...Tezkereye

Ne mutlu tezkeresi olana. "Yüzde 80 tezkere karşıtı" milletim, az gitti uz gitti, dere tepe düz gitti, yeni canlar verdi ve sonunda "yüzde 80 tezkere yanlısı" hale getirildi.
Bush' un filan hakikaten karşı çıktığına bakmayın; ABD'nin şu sıra azıcık kenarda kalmış en şahin odaklarının istediği de budur.
Türkiye'nin demokrasiyi, hukuku filan boş verip öncelikle birbirine ve etrafına düşmesi.
Türkiye'nin Irak içine sokulması, Irak'ın da Türkiye'nin içine.
Türkiye ile Irak'ın iç savaşlar savaşında buluşturulması.
Türkiye'nin savaş karşıtı ruhunun yok edilmesi, kendinden geçmesi, militerleşmesi, zihninin, halkının, hükümetinin rehin kılınması.
Bakın, "sınır ötesi"ne en çok destek veren iki ülke kim:
Suriye ile İsrail.
Suriye zaman zaman ayaklanan, ayaklandırılan, sertçe sindirilen kendi Kürt nüfusu için örnek vaka görüyor belki.
Ama sizce İsrail neden bu kadar içten destekliyor?
Neden, fırsat bu fırsat, İsrail'in kendi diliyle "Filistinli teröristler" de hatırlatılıp Türkiye anlayışla karşılanıyor?
Neden Türkiye'nin nihayet "Irak'a, işgale, savaşa, muhtemel savaşlara bulaşma" ihtimali bu kadar destekleniyor?
Cevapları düşünmek için;
Özellikle ABD'nin Irak'ı işgal kararından, İran iştahından bu yana, PKK'nın kimlerce taşeronlaştırıldığı, ABD'nin en şahin ve en İsrail odaklı kesimleri ile Türkiye'de kimlerin yakın ilişkide olduğu, Türkiye'deki "anti-ABD, anti-İsrail" hava değiştirilemeyince Türkiye'deki esas havanın nasıl değiştirilmek istendiği üstüne uzun uzun düşünmek lazım.
Bunun için de;
"Yürekli, yetenekli ve akıllı oyun kurucular" şart.
Hem takımlarda; hem kendi kafamızda.
Bir tek "Mehmet Aurelio" ile olmaz!