|
|
|
Erdoğan: İçim yanıyor
Başbakan Erdoğan, "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir" şeklindeki sözlerinin, üzerinde tartışma açılacak bir konuşma olmadığını kaydederken, "Benim konuşmam sadece son zamanlardaki teröre yönelik olarak içimin yanmışlığıdır. Bir de özellikle şehitlerimizi istismar konusu yapmak isteyenlere yönelik cevaptır. Ve askerlikle ilgili özellikle bu görevi küçümsemeye kalkanlara yönelik ve askerliğin tanımına, görev tanımına ters düşecek yaklaşımlara yönelik bir değerlendirmedir" dedi.
Erdoğan, Lübnan'a asker gönderilmesiune ilişkin tezkere konusunda 1 Mart'ta olduğu gibi bir sürpriz beklemediklerini belirtirken, "Düşündüğümüz gibi geçeceğine inanıyoruz" dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, bugün Balıkesir'de sarfettiği, "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir" şeklindeki sözlerinin, üzerinde tartışma açılacak bir konuşma olmadığını belirtigrken, "Benim konuşmam sadece son zamanlardaki teröre yönelik olarak içimin yanmışlığıdır. Bir de özellikle şehitlerimizi istismar konusu yapmak isteyenlere yönelik cevaptır. Ve askerlikle ilgili özellikle bu görevi küçümsemeye kalkanlara yönelik ve askerliğin tanımına, görev tanımına ters düşecek yaklaşımlara yönelik bir değerlendirmedir" dedi.
Başbakan Erdoğan, AKP Grup toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Genel Kurul'da yarın yapılacak Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin oylamasında bir sürpriz beklemediklerini kaydeden Erdoğan, "Düşündüğümüz gibi geçeceğine inanıyoruz" dedi.
Erdoğan, bugün Balıkesir'de askerlikle ilgili konuşmanızla ilgili tartışmalar açıldığının anımsatılması üzerine ise şunları söyledi:
ASKERLİK BİR TURİSTİK MEKAN DEĞİLDİR
"Ben gerçi üzerinde pek tartışma açılacak konuşma yaptığımı zannetmiyorum. Benim konuşmam sadece son zamanlardaki teröre yönelik olarak içimin yanmışlığıdır. Bir de özellikle şehitlerimizi istismar konusu yapmak isteyenlere yönelik cevaptır. Ve askerlikle ilgili özellikle bu görevi küçümsemeye kalkanlara yönelik ve askerliğin tanımına, görev tanımına ters düşecek yaklaşımlara yönelik bir değerlendirmedir. Kaldı ki biz askerliği geçmişimizden bugüne farklı öğrenmişiz. Farklı anlamışız. Ve annelerimiz, dedelerimiz de değerlendirmesini yaparken hep 'Git oğlum git, ya gazi ol ya şehit' derler.
Hatta evlatlarını askere gönderirken biliyorsunuz kına yakarlar. Bu askerliğe ve askere verdiğimiz önemin bizim medeniyetimizdeki yerini ifade etmektedir. Ve bizim de orada kullandığımız ifade askerlik bir turistik mekan değildir. Herşeyden önce askerlik dendiği zaman burada şüphesiz ki her türlü risk askerlikle iç içedir."
HEDEFİMİZ TERÖRÜ KAZIMAK
Kendisinin de yedek subay olarak görev yaptığını, orada nöbetleri veya buna benzer görevler üstlendiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazıları kurasını çeker, şimdi artık bilgisayar sistemiyle tabi ki Doğu'da, Güneydoğu'da, riskli bölgelerde görev yapan yavrularımız var. Terörle mücadele, teröristlerle mücadelede şüphesiz ki yavrularımızın başına gelenler bizim de gönlümüzü yaralıyor. Ve bunlarla mücadelemizde şüphesiz ki gerek TSK'mızın gerek emniyet güçlerimizin el ele, omuz omuza verdikleri, verecekleri mücadeleyle de devam edecektir. Ve burada özellikle de yani, vatanımız için verilen bu mücadelede özellikle şehit makamıyla taltif edilen bu yavrularımızı kabulü olur kabul edilmeyişi olabilir. Ayrı mesele ama bizler bu kendi değerlerimiz içerisinde kendi kültürümüzde şehadet makamının mensupları olarak. Ha, bu makama kendisini layık görmeyenler de olabilir. O ayrı mesele. Ama biz de böyle görüyoruz. Öyle görmek istiyoruz. Temenni ederiz de öyledir. Çünkü o kolay kolay elde edilen bir makam değildir. Ama bu terör mücadelesinde, teröristlerle, tüm ayrılıkçı gruplarla yapılacak mücadelede sonuna kadar sorumluluk mevkiinde olan bizler de TSK'mız da, emniyet güçlerimiz de mücadelemizi sürdüreceğiz. Burada tabi ki devlet millet el ele olacağız. Omuz omuza olacağız ki tabi bazı vatandaşlarımız hemen işte kökü kazınsın diyor. Bu bir uzun mücadeledir. Kısa zamanda hallolmuyor. Dünyada da biliyorsunuz örnekleri çok. Bu mücadelede bunu en asgari düzeye indirmek şüphesiz ki hedefimizdir, kazımak hedefimizdir başarılabilirse. Bu tabi en ideali olacaktır. Ama ülkemizi bir barış, bir sevgi, bir kardeşlik, birlik, beraberlik ülkesi yapabilme mücadelesini sürdürmek için de herhangi bir etnik ayrımcılığa, bölgesel ayrımcılığa, dinsel ayrımcılığa fırsat vermeden bu mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bugünkü mesajımın genel çerçevesi budur." (ANKA)
|