|
|
|
|
|
Tezkere kabul edildi
Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda oylanarak 340 evet oyuyla kabul edildi. Oylamaya katılan 192 milletvekili ret oyu verdi. 1 milletvekili çekimser kaldı.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, AK Parti ve CHP milletvekillerinin verdiği iki ayrı önergeyle oylamanın açık yapılması istendi. 533 milletvekilinin katıldığı açık oylamada, tezkereye, 340 evet, 192 ret oyu verildi, 1 milletvekili de çekimser kaldı.
Başkanvekili Nevzat Pakdil, olağanüstü toplantı konusunun görüşmelerinin tamamlandığını bildirerek, 1 Ekim Pazar günü toplanmak üzere birleşimi kapattı. Tezkerenin kabul edilmesinin ardından AK Parti'li milletvekilleri sıraya girerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik etti.
AK
PARTİ'DEN 6 MİLLETVEKİLİ RET OYU KULLANDI
Lübnan'a asker gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresine 6 AK Parti milletvekili ret oyu kullandı.
Oylama tutanağına göre, AK Parti'den TBMM Başkanvekili, Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, Van Milletvekili Halil Kaya, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Hakkı Aşkar, Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş tezkereye ret, Bağımsız Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez ise tezkereye kabul oyu verdi. AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Emin Murat Bilgiç ise çekimser oy kullandı.
AK Parti'den, TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan, Amasya Milletvekili Akif Gülle, Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, mazeret bildirerek oylamaya katılmadı. AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı da oylamada hazır bulunmadı.
TBMM Genel Kurulunda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tutanakta oylamaya katılmadığı görüldü.
AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, Erdoğan'ın pusula göndererek oy kullandığını, tutanağın bu şekilde sonradan düzelttirileceğini söyledi.
Ayrıca oylamaya, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, SHP İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, Bağımsız Milletvekilleri Ülkü Güney ve Emin Şirin, ANAVATAN İstanbul Milletvekili Göksal Küçükali katılmadı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç ile birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil de içtüzük gereği oy kullanamadı.
CUMHURBAŞKANI VETO EDEBİLİR Mİ
Meclis İçtüzüğünün 130'ncu maddesi uyarınca, yurt dışına asker gönderme veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına belli bir süre için izin veren TBMM'nin söz konusu kararı onay için Cumhurbaşkanı'na sunulmayacak, "Meclis Kararı" olduğu için doğrudan yayımlanması amacıyla Resmi Gazete'ye gönderilecek.
Ancak yine bu maddenin son cümlesinde "Bu kararı Cumhurbaşkanı uygular" hükmü yer aldığından, TBMM'nin bu kararından sonra Bakanlar Kurulu'ndan çıkacak ilgili gizli-açık kararların uygulanması için Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayına sunulacağı belirtiliyor.
Hükümetin, yurt dışına göndereceği asker sayısı ne olursa olsun "Yürütme"nin başı olan Cumhurbaşkanı Sezer'in onayını alması gerekeceği, benzeri onayın gönderilecek askeri birlik için yapılacak harcamalarla ilgili de gerekli olduğu belirtiliyor. Ancak Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, TBMM'de gazetecilerle sohbetinde konuyla ilgili soruya "Yok öyle bir şey" yanıtını vermişti.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: HAYIRLI OLSUN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin Genel Kurulda kabul edilmesinin hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, TBMM Genel Kurulu çıkışında gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu, ''Arkadaşlarımız açıklamalarını yaptı ve bu açıklamalar neticesinde de Parlamento, kararını, gördüğünüz gibi tezkere istikametinde olumlu bir şekilde vermiştir. Hayırlı olmasını diliyorum'' diye cevapladı.
Erdoğan, bir gazetecinin ''340, beklediğiniz rakam mı?'' sorusuna da ''Ben size açıklamadım mı dün akşam?'' karşılığını verdi.
BAŞKAL: MUHALEFET PARTİSİ OLARAK GÖREV YAPMANIN HUZURU İÇİNDEYİM
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Lübnan'a asker gönderilmesine izin veren tezkerenin TBMM'de kabul edilmesini değerlendirirken, ''Muhalefetin anlayışının topluma yansıması bakımından toplantı yararlı olmuştur'' dedi.
Baykal, oylamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Mecliste gerçeklerin tartışıldığını ifade etti.
