|
|
 |
 |
 |
|
 |
|
  |
|
 Baykal: Ülkeyi yönetenler tehlikeyi kavrayamıyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak'ta ortaya çıkan tablonun Türkiye'nin parçalanmasına yönelik faaliyet içinde olduğunu, ülkeyi yönetenlerin bu tehlikeyi yeterince kavramadığını öne sürdü.
Baykal, Kanal B'den canlı yayımlanan ''Cumartesi Tartışmaları'' programında Doç. Dr. Hasan Ünal'ın sorularını yanıtladı.Deniz Baykal, Kıbrıs'ın stratejik önemi giderek anlaşıldığını ifade etti.
Güney Kıbrıs meclisinin hükümete Kıbrıs adına Akdeniz'deki ekonomik alanların
değerlendirilmesi yetkisi verdiğini, Rum yönetiminin bu yetkiyle Mısır ve Lübnan gibi ülkelerle Akdeniz'de petrol arama anlaşmaları yaptığını, böylece ilk kez hukuki olarak Kıbrıs adına anlaşmalar gerçekleştirdiğini ifade etti. Rum netiminin eskiden dikkatli davrandığını, anlaşma yapmaya kalkmadığını belirten Baykal, şöyle devam etti:
''Artık
ben kimseyi ciddiye almıyorum, otorite benim, yetkimi kullanıyorum iyor. Bu, artık tek çatıyı kurmayacağım demek. Bu, Kıbrıs sorununun yeni bir şamaya gelmesidir. Rumlar diyor ki, ben seninle meşgul değilim'' diye konuştu.
Petrolle ile ilgili ciddi gelişmelerin ortaya çıktığını, Norveç firmasının petrol için çalışmalar yaptığını dile getiren Baykal, ''Ortada ciddi petrol rakamları dolaşıyor. 500 milyar dolarlık bir değerden söz ediliyor'' dedi.
Şu ana kadar Türkiye'nin, Türklerle Rumların tek çatı altında yaşaması için alıştığını, ancak Rumların müzakereyi isteyen halinin bulunmadığını belirten aykal, ''Güney Kıbrıs'ın izlediği politika Türkiye'ye 'iki ayrı devlet vardır' demenin dışında hiçbir şey yapma şansı bırakmıyor. İki ayrı devleti içine sindirmeden Kıbrıs'ta çözüm falan olmaz. Geldiğimiz noktada tek çatı altında iki toplumu bir araya getirmenin uygulanabilirliği yoktur. Bu temennimiz değil ama gelinen nokta budur'' diye konuştu.
Baykal, bu aşamada Kuzey Kıbrıs'ın karasuları ve münhasır ekonomik ölgesinin tespit edilmesi ve KKTC ile anlaşma yapılarak TPAO'nun bölgeye sokulması gerektiğini anlattı. Baykal, KKTC meclisinin hükümete bu yetkiyi vermesi gerektiğini vurguladı.
Rumların Annan Planı'nı reddetmesiyle artık Kıbrıs'ın bölündüğünü belirten Baykal, ''Her iki halk boşanmayı kabul etmiştir. Artık bunun gereğini yapmak lazım. Birleşme yok artık. Bunu kavramakta bazıları sıkıntı çekiyor. KKTC bizim varlığımız, şerefimiz haysiyetimiz. Bunu işleteceğiz demek zorundayız. Gelinen nokta bunu kaçınılmaz hale getiriyor'' diye konuştu.
AB
Baykal, son kararlarla birlikte Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin fiilen
askıya alındığını savunarak, kimsenin 10, 15, 20 yıl gibi görünür bir gelecek için Türkiye'nin tam üyeliğinden söz etmediğini ifade etti.
Gerçeği görmek gerektiğini belirten Baykal, şu görüşleri dile getirdi:
''AB üyeliği hiç olmayacaksa, makul bir sürede olmayacaksa, bu bizim
açımızdan nasıl bir durum ortaya çıkarıyor? Gümrük Birliğini 12 yıldır
uyguladık. Niçin bunu yaptık? Üye olacağız diye. Üye olmayacağımız gözüküyor. AB bizi almayacaksa bizim kalkınmamızı hızlandıracak başka dış ticaret
işbirliklerini kendimize yasaklamamızı makul göstermemiz çok zordur. Ben, ABD, Rusya, Çin ile aynı işbirliğini yapabilmeliyim. Başka ülkelerle serbest ticaret anlaşması yapabilmeliyim. AB'ye benzer işbirliklerini yapabilmeliyim. Ama AB'ye zarar vermeden bunu yapalım.
