kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Kasım 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pınar Toker

Nejat İşler'in benliği rolün istilasına uğramıştı!

Şu sıralar dizi ve sinema filmlerinde gördüğümüz pek çok oyuncuyu psikolojik olarak rolüne hazırlayan Pınar Toker, "Rolün oyuncuya bulaşması tehlikeli" dedi ve ekledi: Mesela Nejat İşler, uzun süre 'Barda' filmindeki karakter gibi davrandı; benliği rolün etkisinde kaldı!..
Hollywood'un efsane yapımcısı Samuel Goldwyn'in 1924 yılında psikanalizin babası Sigmund Freud'a yaptığı 'psikolojik danışmanlık' teklifi; sinema dünyasında 'oyuncu psikoloğu' mesleğinin temelini atmıştı. Türkiye'nin ilk ve tek 'oyuncu psikoloğu' olan Pınar Toker de, mesleğinin ayrıntılarını Yeni Aktüel dergisinden Özsel Tortop'a anlattı. Toker, bugün izlediğimiz dizi, sinema filmi ve tiyatro oyunlarında rol alan birçok oyuncunun meslek sırrı!

ÇÖZÜMLEME GEREKLİ
Türkiye'de psikoloji ile oyunculuğu harmanlayarak uzmanlaşmış tek isim olan Pınar Toker, "Oyuncu, rolü için neden bir psikologa ihtiyaç duyar?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Senaryodaki kurgusal dünyanın reel dünya haline gelmesi lazım. Kurgusal dünya içindeki rol, benliğinin gerçek kadar canlı olabilmesi için, oyuncunun benlik biyografisini oluşturması gerekiyor. Karakterin geçmiş hayatı senaryoda yazmadığı için bu çözümleme oyuncuya kalıyor. Ama özellikle sıradışı karakterleri çözmek ve anlamak güç. Bir katili gözlemlemek, eşcinselin duygularını içselleştirmek, ensest dürtüler içinde olan insanı anlamak! Bu tip karakterlerin hangi dinamiklerle hareket ettiğini anlayabilmek için de oyuncu psikoloğuna ihtiyaç var."

KOÇLUKTAN FARKLI

Mesleğinin diğer danışmanlıklardan çok farklı olduğunu belirten Toker, "Oyuncunun kendi kimliğini değil, rolün kimliğini analiz ediyoruz. Bu nedenle danışman, rolün ne olduğuna, senaryoda ne kadar yer verildiğine ve oyunculukla ilgili diğer bilgilere de sahip olmalı" dedi. Pınar Toker, oyuncu psikoloğu ile oyuncu koçluğunun farkını da şöyle tanımladı: "Oyuncu koçu, oyuncuya karakter üzerinden değil, kendi duyguları üzerinden hareket etmesini tavsiye ediyor. Bu bana göre, uyuşuk oyunculara yönelik bir teknik. Ağlaması gerekiyorsa 'Babanın öldüğünü düşün' deniyor. O zaman oyuncu duygularını çok iyi analiz edemediği için tuhaf şekilde geriliyor. Yüz komik hal alıyor. O duyguyu hissedemiyor. Oynuyormuş, duygulanıyormuş gibi haller alıyor ve çıkana kadar da zorlanıyor. Bu doğru değil. O karakterin duygularını iyi analiz ettikten sonra zaten bu davranışa dönecektir."

RUH HALİNDEN ÇIKMALI

Pınar Toker, canlandırdığı karakterin ruh halinden çıkamayan oyuncuları bekleyen tehlikeleri ise şöyle sıraladı: "Oyuncu gerçek benliğini sürekli korumak zorunda. Bir kimlik yaratılıyor ve bu oyuncunun gerçek kimliğiyle üst üste binip yapışıyor. Başka biri oyuncunun vücudunda nefes alıyor, duygularıyla hareket ediyor, yaşıyor. Ama 'dur' dendiğinde o kimliği odaya kilitlemek zorunda, ki rol ona bulaşmasın." Oyuncuları psikolojik olarak rolüne hazırlayan Pınar Toker, 'karakteri benliğine bulaşan aktör' olarak 'Barda' filminde rol alan Nejat İşler'i örnek gösterdi: "Film çok başarılıydı ama rolü Nejat İşler'e bulaştı. Daha sonra katıldığı programlarda o karakter gibi davrandı. O bakış, ritim, ifade devam etti. Gerçek benliği bir süreliğine istilaya uğramış olabilir. Maalesef bu tuzağa düşebiliyor oyuncular!"
Haberin fotoğrafları