kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Sadettin kadar hoşgörülü olamam'

- Ailenin sizin için çok önem taşıdığını söylediniz. Yeniden evlenip aile kurmak istiyor musunuz gerçekten?
- Bence tek başına bir hayat kurmayı önce sindirmeli insan. Ama karşısına evlenilecek bir insan çıktığında da bunu düşünmeli. Ben evlilik konusunu tamamen kapatmıştım. Tek amacım Zehra'yı en iyi şekilde ama aynı evde başka bir erkekle büyütmemekti. Hatta bunun için yurtdışında ev sahibi oldum; altı ayda bir oraya gider, kendimce bir hayat yaşarım diye. Ne olur bilmiyorum ama Sadetttin'le (Saran) tanıştıktan sonra, evlilik bana çok sıcak gelmeye başladı. Çünkü çocuğunu herkese teslim edemezsin, herkesle yaşayamaz, herkese de kadınlık yapamazsın... Evlenir miyiz bilmiyorum ama bu olursa, Sadettin'le olur. Onun dışında evlilik bana çok uzak.

- Erkekler yollarına kaldıkları yerden devam ediyor ama kadınlar öyle değil. Fedakârlığı neden siz üstlendiniz?
- Bu tek başına çocuk için yapılan bir fedakârlık değil aslında, artık evliliğe de farklı bakmaya başlıyorsun. Ben hiçbir zaman 'yalnız kaldım' diye ah, vah etmedim. Ancak evlilik hak ettiğine, gerçekten sevdiğinize inandığınız insanla yapılmalı. Evlilik sadece çocuk için çekilecek şey değil. Çocuklar 16-17 yaşına geldikten sonra sen ilişkinle baş başa kalıyor, "Ben kiminle yaşamışım?" noktasına geliyorsun. Seni hep yoran biri olmuşsa bu çok kötü...

- Peki Sadettin Bey'de en çok sevdiğiniz şey ne? Neden bir başkasıyla değil de, onunla göze alıyorsunuz evliliği?
- Hangi birini sayayım, o kadar çok sevdiğim yönü var ki... Benim için sevmek çok kolay ama saygı duymak zor. Yakışıklıdır beğenir seversiniz, sonra başını çevirdiğinizde başka bir yakışıklıyı görürsünüz. Ama bende her şeyiyle saygı uyandırıyor Sadettin. Bu ilişki devam eder etmez bilemiyorum ancak hayatım boyunca onu tanımaktan çok mutlu olacağımı biliyorum. Bana çok şey öğretiyor. Gerçek hoşgörü ve mütevazılığı onda gördüm ben. Kendisinden gideceğini bile bile, başkasına faydalı olmak için her şeyi yapıyor. Anlatsam gerçekten ağlarsınız, o yüzden anlatamayayım...

- Siz de her ne kadar sert ve 'affetmem' gibi görünseniz de, aslında hoşgörülüsünüz. Öyle olmasa eski eşinizin çocuğuyla ilgilenir, ona bakar mısınız?
- O hoşgörü değil, o artık hoşgörülükten çıkmış... Sadece kızımın mutluluğunu istediğim için. Hem küçücük bir yavrunun ne suçu var, ayrıca küçük Kaya'yı da seviyorum gerçekten. Ama ben Sadettin kadar hoşgörülü olamam. Hele mesleğimde asla hoşgörü göstermem. Mesela ben kolay kolay alkışlamam meslekten arkadaşlarımı, benden daha başarılı olmasına izin de vermem. Tebrik ederim ama kıskanırım, hırslanırım, "Canım arkadaşım ne güzel," demem içimden hiç. Ölmemek için öldürmeyi düşünürüm.