kültürü".
İşin felsefi derinliğine dalmadan, kısaca özetlemek gerekirse Spor kültürü; barış, kardeşlik, dostluk gibi kavramlarla, bir toplumun diğer toplumları tanımasını kolaylaştıran, insanın evrimleşme sürecindeki en önemli unsur olarak tanımlanabilir. Ancak spor kültürü içindeki genel kavram, branşlarla detaylandırıldığında, farklı kültürel özelliklerin ortaya çıktığını görebiliriz. Örneğin, güreş kültürü ile boks kültürü, tenis kültürü ile golf kültürü, birbirinden çok farklıdır.
Ben ata binmeye başlamadan, biniciliğin eşeğe binmekten çok daha farklı bir kültürel yapısı olduğunu anlayamadım. Bu farklılıklar bir şekilde, insanların hayata bakış felsefesini de etkiliyor. Günlük hayatta, herhangi bir konuda önünüze gelen bir sorunu, bu kültürün oluşturduğu değer yargıları ile bezenmiş bir süzgeçten geçirip, karara bağlayabiliyorsunuz.

SPOR KÜLTÜRÜ FUTBOL ÜZERİNE
Sonuçta sporun her branşı, toplumda sosyal yönü pozitif, doğru karar verebilme yetisine sahip insanların çoğalmasına katkıda bulunacaktır.
İş adamlarının tenis oynama alışkanlığı, buna en güzel örnektir. Hatta yakın geçmişteki bir iş adamı geleneğinde, ticari ilişkiye gireceği kişiyi korta tenis maçına davet etmesi vardır. Çünkü tenis oyunu karakter analizi için iyi bir mekandır. Öyle ki, maçta kendi sahanıza düşen topa, içerde veya dışarda kararını verme yetkisi size aittir. Ancak bu durum sizin, dürüstlük, doğruluk hatta kazanma hırsıyla birlikte, hayvansal egolarınıza ne kadar hakim olduğunuzu açığa çıkaracak bir testten geçmenize neden olabilir. Eğer edindiğiniz tenis kültürü yeterli değilse, maçı kazanmanıza rağmen, işi kaybedebilisiniz. Türkiye genelinde ise toplumda hakim olan spor kültürü futbol üzerinedir. Ve tabii bazı toplum bilimcileri tarafından, toplumun kültürel yapısını erozyona uğratan faktörlerden biri olarak da futbol gösterilir. Spor kültürü ve spor branşlarının bu kültürel yapı içindeki rollerine bir sonraki yazımda devam edeceğim.