|
|
|
Hiçbir ülkede bu kadar pervasızlık olmuyor
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, MGK'da görüntülü sunum yapacağının basına sızdırılması ve bu konuda çıkan haberlerden çok üzüldüğünü belirterek, kendisinin bununla ilgili soruşturma açtırdığını söyledi.
İslamabad'a giderken uçakta gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, ''Sayın Genelkurmay Başkanımız da çok üzgün. Bununla ilgili soruşturma açtırdı. Kendisinin yapacağı, herhangi bir yerde konuşacağı bir konu varsa bunu konuşacağı yerde konuşur. Konuşacağı şeyi önceden birinin yazması çok üzdü. Genelkurmay Başkanımızı da çok üzdü'' dedi.
Gül,
''Ben şunu söylemek istiyorum. Ben bu konularda kendi aramızda, memleketin güvenlik meselelerini ilgilendiren konularda daha iyi bir işbirliği yapılırsa bu çok iyi olur diyorum. Yoksa kimseyi tabii ki susturamayız, herhangi bir şekilde kimseye bir şekilde zorlama yapamayız'' diye konuştu.
Gül, şunları kaydetti:
''Türkiye'de şöyle bir sıkıntı var; zannetmiyorum ki mesela Yunanistan'da, mesela Almanya'da, mesela Belçika'da, ABD'de bu tarz işler olsun. Birçok güvenliği ilgilendiren, üstünde çok gizli damgası, hatta çift gizli damgası olan belgeler, bir bakıyorsunuz ertesi gün veya belli bir süre sonra gazetelerde yayınlanıyor, televizyonlarda haber konusu oluyor veya bazı emekli devlet görevlileri, emekli olduktan sonra bütün o okudukları, vakıf oldukları belgeleri açıklıyorlar. Bu tabii bir ülke için iyi birşey değil. Yanlış şeyler bunlar. Çünkü her ülkenin çıkarları vardır, güvenlik sorunları vardır, güvenlik meseleleri vardır, bu konularda yarış etmemek gerekir. Bu konulardaki yarış farkında varmadan o ülkeye zarar verir. Nihayette ülkenin vatandaşlarına, hepimize zarar verir.''
''HİÇBİR ÜLKEDE BU KADAR PERVASIZLIK OLMUYOR''
''O bakımdan Sayın Başbakan'ın söylediği nokta doğrudur ve bu çerçeve içinde almanız gerekir'' diyen Gül, ''Yoksa herhangi bir şekilde, herhangi bir gazeteci arkadaşımıza karşı bir tavırdan dolayı değil. Ama böyle nedense yanlış bir adeta gelenek, böyle bir gelişme var Türkiye'de, bu çok yanlış, bunu hiçbir ülkede göremezsiniz. Hiçbir ülkede bu kadar pervasızlık olmuyor. Bazen bunlar için kanuna gerek yok ama bütün basın, bütün yayın kurumları arasında bir mutabakat oluyor ve bu mutabakat çerçevesi içinde bile kanuna gerek kalmadan bu meseleler halloluyor'' diye konuştu.
Bu konularda gazeteler, dergiler ve televizyonlar arasında bir uzlaşma ve sessiz bir anlaşma olması gerektiğini ifade eden Gül, ''Bu asla sansür anlamında değil, böyle birşeyi asla söylemek istemem'' dedi. Gül, yaşadıkları ve vatandaşı oldukları bir ülkenin güvenliğiyle ilgili konularda daha çok işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.
''(KUZEY IRAKLI LİDERLERLE) ZATEN GÖRÜŞÜYORUZ''
Gül, bir gazetecinin, ''Kuzey Iraklı liderlerle görüşüyor musunuz?'' biçimindeki sorusu üzerine, bu konunun sansasyona ve basite indirgenmemesi gerektiğini kaydederek, ''Zaten görüşüyoruz. Herkesle görüşüyoruz'' dedi. Kuzey Iraklı liderlerin Türkiye'ye gelip gittiğini hatırlatan Gül, ''Her seviyede büyükelçilerimiz var, temsilcilerimiz var, Irak özel temsilcimiz var. Unutmayın herkes Irak'ı terkederken Irak'ta büyükelçisi, başkonsolosu olan bir ülkeyiz biz. O açıdan bütün oradaki işlerimizi de kolaylaştırmak lazım. Bu konuları sansasyon ve reyting konusu haline getirmek çok yanlış'' diye konuştu.
