Nintendo'yla tenis macerası

Hızlı internet, yüksek çözünürlüklü yayın ve iş dünyasının kapılarını açan telefon gibi buluşların hiçbirinin insanda eğlence duygusu yaratmadığını düşünerek fuarda ilerlerken, karşımıza Nintendo'nun bu yıl Amerika'da büyük başarı sağlayan Wii isimli oyuncağı çıktı. Yan yana kurulan üç Wii sistemi aracılığıyla Nintendo'nun çocuksu grafiklerle hazırlanmış oyunları gövde gösterisi yapıyordu. Ancak teknoloji firmalarında çalışan pek çok ziyaretçi fuara etekler ve takım elbiselerle geldiği için, Wii'nin oyunculardan müthiş vücut hareketleri bekleyen yeni makinesi daha çok ortamdan sıkılmış güvenlik görevlilerinden ilgi görüyordu. Wii'nin özel kumandası, daha çok bir televizyon kumandasına benziyor ve oynarken çevredekilerin kafa ve gözlerini yarmamak için bileğe bağlanıyor. Yıllar önce özel bir sensör teknolojisiyle Nintendo, SNES oyun aletleri için bir tabanca üretmişti: Bununla ekrandaki kötü kovboylara ateş edince adamlar ölüyordu. Wii'nin kumandası ise çok daha başarılı; havaya kaldırınca ekrandaki adam topu havaya fırlatıyor, aşağı indirince topa raketiyle vuruyor. Forehand ve backhand hareketleri de, hareketi uygulamaktaki başarınıza oranla oyunda hemen karşılığını buluyor. Bu teknoloji kol kaslarını tenis oynarken olduğu kadar olmasa da çalıştırıyor belki, ama oyundaki karakterler otomatik olarak koştukları için bir koltuğa gömülüp Andre Agassi'yi yenmek de mümkün.