kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Bir yıldız bar kapısında beş saat bekleyen adama ne kadar itibar eder?

-Şöyle bir çıkmazı var magazincilerin; bilgi almak, haberinizi doğrulatmak istediğiniz pek çok isim size yalan söylüyor ya da konuşmuyor. Ama bir hafta ya da bir ay sonra yazdıklarınız doğru çıkıyor. Nasıl olacak bu iş?
- Bunu, bu işi bu hale getirenlere sormak lazım.

- Yani magazinciler mi suçlu?
- Hayır, bütünüyle gazete suçlu! Siz bana "Git istihbaratta muhabir ol," deseniz seve seve yaparım, ama "Git magazin muhabirliği yap," deseniz gitmem.

- Neden?
- Gidip de gazinonun kapısında mı bekleyeyim? Yapmam çünkü magazine konu olacak hadise kahramanlarıyla gazeteciler arasındaki ilişki de pek seviyeli olmuyor o zaman, darılmayın. O ilişkiyi, 4.5-5 saat gece kulübünün kapısında bekleyen arkadaşımız mı kursun istiyorsunuz? Orada beş saat bekleyen adama, oradan çıkan bir yıldız ne kadar itibar eder? Ajda Pekkan'a öyle birini mi gönderiyorsunuz? Demek ki siz magazinciliği çok küçümsüyorsunuz!

- Doğrusunu tarif edin o zaman?
- Doğru olan, magazin kahramanlarının da saygı duyacağı magazin muhabirleridir! Çünkü işin içine başka şeyler de karışıyor...

- Nasıl şeyler?
- Magazin haberlerinden faydalanan işyerleriyle muhabirler arasında da bazı yakınlıklar, suçlamalar oluyor.

- Evet, para karşılığı haber yapan magazinciler, kendisine çıkar sağlayan isimler tartışma konusu. Bunu yaratan nedir, muhabirlerin az para kazanması mı?
- Benim en beğendiğim gazete Le Monde'dur, az para verir. Ama Le Monde'da çalışmak bir mensubiyettir! Yani soylu bir aileden gelmek gibi bir şeydir. Gazeteciliğin en önemli unsuru para değildir.

- Para değilse, nasıl bir ihtiyaçla haber satılır peki?
- Kabaca, büyümede paralelliği sağlayamayışımızdır bu. Mesela, halk adamlarından çocuklarımız cumhurbaşkanı, devlet başkanı oluyor ama bir kralın sandalyesinin iki yanına oturduklarında, bu dekorun yanlış yorumlanacağını bilemiyorlar. İyi niyetli çocuklar, kötülemiyorum; ama devlet adamlığı görgüleri yok. Gazetecilik de siyaset gibidir. Yani en suçlu değil, suçluların en görünürüdür gazeteciler; hadise bu! Hekimi olmayan, hiç hekim görmemiş bir köye benziyoruz güzelim kızım; Türkiye'nin gerçeği bu...