kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Kızaktaki müdür ne düşünüyor?

Sabri Uzun'u hatırlıyor musunuz?
Emniyet'in en önemli yerlerinden birinde, İstihbarat Daire Başkanı'ydı.
"TBMM Şemdinli Komisyonu"ndaki ifadesi sonrasında, Genelkurmay'ın da talebiyle, hükümet görevinden aldı.
Kimi iddiaya göre zaten bir "cemaat" ile ilişkili ve önyargılı idi; kimine göre, başkaları susarken, özellikle Meclis'e farklı şeyler de söylemeye çalışmıştı.
Hükümet net bir açıklama yapmadı ama sonuçta görevden alıp kızağa (merkeze) çekerek bir bakıma cezalandırdı.
Uzun o dönemde konuşmadı, "Çekilip köşemizde oturmasını biliriz" dedi, kararı tartışmayacağını, saygılı olduğunu ifade etti.
Kendisini şahsen tanımıyorum. Karşılaşmadık. Hayattaki birçok fikriyle de uyuşmadığım açık. Ama aşağıda, o günden sonra ortaya hiç konuşmayan Uzun'un, çeşitli yerlerde ifade ettikleri ile son yazılarım üzerine telefondaki "özel sohbetlerden derlediğim şahsi görüşler" i var. Özellikle, 15 şehit acısı düşen bayram arifesindeki "Düşünmeye davet" e bir icabet.

- Bunlar sadece kendi görüşüm. Kimsenin telkin ve tavsiyesiyle, etkisiyle konuşan kişilikte değilim.
- 2 Şubat 2006'da TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu'na verdiğim ifadede, medya, "Hırsız evin içindeyse kapı kilit tutmaz" sözüne kilitlendi. Hiçbir adli ve idari makam, "Neyi anlatmak istedin? Daha iddianame hazırlanmamıştı, hazırlık tahkikatı ifşa edemezdin. Gel bugün ifade ver" demedi, diyemedi. Medya da güncele daldı, uyudu veya unuttu.
- İfademde "PKK terörünün, TBMM öncülüğünde, IRA örneği gibi, önce ateşkes sonra silah bıraktırma şeklinde bitirilebileceğini; Atatürk'ün bile savaşmak için bu Meclis'ten yetki aldığını" beyan etmiştim.
- Yazınızda emekli bir kurmay albayın değerlendirmeleri var. Kendi pencerelerinden doğru olabilir. Ben olaya demokratik yaklaşımla bakacağım:
. Terör suçu siyasi suçtur. Gerek TSK'nın gerek Jandarma'nın "siyasi polis" görevi yoktur. Ancak ülkenin genel güvenliğinin sağlanmasında "operasyon görevi" verilebilir, ki bugün olan da budur.
- Siyasi Polis görevi; "İstihbarat, Yakalama (Operasyon) ve Sorgu (Adli işlem)"dan oluşur. Polis Teşkilatı'nda hepsi ayrı dairelere tevdi edilmiştir. Yetki ve sorumluluk dağıtılmasıyla, mutlak yetki ve mutlak kuvvetin yaratacağı anti-demokratlığın önlenmesi, hukuk devletinin işletilmesi amaçlanmıştır.
- Günümüzde bu ayrışmaya uyulmadığından, hukuk dışı uygulamalar terörü, terör de hukuk dışı uygulamaları doğurmakta, kısır döngü devam etmektedir.
- 1984 Eruh – Şemdinli baskınını yapanlar, "Diyarbakır Üniversitesi" yani cezaevinden mezun olmuşlardı! Cezaevi sıkıyönetimde Binbaşı Esat Oktay Yıldıran' ın yönetimine verilmişti. PKK'ya buradan akademisyen yetiştirildi. Allah rahmet eylesin, binbaşı arkadaşımız sonradan İstanbul'da şehit edildi. Gözüm doldu, içim yanıyor.
- Hangi hukuk kuralında, bir infaz kurumu başında binbaşı bulunur? Binbaşı yönetimindeki cezaevi akademisyen teröristler yarattı, o teröristlerin yetiştirdikleri yıllar sonra binbaşıyı şehit etti.
- TBMM 1947'de Emniyet'i müsteşarlık seviyesine çıkartan kanunu yaptığı halde, hiçbir iktidar bugüne kadar işlerlik kazandıramadı. Bugünkü terörün sorumluları biraz da kanuna işlerlik kazandırmayanlardır. Emniyet'in kurumsal kimlik kazanmasından rahatsız olanlar, kendilerinin itibar kaybedeceğini sananlardır.
- Bugüne kadar 12 sıkıyönetim ve 15 yıl süreyle bir OHAL gerçekleşti. 84 yıllık Cumhuriyet döneminde bu koruma, kollama yapanların gerekçesi hep asayiş olaylarıdır. Yani Emniyet'in görev sahasına müdahale edilmiştir. Emniyet'e kurumsal kimlik kazandırılmamış ama görevi üstlenilmiştir.
- Bir Hizbullah gerçeği yaşandı. Militanların tamamını polis yakaladı, sorguladı, tutuklattı. Hizbullah bitti. PKK neden çeyrek asırdır bitmiyor?
- Polis Hizbullahçı evine bile ayakkabı çıkartıp girdi. O eve saygı gösterildi, çünkü ibadethane sayıyorlardı. Tekir Yaylası'ndaki eve baskında, Şura Reisi Sülhettin Ürük kaçmaya teşebbüs ettiğinde vuruldu. Diğerleri bir buçuk saat ikna ve müzakere ile teslim alındı.
- 28 Şubat ürünü istihbarat yapılanmasının son ürünü Şemdinli'de ortaya çıkmıştı. 12 Eylül'de dahi kışlada değil, polis merkezinde sorgu yapılırken, 28 Şubat'tan beri kışlada sorgu yapılıyor. Bu, kışlaya siyaset sokmaktır.
. Kimse, vatandaşın parasıyla, canıyla, kanıyla kahraman olmaya çalışmamalı. Şehitlerimizin kanı, şehit ailelerinin kalbinin sızısı ortak acımız olmalı.
- Hukukun üstünlüğünü, demokrasi, liberalizm, temel insan haklarını öne çıkartan Türkiye'de, azim ve inancı büyük olan Mehmetçiğin üstün ruh hali, disiplini, Türk – Kürt kardeşlik duygusu olduğu müddetçe, "Ne mutlu Türküm diyene". Gerçek "demokratik, laik, sosyal hukuk devleti"ne de kavuşacağız. Çözüm demokrasidedir.
- İzin verilirse, her platformda görüşlerimi açıkladım, açıklarım. Bedelini ödedim, yine öderim.

Not: Umarım; tartışmaya, düşünmeye, ifadeye çabalayan bir "kamusal vatandaş"a artık bu yüzden bedel ödetilmez! Bu da "demokratik hukuk devleti" nin namusudur.