Türkiye'nin AB ile ilişkileri makul sürede AB üye olacağım noktası
üzerinedir. Geldiğimiz noktada artık bırakın bu işi diyorlar. Bunu görmek lazım. Üzerinden politika yapılacak bir şey değil. Kendimizi aldatmayalım. Bizim artık AB'ye alınmayabileceğimiz varsayımı üzerine politika üretmemiz lazım. Rusya'ya, Çin'e niye sırtımı döneyim, eğer beni almayacaksan.''
IRAK
Irak'taki ''facianın'' Türkiye'nin bir numaralı meselesi olduğunu da ifade
eden Baykal, ''Irak'taki durum bizim gerçeğimiz haline her an dönüştürülebilir. Ulusal bütünlüğü, toprak bütünlüğünü konuşuyoruz. Irak, etnik ve mezhepsel zeminde parçalandı. Bunun buraya sıçramaması lazım'' diye konuştu.
Türkiye'deki terörün Irak'taki tabloyu bir referans noktası aldığını, Kuzey
Irak'ın ''Türkiye'de terör faaliyetini götürenler benim kardeşimdir, onları iade etmem'' dediğini belirten Baykal, istihbarat raporlarının Türkiye'deki terör
hareketinin oradan beslendiğini gösterdiğini söyledi.
Baykal, şunları kaydetti:
''Bu neyi gösterir? Oradaki oluşumun Türkiye'nin parçalanmasına yönelik
faaliyetleri etkileyen, yönlendiren bir dayanak noktası haline gelmekte olduğunu gösteriyor. Bunu gizleme gereği yavaş yavaş duyulmaz hale geldi. Bu, giderek daha meydan okuyucu bir üslupla ortaya çıkıyor. Kuzey Irak'ta ortaya çıkan tablo Türkiye'nin parçalanmasına yönelik faaliyet içinde. Türkiye'yi yönetenler bu tehlikeyi yeterince kavramış değil. Bu tehlike karşısında cesaretli, kararlı, tutarlı, ciddi bir politika ortaya koymuş değil. Tam tersine terör örgütüne yaranarak, onların sırtını sıvazlayarak, onların gözüne girmeye çalışarak, onlara umut vererek, yaparız, ederiz, bekleyin şimdi seçimler var diyerek bunların palazlanmasını, güçlenmesini, iddialı hale gelmesini seyrediyorlar. Bu, yanlış, bu tehlikeli. Bu, Türkiye'yi çevremizde yaşadığımız olayların yaşandığı bir yer haline dönüştürebilir. Vahim bir olay. Bu konuda yeterli duyarlılığı iktidarda görmüyorum.''
''TÜRKİYE KARMAKARIŞIK OLUR''
Yeterli duyarlılığının gösterilmemesi durumunda Türkiye'de acı olayların
yaşanacağını, Türkiye'nin karmakarışık olacağını ve Türkiye'nin bu coğrafyada barınamaz hale geleceğini belirten Baykal, şöyle devam etti:
''Türkiye acı olaylar yaşadı, her tarafından şehitler verildi, bir gün
Kürt-Türk düşmanlığı olmadı. Hiç kimse 'Bu Kürtler' falan demedi. Ne dedik? PKK dedik. PKK olmaktan çıkar da bir etnik zemine oturursa çok vahim, çok tehlikeli bir şey olur. Şu anda oraya götürülmek isteniyor. Nevruz'a Barzani, Talabani çağrılıyor. Bunu koca Türkiye seyrediyor. Barzani ve Talabani'nin bu coğrafyanın sanki siyasi liderleriymiş gibi muameleye tabi tutulduğunu görürse bu toprağın insanları bundan rahatsız olmaz mı? Bu rahatsızlıklar Türkiye'yi nereye götürür.Biz yıllarca kardeşçe beraber olmayı başarmışız. Şimdi ilk kez olay çok
ciddi, çok tehlikeli bir aşamaya geliyor. Diyarbakır'daki bir parti başkanı,
Kerkük'e yapılacak saldırı Diyarbakır'a yapılacak bir saldırıdır diyor. Böylece Diyarbakır'ı Kerkük statüsüne koyuyor. Bunlar çok ciddi, sıkıntı yaratacak
yaklaşımlar. Bu yaklaşımları ortaya koyan insanlar, yetki sahibi, sorumluluk sahibi insanlar. Bunlar karşısında Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı var mı yok mu belli değil.''
Kararlı tavır sergilemek gerektiğini belirten Baykal, ''Bu ciddi bir olay.
Bunun arkasında büyük oyunlar var'' dedi.Baykal, CHP iktidarında bu konuyu Türkiye'nin ''varlık, yokluk kavgası'' olarak kabul edeceklerini kaydetti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
