kapat
   
05 Eylül 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mumcu: Milletin, feda edecek evlatları yok
Tezkere kabul edildi
TSK'nın bugüne kadar yer aldığı uluslararası görevler
Bugüne kadar çıkan tezkereler
Ankete katılanların %65.54'ü asker göndermeye karşı
Mumcu: Milletin, feda edecek evlatları yok
Öymen: Sandığın değil vicdanın sesini dinleyin

Mumcu: Milletin, feda edecek evlatları yok

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Ben vicdanen, kendi evladımı Lübnan'a gönderebilecek kadar kendimi hazır ve bu davayı haklı görmüyorum'' dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresinin görüşülmesi sırasında Anavatan Partisi'nin görüşlerini Genel Başkan Erkan Mumcu açıkladı.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Afganistan'a asker gönderilmesine ilişkin 10 Ekim 2001 tarihindeki konuşmasını gündeme getiren Mumcu, Gül'ün asker gönderilmemesine ilişkin o gün yaptığı konuşmayı, ''Gerçekten ibret alınacak, doğru, ahlaklı yaklaşımlar'' olarak değerlendirdi.

Doğrunun
ve hakkaniyetin ne olduğunu öğrenmek isteyenlerin; ilahi bir terazi olan ''vicdan terazisini'' ölçmesi gerektiğini belirten Mumcu, ''Vicdan terazisinin ölçüsü; kendinize yapılmasını istemediğinizi başkasına yapmamaktır'' dedi.

Lübnan'a asker gönderilmesinde riskin herkes tarafından dile getirildiğini ancak, ne gibi menfaatin olacağının anlatılması gerektiğini kaydeden Mumcu, şöyle konuştu:

''Başbakan gibi sorayım... Siz oraya turistik seyahat için mi gidiyorsunuz? Deniz gücü, sandalda mehtap sefası mı sürecek? Hizbullah'ın silahsızlandırılması için gitmiyor mu? Menfaatinizi bu kürsüden anlatın bilelim. Acaba bölge ülkelerden rahatsız olan sadece İsrail mi? Sivilleri vurulan, lojmanları basılan, araçları bombalanan başka ülke biliyor musunuz? Ben biliyorum; Türkiye... İsrail'in güvenliğini koruma görevi olanın, Kandil Dağı'ndaki şer odaklarının icabına bakmak görevi olmuyor mu? Bunun için BM'nin karar alması mı gerekiyor? Uluslararası camia içinde çıkarlar karşılıklıdır. Biz Irak'a girmeyeceğiz, İsrail'i korumak için Lübnan'a asker göndereceğiz...''

Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesi sonrasında bölgede oluşabilecek yeni yapılanmada yeterince söz hakkına sahip olamayacağını iddia eden Mumcu, bu sürecin Türkiye'yi ucu bucağı belirsiz tasarıma sürükleyeceğini ifade etti. Mumcu, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Türkiye'de bugün bu sürece itiraz edebilecek, milletin vicdanının sesi olabilecek milyonlarca insan size oy verdi. Hepimiz, millete hesap vereceğiz. Millete hesap vermek bir taraftan da o kadar önemli değil. Meclise bir daha gelirsiniz, gelmezsiniz çok önemli değil. Bu, eğer milletin emanet sadakatiyle yapılan işse mürüvvettir, ama millete emanet sadakatiyle yapılmıyorsa emanet hıyanete dönüşüyorsa zillettir.

Ben vicdanen, kendi evladımı Lübnan'a gönderebilecek kadar kendimi hazır ve bu davayı haklı görmüyorum. İsrail'in güvenliği için feda edilecek benim evladım yok. Bu milletin de feda edecek evlatları yok.''

"BU HALK ASKERLİĞİN CANINI FEDA ETMEK OLDUĞUNU BİLİYOR"

Mumcu, partisinin olağanüstü grup toplantısında, bugün Genel Kurulda görüşülecek olan Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresini değerlendirdi. Partilerinin grup toplantılarının basına açık yapıldığını vurgulayan Mumcu, ''Sözleriniz, yüreğiniz, siyasetiniz açık olunca, grubunuz da açık oluyor'' dedi.

Yapılan anketlerde, halkın ortalama yüzde 86'sının, en düşük anketlerde ise yüzde 74.6'sının Lübnan'a asker gönderilmesine karşı çıktığını kaydeden Mumcu, ''Ama bu devletin başbakanı, bu devletin hükümeti, bu karara karşı çıkanları ihanetle itham ediyor, hainlikle suçluyor'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmadan önceki AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemde Afganistan'a asker gönderilmesine ''milletin buna karşı'' olduğu gerekçesiyle karşı çıktığını belirten Mumcu, ''Şimdi asker göndermeye milletimiz karşı, ama aynı kişi, başbakan sıfatıyla asker gönderilmesine karşı çıkmanın ihanet olacağını söylüyor. İhanet sözünün içinde sadece Cumhurbaşkanı, milletvekilleri yok, milletin ta kendisi var'' diye konuştu.

Sıfır terörle görevi devralan Hükümet döneminde, terörün şehirlere kadar indiğini, lojmanlara tecavüzlerin başladığını belirten Mumcu, şunları söyledi:''Bir yılda geldiğimiz manzara, bin yılda gelinemeyecek acıklı manzaradır. Bu vatanın milleti, anaları; milletin bekası, dirliği ve birliği için evlatlarını, canlarını verdiler 'Allah devletimize zeval vermesin' dediler. Bu eli öpülesi analar, 1 yılda ne oldu da 'devlete hakkımı helal etmiyorum' feryadına geldiler. Eğer bir kale yıkılıyorsa, o kale anaların yüreğindeki kaledir. Ateş düştüğü yeri yakar...Evlatlarının eline kına yakan analar, bu kınanın ne anlama geldiğini, askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını, canını feda etmek olduğunu biliyor.''