Kamuoyunun, olayların iç yüzünü görmesi açısından tartışmanın yararlı olduğunu dile getiren Baykal, ''Muhalefetin anlayışının, iddialarının topluma yansıması bakımından Meclis toplantısı yararlı olmuştur'' diye konuştu.
TBMM'nin aldığı kararın uygulamasının ne zaman ortaya çıkacağının ve nasıl uygulanacağının dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayan Baykal, şöyle konuştu: ''Geçmişte Meclisin aldığı ve uygulanmamış kararlar olduğunu biliyorum. Hükümetin uygulama eğiliminde olduğu ortada... Hep birlikte göreceğiz.
Bu konu, bütün boyutlarıyla Mecliste tartışıldı. CHP olarak, kapsamlı, etkili bir görev yaptık. Muhalefet partisi olarak görev yapmanın huzuru içindeyim.''
MERAL'İN SÖZLERİ TARTIŞMA YARATTI
CHP Ankara Milletvekili Bayram Meral'in, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin görüşmelerinde, ''Kurtuluş Savaşı döneminde işbaşında olsaydınız, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan askerine teslim olurdunuz'' sözleri, TBMM Genel Kurulunda gerginlik yarattı.
ANAVATAN'ın tezkere görüşmelerinde, konuşma süresinin 20 dakika yerine 45 dakika olmasına ilişkin grup önerisinin aleyhinde söz alan Meral, ''Türkiye büyük devlettir'' denildiğini söyledi. Meral, bu büyük devletin Mustafa Kemal sayesinde kurulduğunu ifade ederek, ''Siz o dönemde işbaşında olsaydınız, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan askerine teslim olurdunuz'' dedi.
Meral'in bu sözlerine, Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, ''Sözlerinizin muhatabı kim, düzeltin, bu üslupta konuşmanıza izin veremem. Türk milletinin hiçbir ferdi, ne Genel Kurulda ne de dışarıda teslim olur'' diyerek müdahale etti.
AK Parti'li milletvekilleri de Meral'in sözlerine tepki gösterdi.Bunun üzerine Meral, ''Asker göndermeye karşı çıkmak, vatana ihanettir'' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da sözlerini düzeltmesi gerektiğini kaydetti.
AK Parti milletvekillerinin yüzde 70'inin bu tezkereye karşı olduğunu savunan Meral, ''Seçimin gözü kör olsun. Seçim olunca sesinizi çıkarmıyorsunuz'' dedi.
Meral'i sözlerini düzeltmesi için yeniden uyaran Pakdil, daha sonra birleşime 5 dakika ara verdi.
Aradan sonra yeniden söz alan Meral, Filistin'de insanların ''peynir gibi doğrandığını'' ifade ederek, Barış Gücü'nün neden buraya gönderilmediğini sordu.Meral, kürsüde, Ordu'nun Fatsa ilçesinden bir vatandaşın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a gönderdiği, AK Parti'ye oy verdiğini ancak artık oy vermeyeceğini yazdığı kağıt ile parti rozetini gönderdiği mektubunu gösterdi.
''HANGİ PROJEYİ ÖNERDİNİZ?''
AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da grup önerisi aleyhindeki konuşmasında, Türkiye'nin, tarihi, siyasi, insani ve bölgesel nedenlerle bu bölgede olması gerektiğini kaydetti. Kapusuz, Ortadoğu'daki temel sorunun, Filistin olduğuna işaret etti.
Kapusuz'un, ''Bizi tenkit ederek, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi rencide ettiğinizin farkına varmıyorsunuz?'' sözlerine CHP'liler tepki gösterdi.''Terörle ilgili konuşmaktan başka bugüne kadar hangi projeyi önerdiniz?'' diye soran Kapusuz, Anadolu'da ''Şehitler çarpar'' sözü bulunduğunu anımsattı. Kapusuz, ''Şehitlere çarpılmayın'' dedi.
Kapusuz, tezkere öncesi başta BM Genel Sekreteri olmak üzere ilgili bütün ülkeler ile görüşüldüğünü hatırlattı.
GÜL: MUHARİP GÜÇ GÖNDERİLMEYECEK
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, geçmişte Bosna, Kosova ve Afganistan'a, BM kararı olmadığı halde Türkiye'nin asker gönderdiğini ve gönderilen görev gücünün içinde muharip unsurların da yer aldığını söyledi.
Gül, TBMM Genel Kuruluna tezkere hakkında bilgi verirken, Türkiye'nin tezkere ile Lübnan halkının yanında yer aldığını ve BM'nin 1701 sayılı kararına destek çıktığını ifade etti.
