kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Ayşe Arman magazinleşmenin mucidi değil'

MURAT ÇELİKKAN (Gazeteci)..
"Soru 'Ayşe Arman gazeteciliği' olunca durup düşündüm. Benim bilmediğim, farkında olmadığım yeni bir ekol mü var, Ayşe Arman, Balçiçek Pamir, gazeteciliği diye... Bence yok! İlk örneklerinin Britanya ve ABD basınında yaratıldığı köşe yazarlığını şimdilik bir kenara bırakacak olursak, Hürriyet gazetesinin hafta sonu eklerinde gündem yaratan röportajlarıyla Ayşe Arman, birlikte çalıştığım en çalışkan ve titiz gazetecilerden biridir. Yaptığı işe tutku derecesinde bağlı, röportaj yaptığı kişilere saygılı ve yaptığı işe hâkim bir gazetecidir. Son yaptıkları arasında olan ve eleştirilmesine de neden olan Şerif Mardin röportajı, Şirin Sever'in Günaydın'daki sütununda okuduğuma göre, '14 günde 31 gazetede toplam 630 kez haber yapılmış'. 255 köşe yazarı en az bir kez konu edinmiş, röportajla gündeme gelen 'mahalle baskısı'nı. Sorular ve yanıtlar sizi tatmin etmeyebilir ama bu röportajda da Arman gazetecilik görevini hakkıyla yapmış. Hepimizin bildiği, çalışmalarından haberdar olması gerektiği Profesör Şerif Mardin ile zamanlaması çok doğru olan bir söyleşi yapmayı akıl etmiş. Arman bir sosyolog, bir siyaset bilimci ya da bir felsefeci değil, gazeteci. Konuyu gündeme getirmiş ve diğerleri onu takip etmiş. Onu eleştiri oklarının hedefi haline getirenin gazeteciliği mi, yoksa kafamızdaki şablonlarla görmeye çalıştığımız bir kadın, hem de sarışın ve güzel bir kadın olması mı bilemiyorum. Ciddi gazetelerin en önemli haberlerinde bile magazinleşmesinin, magazinle haber arasındaki ayırımın giderek ortadan kalkmasının sebebi de mucidi de elebette Ayşe Arman değil. Akıl vermek gibi olmasın ama şunları tartışsak... Medyada holdingleşmeyi, patron gazeteciliğini, tetikçiliği, reklam veren haberciliğini, demeç gazeteciliğini, ahlaksız haberciliği tartışsak hatta siyasilerle medya yöneticilerinin ilişkilerini masaya yatırsak, bu işin böyle gitmeyeceğine dair çok alametler belirdi, diyebilsek ne iyi olurdu? Olmaz mıydı?"