kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Kasım 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Terörün finansmanına karşı sıkı önlem

Yeni Haber
Maliye, terörün finansmanının önüne geçilmesi amacıyla şüpheli işlemlerin nasıl anlaşılacağı ve MASAK'a bildirimlerin nasıl yapılacağını bir tebliğle ayrıntılı olarak açıkladı..
Maliye Bakanlığı, terörün finansmanının önüne geçilmesi amacıyla, şüpheli işlemlerin nasıl belirleneceği ve parasal işlem yapan kurum ve kuruluşların "şüpheli işlem" durumunda konuyu Mali Suçları Araştırma Kurulu'a (MASAK) bildirme yükümlülüğüne ilişkin esasları belirledi.

Maliye Bakanlığı, Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile terörün finansmanının önlenmesine ilişkin şüpheli işlem bildirim yükümlülüğünün etkin, zamanında ve uygun şekilde yerine getirilmesine yönelik esasları açıkladı. Terörle Mücadele ve Suç Gelirlerinin Aklanması Yasaları çerçevesinde hazırlanan tebliğe göre, yükümlüler nezdinde veya aracılığıyla yapılan ya da yapılmaya teşebbüs edilen işleme konu malvarlığının; yasa dışı yollardan elde edildiği veya bu amaçlarla kullanıldığına ilişkin herhangi bir bilgi, kuşku veya kuşkuyu gerektirecek bir durumun varsa, tutarına bakılmaksızın bu şüpheli işlem sayılacak.

Şüpheli işlem tanımı, işleme konu malvarlığı değerlerinin yasa dışı yollardan elde edilmesinin yanı sıra "yasa dışı amaçlarla kullanılmasını" da kapsıyor. Bununla esas olarak terörizmin finansmanının önlenmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda fonların terörist eylemler için ya da terör örgütleri, teröristler veya terörü finanse edenler tarafından kullanıldığına veya bunlarla ilgili ya da bağlantılı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması durumunda yükümlüler, MASAK'a şüpheli işlem bildiriminde bulunacak.

ŞÜPHELİ İŞLEM NASIL ANLAŞILIR?

İşlemlerin, şüpheli işlem tiplerine uygunluğu değerlendirilirken, müşteri profili, işlemin niteliği, sektörün özellikleri ve daha önceki deneyimler de dikkate alınarak karar verilecek. Bildirimde bulunma kararı verilirken, şüpheyi destekleyecek ek bulguların olup olmadığının tespiti için gerekirse işlem ve müşteri profiliyle ilgili daha ayrıntılı araştırma yapılabilecek. Ancak bu araştırmalar yapılırken, müşterinin, hakkında bildirimde bulunulacağından şüphelenmesine neden olacak tutum ve davranışlardan kaçınılacak.