Türkiye'nin görev alması için başta Lübnan hükümeti olmak üzere dost ve müttefik ülkelerin telkinde bulunduğunu anlatan Gül, Türkiye'nin uluslararası barış ve istikrara katkısının istenmesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin, başta Bosna ve Afganistan olmak üzere çeşitli ihtilaf bölgelerinde görevini başarıyla yerine getirmesinin büyük payı bulunduğunu söyledi.
Başta Almanya olmak üzere pek çok AB üyesi ülke ile bazı İKÖ üyesi Müslüman ülkelerin Lübnan'a asker gönderme kararı aldığını hatırlatan Gül, bir Doğu Akdeniz ülkesi olan Türkiye'nin, yine bir Doğu Akdeniz ülkesi olan Lübnan'ın istikrarıyla ilgilenmesinin doğal olduğunu vurgulayan Gül, Lübnan'da istikrarın sağlanmasının, Türkiye'nin güvenliği açısından ne kadar önemli olduğunun da yakın tarihte görüldüğünü kaydetti.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz ile ekonomik, siyasi ve sosyal ilişkilerinin giderek büyüdüğüne dikkati çeken Gül, bölgenin enerji koridoru olması özelliğinin devam ettirilmesi ve Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın güvenliğinin sağlanmasının önemini vurguladı.
Irak'taki kuvetlerini geri çeken İtalya ve İspanya gibi ülkelerin de Lübnan'a asker gönderme kararı aldığını hatırlatan Gül, son gelişmelerin, Türkiye'nin medeniyetlerarası köprü olma ve AB'nin küresel güç olması gerektiği yönündeki iddialarını da güçlendirdiğini söyledi.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyine üye olmak isteğini de ifade eden Gül, Türkiye'nin bölgenin en güçlü ülkesi olduğunu bildirdi.
Gül, Türkiye'nin Bosna-Hersek, Kosova ve Afganistan'da görev gücü bulundurduğunu hatırlatırken, görev alınan bölgelerle asker gönderme kararı alınması sırasında hiç BM kararı bulunmadığını kaydetti.
Lübnan'da ise BM'nin çatışmaları durdurma kararı aldığını anlatan Gül, Bosna-Hersek'te çatışmalar devam ederken asker gönderme kararı alındığını ve görev gücünde muharip unsurların da bulunduğunu söyledi.
Lübnan ile ilgili BM kararı bulunmasına rağmen, oraya muharip güç gönderilmeyeceğini bildiren Gül, UNIFIL'ın bölgede taraflardan biriyle çatışmaya girmesinin düşünülemeyeceğini ifade etti.
Diğer ülkelerin de bölgenin silahsızlandırılmasıyla ilgili görev almayacaklarını açıkladıklarını hatırlatan Gül, Türkiye'nin baştan beri çatışmaların sona ermesi için üçlü girişimde bulunduğunu anlattı.Tezkere ile Türk askerinin alacağı risklerin en aza indirilmesinin öngörüldüğünü bildiren Gül, tezkere ile Türk askerinin insani yardım ve lojistik destek görev yapmasının amaçlandığını söyledi.
Türk askerinin, Doğu Akdeniz'in güvenliğinin sağlanması, dost ve müttefik ülkelere lojistik destek sağlanması, Lübnan askerlerinin eğitilmesi ve Türkiye'nin sağlayacağı insani yardımlarda güvenliği sağlama görevi alacağını kaydeden Gül, Türk askerinin görev yapacağı alanların, tezkerede açıkça ifade edildiğini vurguladı.
Bu konuda halkın kafasını karıştırmanın doğru bir siyaset olmadığı belirten Gül, ''Meclis karar aldıktan sonra hepimiz askerinin arkasında dimdik durmalıyız. Onlara moral vermeliyiz, dua etmeliyiz ve Türk devleti olarak onların arkasında olduğumuzu göstermeliyiz'' diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Gül, Meclis'in karar almasından sonra bu konuda yapılan tartışmaların kesileceğini ümit ettiğini de belirterek, ''Afganistan'da, Bosna'da, Kosova'da görev alan askerlerimizi ziyaret ettiğimizde nasıl büyük bir şeref ve gurur duyuyorsak, bu karardan sonra askerimiz oraya gittiğinde aynı tavrı göstermek hepimizin vazifesi olacaktır'' dedi.
(AA)
|