'Bush o kapasitede bir insan değildi'

* LOKAL RESTORAN İSTEDİ
Geçenlerde Leon Black'i gezdirdim, dünyanın en zengin 160'ıncı insanı. Şirketinin geçen yılki cirosu 115 milyar dolar. Ama Türkiye'de kimse bilmiyor adamı. Evinde, küratörü de olan özel bir müzesi varmış ve Vasili Kandinski koleksiyonu yapıyormuş. Türkiye'ye özel uçağıyla geldi ve dönerken, 2-3 saatliğine Bazel'e uğradı. Bir Kandinski tablosunu görüp, alıp almayacağına karar vermek için... Ona İstanbul'un en lüks restoranlarını ayarladık ama onların hiçbirine gitmek istemedi. "Benim ülkemde bunların en alaları var, ben lokal bir restoranda Türk yemeği yemek istiyorum" dedi.

* HAREM'İ KAPATIYORUZ
Zenginler ve ünlüler tanınmadan gezmek istedikleri için genellikle yanlarında koruma olmuyor. Bir de özel talepleri oluyor. Örneğin, bazen Yerebatan Sarayı'nı, Topkapı Sarayı'nın Harem Bölümü'nü onlar için kapatıyoruz. Çünkü bazı yerleri, sabahları 09.00'a kadar, belli bir ücret karşılığında kapatabiliyorsunuz ya da özel müzeleri küratör eşliğinde gezmek istiyorlar.

* BUSH'UN KAPASİTESİ
Dünyanın en büyük şirketlerinden birinin, Türkiye ve Doğu Avrupa'dan sorumlu genel müdürünü gezdirdim. George Bush ve baba Bush bu şirketin danışmanı. Baba Bush'u, başkanlığı sona erdikten sonra danışman olarak almışlar; George Bush'u da sırf onun oğlu olduğu için, günün birinde belki bir şey olur diye yüz bin dolar karşılığında danışman olarak tutmuşlar. "Ama asla bir gün başkan olabileceğini tahmin etmedik, çünkü o kapasitede bir insan değildi" diye anlatmıştı.

* SİMS NARGİLEYE BAYILDI
Türkiye'de de yayınlanan 'Las Vegas' dizisinde oynayan Molly Sims hayatımda gördüğüm en mütevazı insan. Kapalıçarşı'da dolaşırken herkes tanıdı. İnsanlar çevresini sarınca güvenlik devreye girdi ama o, "Lütfen hiçbir şey yapmayın" dedi ve isteyenle sarmaş dolaş fotoğraf çektirdi. "Ne kadar mütevazısın" deyince, "Mütevazı olmasam Molly Sims olmazdım" dedi. İstanbul'da en keyif aldığı şey de Çorlulu Ali Paşa Medresesi'nde nargile içmek oldu.

* PEREZ'İ SADECE O DİNLEDİ
* Şimon Perez Türkiye'ye son gelişinde sinogogta, Yahudi cemaatine bir konuşma yaptı. Bu konuşmaya hiçbir gazeteci alınmadı ama ben Perez'in ekibini gezdirdiğim için oradaydım. Perez konuşmasında Ermeni soykırımı meselesinden bahsetti ve "Bu çok uzun yıllar önce olmuş ve artık şahidi kalmamış bir olay, o yüzden Türkiye'nin de teklif ettiği gibi tarihçilerin bir araya gelip, Osmanlı arşivlerini araştırması lazım" dedi.