kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Onuncu yılımızda gerdeğe girebildik

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
M.D. genç bir adam. A.D'nin eşi... Karısıyla birlikte dokuz yıl vajinismusu yaşadı. Hiç seks yapmadan, cinsel hayatları hiç olmadan evli kaldılar. Altı ay önce bunun bir hastalık olduğunu öğrenip tedaviye başladılar. Şimdi baba olmaya hazırlanıyor. İşte yaşadıkları:

* Kaç yaşındasınız? 37 yaşındayım.

* Eşinizin vajinismus olduğunu nasıl anladınız? Anlamadım ki! Önce korku zannettim. Dokuz yıl sonra bunun bir hastalık olduğunu öğrendim. Artık çocuk sahibi olmak istiyorduk, yapacak bir şeyimiz olmadığını biliyorduk. Bu olayı öyle kanıksadık ki bizim kaderimiz olarak görüyorduk. Bu kadar kolay tedavi edilebileceğini gerçekten hiç düşünmemiştim.

* Hiç cinsel hayatınız olmamasına karşın evliliğiniz nasıl sürdü? Katlandım, sabrettim. Karımı çok seviyordum, onun kırılmasını istemedim. Bakın biz dokuz yıllık evliyiz ve onuncu yılımızda ilk kez seks hayatımız oldu. Biz evlenmeden bir buçuk yıl flört etmiştik. Cinsellik dışında evliliğimizde çok mutluyduk.

* Boşanmayı hiç düşündünüz mü? Hiç düşünmedim. Eşim 'beni bırakır mısın' diye soruyordu, ben hep 'olmazsa olmaz' diye düşündüm. Onu hiç aldatmadım, ama eşim hep bundan korktu...

TEDAVİSİ KOLAYMIŞ


* Neden eşinizi doktora gitmesi konusunda ikna etmediniz? Birkaç kere doktora gitmesini istedim. Ama doğru adresi bulamadık...

* Siz de tedavi sürecine katıldınız mı? Doktora 'biz artık bir çocuk istiyoruz' diye başvurduk. Doktor bizi psikoloğa yönlendirdi. Ben de psikoloğa eşimle birlikte gittim. Ben yalnızca iki hafta devam ettim. Sonra o tek başına gitmeye başladı. Eve geldi, ödevlerini yaptı ve iyileşti.

* Tedaviden sonra hayatınız nasıl değişti? Gerçekten evli olduğumuzu hissettik. Kendi kendimize şaşırıyoruz çünkü tedavisi çok kolaymış! Şimdi çok mutluyuz. Kendiliğinden hamile kaldı.

* Sizce eşiniz neden vajinusmus olmuştu? İlk gece korkusunu aşamadığını düşünüyorum. 'Ben mi bir hata yaptım' diye düşünüp, kendimi suçladığım da çok oldu. Dokuz yılımız heba oldu; mutsuzluğu, çaresizliği çok yaşadık. Çok gözyaşı döktü.