MGK toplantısının sonunda yayınlanan basın açıklamasının yanlış yorumlanmamasını isteyen Gül, ''Bu bir takvim, bir sansasyon değil, devamlı söylediğimiz şeylerin bir tekrarıdır bu'' dedi.
MGK toplantısının ardından yapılan açıklamanın gayet açık olduğuna işaret eden Gül, ''O açıklama ne diyorsa o kadar, onun üzerine bu toplantılarla ilgili birşey söylemek istemem'' diye konuştu.
''IRAK'IN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK HERŞEYİN ÜZERİNDE''
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Irak hepimiz için önemli. 2007 yılı Irak açısından çok önemli yıldır. Tabii ki sorunlar vardır ortada. Iraklılar ateş altındadır. Düşünün her gün bu kadar insan ölüyor. 2 milyona yakın Iraklı Irak'ı terketmiştir. En mukaddes bilinen beldeler bombalanmış, bütün bunların açtığı yaralar var. Dolayısıyla Irak'ın bütünlüğünü korumak herşeyin üzerinde geliyor. Irak'ın bütünlüğünü korumak, Irak'ta herhangi bir parçalanma, bu kuzeyde olur başka yerde olur, yeni bir bağımsızlık hareketinin olmaması demektir. Bütün komşular zaten buna kenetlenmiş vaziyettedir. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Bu çerçeve içerisinde tabii ki bütün Iraklılar ile konuşulur, görüşülür, yanlışlar söylenir, doğrular anlatılır ve onlar belli bir istikamete sevkedilir. Bunları böyle spesifik kişilere falan indirgememek gerekir. Bizim bütün söylediğimiz şey budur.
Tabii ki Irak deyince bizi bir bütünlük açısından ilgilendiriyor. İki, kuzeyi olarak ilgilendiriyor. Tabii terör bağı var. Maalesef PKK bağı var ve maalesef birçok terör örgütünün lideri, silahları Kuzey Irak'ta. Bu açıdan bizi çok yakından ilgilendiriyor. Yani Irak birçok boyutta bizi yakından ilgilendiriyor. O açıdan gözümüzü kapayamayız. Gerektiğinde konuşuruz, gerektiğinde anlatırız, gerektiğinde tabii ki başka çevrelere de muhakkak başvururuz. Bunların hepsi alternatiftir. Ama şüphesiz ki önce problemler diplomasi yoluyla, siyaset yoluyla çözülür. Söylediğimiz budur. Yeni bir konu da sözkonusu değildir.''
''(TALABANİ'Yİ DAVET EDİP ETMEMEK) CUMHURBAŞKANININ TERCİHİ''
Gül, bir gazetecinin, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Cumhurbaşkanı hmet Necdet Sezer tarafından davet edilmemesine ilişkin bir sorusu üzerine, ''Bu, Sayın Cumhurbaşkanının tercihidir'' dedi.
Gül, ''O, o ülkenin, severiz ya da sevmeyiz, cumhurbaşkanıdır. Ama yanlışlarını söyleriz, yanlış birşey yaptı mı cevabını veririz'' diye konuştu.
Bunun örneğinin geçenlerde görüldüğüne işaret eden Gül, ''Ben kendimi sizlere alkışlatma, ucuz siyaset peşinde değilim'' dedi.
Gül, ''Kuzeyle ilgili, orada yapılan yanlışlarla ilgili, terör örgütünü himaye edenlerle ilgili neler yapabileceğimizi, nerelere kadar gidebileceğimizi ben ABD'de söyledim ve Newsweek dergisi bunları 1 sayfa yazdı. Bu işler çok ciddi meselelerdir'' diye konuştu.
(AA)
|