Kafaları karıştırma referandumu

Bugüne kadar hiçbir "sandık olayında" bangır bangır "gidin sandığa, yoksa cezası var ha" diye bağırıldığını gördünüz mü, duydunuz mu?
Ülkede aylardır "milletin kafası zaten karışıktı."
Dün yapılan referandum ile "daha da karıştı."

TOPTAN NE DİYOR?
Sorunları çözecek olan kurum "siyaset kurumu."
"Zemin" parlamento zemini.
Platformun "tepesinde" ise topluma "güven veren bir isim" oturuyor: "Geçmişi kendisine kefil" Köksal Toptan.
Dün saat 12.00'de konuştuk.
"Az sonra" evden çıkıp "oy vermeye" gidecekti.

DEMOKRATİK KÜLTÜR
Köksal Toptan:
- Demokrasilerde referandum sıkça başvurulan yöntemlerden biri.
- Bu açıdan bakınca referanduma gidişe yanlış dememek lazım.
- Türkiye gibi katılımcılığın yüksek düzeyde olmadığı bir ülkede, referandumla bile olsa halkın sürece katılması, demokratik kültüre katkı yapar.

TARTIŞMA SÜRECEK
- Sayın Başkan söyledikleriniz doğru... Ama başka bir doğru daha var.
- Nedir?
- Referandum milletin kafasını karıştırdı.
Köksal Toptan:
- Evet bir tereddüt doğdu.
- TBMM'de kabul edilen metin yine TBMM tarafından değiştirildi... Bunu Cumhurbaşkanı da onayladı.
- Bir tartışma doğdu... Bu tartışma süreceğe benziyor.

YENİ ANAYASA
- Sayın Toptan... Tartışma nasıl sona erdirilir?
- Yeni anayasa bir an önce yapılıp, yürürlüğe konarak.

4 KONU
Köksal Toptan:
- Referandum birkaç konuyu birden içeriyor... Cumhurbaşkanı'nı kim seçsin?.. Kamuoyu yoklamaları gösterdi ki, halk bu işi bizzat yapmak istiyor.
- Milletvekilliği süresi 5 yıl mı olsun, 4 yıl mı?.. Görüldü ki Meclis 4'üncü yılda yoruluyor.
- TBMM'de toplantı yeter sayısı 184 mü olsun?.. Aslında bu tartışmaya gerek yoktu... Ama Anayasa Mahkemesi öyle yanlış bir karar verdi ki, böyle bir değişiklik kaçınılmaz oldu.
- Ve bir de 5 artı 5... Cumhurbaşkanlığı için 7 yıla uzun denilmiyor muydu?

KORKU İLE OY
Köksal Toptan "doğru konuşuyor."
"Güzel konuşuyor."
Ama iktidarıyla muhalefetiyle "siyaset sektörü" bu konuları "enine boyuna konuşmadığı için" milletin kafası karıştıkça karışıyor.
Onun içindir ki "haydi sandığa, yoksa ceza geliyor ha" diye ortalığa korku salınıyor.