''İNSANLIK, İNSANLIĞINDAN UTANMIŞ...''

Lübnan'da 35 gün süren katliamın, 'en ağır deprem sahnesini andırdığını' ifade eden Mumcu, ''Katliam boyunca siz elinizden gelen her şeyi yaptınız öyle mi? Böyle olsaydı, bu millet 'Ordumuzu topyekun gönderin, arkasından biz geliyoruz' derdi. En vahşi saldırılardaki bebek cesetleri karşısında insanlık, insanlığından utanmış, BM bırakın ateşkes girişimini, olayı kınamaya bile cesaret edememiş. Saldırılar, bebek ölümleri, İsrail'in meşru savunma hakkı olarak gösterilmiştir. Bütün insanlık, bu saldırıları yapanları ve seyirci kalanları mahkum etmiştir'' diye konuştu.

BM kararının açık olduğunu belirten Mumcu, ''Lübnan'ı koruyan düzenli bir ordusu yok. Buna imkan vermemişsiniz. Milis güç silahlanmış, ülkesini koruyor. BM kararı, bu gücün silahsızlandırılması kararını alıyor. Çeşitli ülkeler, kendi beklentileri açısından bu kararı doğru bulabilirler. O zaman doğrudan gelsin yapsınlar. O zaman onların çocukları gelsin savaşsın, bizimkiler değil'' diye konuştu.

''KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN''


Lübnan'a asker gönderilmesi kararıyla, Türkiye'nin Ortadoğu'daki varlığının meşruiyetinin yitirildiğini ileri süren Mumcu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Uluslararası siyaset arenasında söz söyleyecek Türkiye'nin, sözünü dayandıracağı yegane meşruiyeti vardır. Dönüp, 'Ortadoğu halkları benim kardeşlerimdir, onların hak ve menfaatleri benim hak ve menfaatlerimdir, hakları için bana sözcü olarak yetki veriyorlar' diyebilmektir. Türkiye bugün Lübnan'a asker gönderme kararıyla, Lübnan'ın kolayca işgal edilebileceği sürece katkı vererek, bu meşruiyetinin kabul edilebilirliğini yitiriyor.

Yani orada sorumluluğumuz zor. Bu karar bizi bir taraftan kimliksiz ve kişiliksiz bir taşeron konumuna sürüklerken, diğer taraftan tarihi kimliğimiz olan Osmanlı kimliğimizi artık çöpe atmamız anlamına geliyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Bunu kim yapıyor? Bunu bu tarihi, geleneksel, kültürel kimliğe saygı duyduğunu söyleyen kişiler yapıyor. Ne adına yapıyorlar, kişisel menfaatler adına yapıyorlar.''

Başbakan Erdoğan'ın ''risk-menfaat ikiz kardeştir'' sözünü eleştiren Mumcu, ''Riskin ne olduğunu anladık, menfaat neymiş?. Öyle ya Türkiye'nin böyle bir sürece balıklama dalmasının arkasındaki menfaat nedir? Başbakan bize bu menfaati anlatsın ki biz de karşı çıkarak, Başbakanın 'hain' ithamından kendimizi kurtaralım. Sayın cumhurbaşkanı, muhalefet partileri millet de anlasın...'' diye konuştu.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Kofi Annan Ankara'ya geldi
 "Başbakan da yan gelip yatmasın"
 Baykal: Asker yan gelip yatmıyor
 "Askerliğini yapan vekil çocuğu var mı?"
 Erdoğan: İçim yanıyor
 Asker gönderme için kritik oylama bugün
 Dışişleri Bakanı Gül: Askerler de başından beri istiyor
 Ermeni Patriği uyardı
 Kadınların zincirli eylemi
 CHP: Asker göndermekte Erdoğan'ın yararı var
 "Askerlik yan gelip yatma yeri değil"
 Muhalefetten tepki
 Yargı çalışanları Ankara'ya yürüyor
 AK Parti'den töreye karşı kırmızı hat
 Yüzde 10'luk seçim barajı bugün AİHM'de
 MEB'den pansiyon yönetmeliği açıklaması
MAHMUT ÖVÜR
Anavatan'ın Mesut Bey'e bakışı!
Merkez sağın siyaset...
MUHARREM SARIKAYA
Dünün ret ve evetçileri...
Lübnan'daki BM Barış Gücü'ne...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Tezkere geçmeli çünkü...
Bugün, tezkere oylanıyor.
YAVUZ DONAT
Türkiye çaktırmadan rota mı değiştiriyor?
Mesut...
İngiliz Mata Hari'ye Türk elçi de kapılmış
İngiltere, casus olduğundan kuşkulanılan ve bir asilzadenin eşi olan...
Hiç oryantal dans yapmadım
Oryantal Star'daki sunuculuğuyla adından söz ettiren Ebru Akel, bir...
Terhise üç gün kala 'Başkomutan' sürprizi
Terhise üç gün kala 'Başkomutan' sürprizi
Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya Köşkü'nün bahçesinde tanıştığı tezkere...
Onlar analarının kuzusu eşlerinin biricik aşkıydı
Onlar analarının kuzusu eşlerinin biricik aşkıydı
Van'da şehit olan polis memuru Selami Duğrul ile Diyarbakır Dicle'de...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu