|
|
|
|
|
Kandemir:Bölgede terör daha da artacak
DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, Türkiye'nin Saddam Hüseyin'in idam edilmesiyle terör bağlantılı eylemlerin Irak ile birlikte bölge genelinde, daha hissedilir boyutlara varacağını belirtti.
Kandemir, "Bunun da komşu Türkiye üzerindeki olumsuz yansımalarını gözden uzak tutmamak gerekecektir" dedi. Kandemir, yaptığı yazılı açıklamada, Saddam Hüseyin'in insafsız bir diktatör olması, kimileri tarafından sevilip kimileri tarafından nefret edilmesinden ziyade idam konusunun irdelenmesi gerektiğini kaydetti.
Kandemir, Türkiye'de idam cezasının kaldırıldığı ve idamı reddeden ülkelerin mevzuatlarına uyum sağladığına işaret ederek, "Bu durumda, hükümetin yaptığı gibi, Bağdat'ın aldığı idam kararının, Irak'ın bir iç işi olarak görüldüğünü söyleyerek, sorunlardan kaçan renksiz bir politikanın sahibi olamaz. Açık seçik, böyle bir kararın uygulamaya konmasının karşısında olduğumuzun daha ilk baştan açıklanması gerekirdi." dedi.
Saddam'ın
idamının hukuki açıdan adaletin yerine getiriliş şekli, mahkeme safahatına bir göz atıldığında, tamamen keyfi ve işgal güçlerinin arzu ve talepleri doğrultusunda hareket edildiğini vurgulayan Kandemir, "alın bu adamı idam sehpasına gönderin' dendiğini görmemek için insaf ve tarafsızlığın asgari hududlarını dahi hiçe saymak gerekir. Adalet keyfi bir şekilde işlemiş, mahkeme heyeti ve başkanı sık sık, defalarca değiştirilmiş, sanıkların kendilerini savunma hakları ellerinden alınmıştır." diye konuştu.
Saddam'ın ülkesi işgal edilen bir devlet başkanı olduğu ve geçmişte yaptıkları ne olursa olsun, ülkesi için bir savaş verdiği ve mağlup olduğu dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Kandemir, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu şahıslara, işgalci ülkelerin de altında imzası bulunan, 1949 cenevre sözleşmeleri uyarınca savaş esiri ve suçlusu muamelesi yapılarak; buna göre uluslararası bir mahkeme tarafından yargılanmaları gerekirdi. sanıklar, bu haktan da güç kullanılarak mahrum edilmişlerdir. Arap dünyasında ve onun da ötelerinde saddam benzeri bir diktatörlük idaresini benimsemiş pek çok liderin bulunduğunu da burada hatırlamakta yarar vardır. O yüzden de, Arap dünyasında, Irak'taki işgalci güçler benzeri ülkelerin bugün için himayesinde olsalar da, manen kendilerini çok rahatsız hissedecek kişiler kuşkusuz bulunacaktır.
Bundan sonra ne olacaktır sorusuna gelince: zaten iç savaşın eşiğinde olan Irak gibi bir ülkede, işgalin başından bu yana yapılan vahim hatalar listesinin üst sıralarında yer alması gereken, etnik ve mezhepsel kökenlerine göre, bireyler ve onların oluşturduğu toplumlar arasında ortaya konulan ayırımcılığın etkisi ile zaten çok gergin olan ilişkiler ve çatışmanın daha da alevlenmesi ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır. Bu gergin ortam terör bağlantılı eylemleri de körükleyecek ve gerek Irak özelinde gerek bölge genelinde, terör olgusu daha hissedilir boyutlara varacaktır. Bunun da komşu Türkiye üzerindeki olumsuz yansımalarını gözden uzak tutmamak gerekecektir"
CHA
|