Tebliğe göre şüpheli işlemi belirlemede şu konulara dikkat edilecek:
"-Uzun süre işlem görmeyen hesaplara dönemsel olarak para yatırılması.
-Çok düşük bir bakiyeye sahip olan bir hesaba yüklü tutarlarda nakit yatırılması ve müteakiben yatırılan nakdin geri çekilmesi veya başka bir veya birden çok hesaba havale edilmesi.
-Aralarında akrabalık veya herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığı halde, aynı hesapta birçok kişinin imza yetkisinin bulunması.
-İşyeri adresi olarak aynı adresi gösteren farklı şirketler veya tüzel kişiler tarafından açılan hesaplarda imza yetkisinin aynı kişi veya kişilere verilmesi.
-Aynı kişi tarafından çok sayıda hesap açtırılması ve bu hesaplara yatırılan küçük tutarların toplamda o müşterinin ekonomik faaliyeti ile uyumsuz olması.
-Bir terör örgütü ile bağlantılı olduğu bilinen gerçek veya tüzel kişiler adına hesap açılması.
-Bir kişi veya kuruluşun hesabına görünürdeki ticari faaliyeti ile orantılı olmayan tutarlarda nakit yatırılması.
-Bir hesap üzerinden yürütülen işlemlerde, hesabın normal kullanımıyla uyumsuz bir şekilde, nakit ve nakit benzeri araçların birbirine karıştırılması.
-Finansal kuruluşun farklı şubeleri aracılığıyla veya aynı şubeye aynı anda gelen kişiler tarafından hesaba parça parça nakit yatırılması veya çekilmesi.
-Hesaba ilişkin tüm işlemlerin ATM'ler aracılığıyla yapılması.
-Ticari işletmelerin hesaplarına üçüncü şahıslarca normal ticari işlemleri dışında sık sık para yatırılması veya üçüncü şahıslara bu şekilde ödemeler yapılması ya da normalde kişi ya da kurum adına çek veya diğer ödeme araçlarıyla kolaylıkla yapılabilecek bir ticari işlem için, kişi ya da kurum hesabına yüksek tutarda nakit yatırılması.
-Kimlik tespitine ilişkin yasal yükümlülüklerden kaçınmak amacıyla elektronik transferlerin düşük tutarlara bölünerek yapılması.
- Elektronik transferi gerçekleştiren veya adına bu işlem gerçekleştirilen kişinin kimlik bilgilerinin verilmemesi veya verilmesinde isteksiz davranılması.
-Üçüncü bir kişi tarafından müşteri adına elektronik transferler yoluyla döviz üzerinden işlem yapılması ve işlemlerin müşteriyle hiçbir ticari bağlantısı olmayan kişi veya ülkelerle gerçekleştirilmesi.
-Nakit işlemlerde bulunan farklı kişilerin aynı adres bilgilerini vermesi, özellikle iş ve ikametgah adreslerinin aynı olması ve/veya belirtilen mesleği ile uyuşmaması.
-İşlemi yapan kişinin beyan ettiği mesleği veya faaliyet alanının, işlemin türü veya hacmi ile orantılı ve uyumlu olmaması.
-Müşterinin ticari faaliyetinin bilinmemesi veya faaliyetin kiralık kasa kullanımını gerektirmemesine rağmen ticari kuruluş adına kiralık kasa kullanılması.
-Müşterinin kimliğinin tespiti veya doğrulanmasına ilişkin süreç sırasında açıklanamayan tutarsızlıklar olması.
-Kişilerin sabit bir adreslerinin olmaması ve adres bilgilerinin sürekli değişmesi.
-Bir ticari tüzel kişilik adına faaliyetine uygun olmayan hesap açılması.
-Riskli ülkelerde açılan ticari bir hesaba hiçbir ticari açıklaması ve ekonomik amacı olmayan tutarlarda paranın elektronik olarak transfer edilmesi ve/veya bu paraların hesaptan çekilmesi.
-Riskli ülkelere ve/veya bu ülkelerden fonların gönderilmesi ya da alınması, bu ülkelerde bulunan mali kurumlarda hesap açılması veya bu ülkelerdeki bankaların çıkardığı kredi kartlarının kullanılması.
-Üçüncü kişilerce döviz değişimi yapılarak, terörizm ve kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü veya vergi cenneti olarak bilinen ve müşteriyle açık iş bağlantısı olmayan ülkelere müşteri adına fon transfer edilmesi.
-Riskli ülkelere veya riskli ülkeler üzerinden yapılan transfer işlemleri neticesinde kısa süre içerisinde oluşan mevduatların üçüncü şahıslara aktarılması.
-Özellikle riskli ülkelerden veya bu ülkelere, bireysel ve ticari çok sayıda hesap kullanılarak fonların toplanması ve bu fonların az sayıda lehdara yönlendirilmesi.
-Riskli ülkelerden ya da riskli ülkelere yapılan fon transferlerinde, işlemi makul kılacak ticari bir amaç olmaksızın, ticari nitelikli finansal işlemlerin kullanılması.
-Kar amacı gütmeyen kuruluşların beyan edilen amacı, faaliyetleri ve görünen kaynakları ile mali işlemlerin niteliği, büyüklüğü ve toplanan ya da aktarılan fon tutarları arasında uyumsuzluklar olması.
-Kar amacı gütmeyen bir kuruluşun banka hesabı ile ilgili mali işlemlerin sıklığı ve tutarlarında ani artışlar ortaya çıkması.
-Kar amacı gütmeyen bir kuruluşun hesabında fonların çok uzun süre bekletilmesi.
-Kar amacı gütmeyen kuruluşun sadece yurt dışından bağış alması veya bağışların önemli bir kısmının yurt dışı kaynaklı olması.
-Kar amacı gütmeyen kuruluşun yöneticilerinin yabancı uyruklu olması, özellikle yabancı yöneticilerin ülkeleriyle yapılan büyük tutarlı işlemlerin varlığı ve paranın gönderildiği yerin de riskli ülke olması.
-Kar amacı gütmeyen çok sayıda kuruluşun izah edilemeyen bağlantılarının bulunması; örneğin birkaç kuruluşun birbirlerine para transferi yapması ya da aynı adresi, aynı idareciyi veya personeli paylaşması.
-Yeterli personeli, uygun bir işyeri ya da telefon numaraları bulunmayan kar amacı gütmeyen kuruluşların yoğun faaliyette bulundukları izlenimi yaratan hesap hareketleri bulunması.
-Çok sayıda bireysel ve ticari hesabın ya da kar amacı gütmeyen kuruluş hesaplarının kullanılmasıyla fonların teslim alınması ve bu fonların kısa sürede yabancı lehdarlara transfer edilmesi."

(ANKA)