kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Kadın erkek pek çok İranlı sohbet edip nargile keyfi yapmak için kahvehaneleri tercih ediyor.

İran'da kahve keyfine yasak geldi

Tahran'daki sanat ve sohbet meraklısı İranlıları bir araya getiren kahvehaneler devlet eliyle kapatılıyor..
Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, İran'da da kahvehaneler insanların bir araya gelip boş zamanlarını geçirdikleri, sohbet edip siyaset ve özel yaşamlarını tartıştıkları mekânlar. Kahvehanelerin entelektüel kültür üzerindeki etkisi o kadar büyük ki, Avrupa'nın son iki yüzyıldaki sanatsal patlamasını kahvehanelerde doğan fikirlerle gerçekleştirdiği üzerine kitaplar bile yazıldı. Ancak bireysel özgürlüklerin şeriatın buyruklarıyla kısıtlandığı İran'da, artık pek çok kişi kahvehanede güzel zaman geçirmenin mutluluğunu dahi tadamayacak. İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, aralarında Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk'un da bulunduğu pek çok ünlü edebiyatçıyla söyleşilerin yapıldığı, sanata düşkün İranlıları ağırlayan Tahran'daki Nashr-e Sales kahvehanesi devlet eliyle kapatıldı. İran İslam Cumhuriyeti'nin ticaret bakanlığında çalışan yetkili Amaken-e Omoomi'nin verdiği 72 saatlik ültimatomun ardından kapatılan kahvehaneler, görevlilere göre yasadışı bir biçimde iş yapıyorlar. Mahmud Ahmedinecad'ın yabancı yayınları yasaklamayı da içeren son baskıcı uygulamalarının devamı olarak nitelendirilen bu hareket, İran'da yaşayan muhaliflere göre entelektüeller, eğitimli İranlılar ve kendileri gibi muhaliflerin bir araya gelmesini engellemek için çıkarılmış bir engelden ibaret. Avrupa kültürüne kahvenin girişi Papa VIII. Clement'in Hıristiyanların önderi olduğu dönemde gerçekleşti. O güne dek kahve, Müslümanların içeceği olarak biliniyordu. Bu durum Vatikan'ı telaşa sevk etmiş, Hıristiyan yetkililer kahveyi 'şeytan icadı' olarak adlandırarak yasaklamayı istemişlerdi. Ancak Papa VIII. Clement, kahvenin tadını merak etti ve ilk bardağı içer içmez kahveye âşık oldu. Çevresindekilere "Bu içecek kâfirlere bırakılmayacak kadar güzel," diyen Papa, yasaklamak yerine kahveyi kutsadı ve bunun 'hakiki bir Hıristiyan içeceği' olduğunu açıkladı. İran hükümetinin kahvehanelerle ilgili aldığı karar, ilginç biçimde, ilk başta Müslüman içeceği olarak görülen kahvenin şimdi köklerinin en sağlam olduğu topraklardan birinde 'Batı dünyasına ait kâfir konuşmaların yapılmasına ortam hazırlayan' bir içecek olarak damgalanması anlamına geliyor.
Haberin fotoğrafları