kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   News in English
   Günün İçinden
   Ekonomi
  » Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İşte o sorular
Paşa'nın telefonunu dinleyenler kim?
Genelkurmay açıklaması: Paşa'yı biz dinlemedik
İşte o sorular

Generallerde 'Ben de mi dinleniyorum' kuşkusu

SABAH'ın Taşkesen olayıyla ilgili olarak bilgi almak istediği bazı üst düzey komutanlar "Belki bizi de dinliyorlardır" gerekçesiyle yanıt vermekten kaçındı.

İşte o sorular

1- Tümgeneral Reha Taşkesen olayın ilk ortaya çıktığı Pazartesi günü, telefonda kendisini arayan yakınları dahil herkese, 'Evet özel hayatımla ilgili bazı gelişmeler vardı. Durum bildiğiniz gibi değil. Ama telefonda anlatamam. Çünkü telefonumu dinliyorlar.' dedi. TSK'ya zarar gelmesin ayrılıyorum diyen Reha Paşa, bu sözleri ile dinleyen başka bir merkezi mi anlatmaya çalışıyordu?

2- Kara Harp Okulu gibi TSK'nın göz bebeği kurumlarından birinin başında olan Tümgeneral Reha Taşkesen ile ilgili içinde telefon konuşmaları kayıtlarının
da bulunduğu iddia edilen ilk ihbar dosyası komutanlara nereden geldi? Gönderen yer, kişi ve kurum açıkça dosyada yazıyor muydu?

3- Dün Genelkurmay'ın yaptığı açıklamayla "Paşa'nın telefonlarını dinleyen kurumun Genelkurmay Askeri İstihbarat olduğu tezi çürümüş oldu. Zaten Genelkumay'ın durduk yerde parlak bir komutanı dinlemeye alması anlaşılabilir değil. Yoksa, isimsiz dinleme de içeren ihbar dosyasını gönderen kurum dışından birilerimiydi?

4- Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı gibi emir komuta zinciri içinde çalışan ve her atılan adımın komutan emri ile gerçekleştiği bir kurumun adı bilerek ve kimlerce neden sızdırıldı?

5- Bir süreden beri Genelkurmay ve TSK genelinde kilit isimler özellikle cep telefonları dahi görüşmelerinin dışarıdan dinlediği kuşkusunu taşıyordu. Komutanları kim dinliyordu? Bu kuşku nereden çıkmıştı? Acaba, çok sayıda komutanın dinlenmesi amacı ile atılan 'elektronik ağ'a, gönül ilişkisi olduğu iddia edilen Tümgeneral Reha Taşkesen mi tesadüf eseri takıldı ? Olay patlayınca da, ortaya dev bir buzdağı mı (iceberg) çıktı?

6- Olayın patlak vermesinin sonrasında, gerek basın mensupları, gerek konuyu kişisel merakları nedeni ile öğrenmeye çalışan sivil şahıslar neden diğer üst rütbeli komutanlarla yaptıkları telefon görüşmesinde, 'Size olayın tamamını anlatamayız. Belki de dinlemede bize kadar ulaştılar.' diye endişeli ifadelerle karşılaştı? Dün ve bugün de, SABAH'ın telefonlarına komutanlar, tıpkı Reha Paşa gibi, 'Belki de beni de dinliyorlar' yanıtını vermeye devam etti. Yani devletin içine sızmış ve devleti gözetleyen paralel bir yapı mı vardı? Bu da endişe mi doğuruyordu?

7- Genelkurmay Askeri İstihbaratı" nın en üstünde olan Korgeneral Arslan Güner'in, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a yakınlığı ve bir ast olarak saygısı nedeni ile bunu yapma ihtimali zaten yoktu. Kara Harp Okulu'na atanmasında bizzat Büyükanıt Paşa'nın rol oynadığı Reha Taşkesen, sadece okulda izlediği sert tutumdan veya özel hayatından dolayı mı bazı çevrelerce dinlemeye alınmıştı?

8- TSK içinde komutanların çoğuna son dönemde cep telefonlarında 'gizlilik içeren konuşmalarınıza dikkat edin' uyarısı yapılması nedeni ile mi komutanlar kendilerini arayanlara 'Beni dinliyor olabilirler' endişesini seslendirdi.

9- Genelkurmay'ın dünkü açıklamasında, "Anılan emekli general muhtelif komutanlık kademelerine ulaşan ihbar belgelerinin incelenmesi sonucu iddialarını ciddiyetinin kendisine sorulması üzerine kendi öz iradesiyle istifa yolunu seçmiştir' denildi. Yani, dosya incelendikten sonra bağlı bulunduğu Kara Kuvvetleri Karargahı'na çağrılan Taşkesen'e bu kayıtlar dinletildiğinde bilinenin aksine, 'gerekeni yap' denilmedi. Taşkesen'e, 'Sen değerli bir askersin. Ayrılmanı istemiyoruz' ifadeleri kullanıldı. Taşkesen ise, 'Kurumuma zarar gelsin istemem' diyerek ayrıldı. Yani, Taşkesen arada kurban gitmiş bir isim mi oldu?

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Üniversite kontenjanları belirlendi
 Vakıf üniversiteleri yüzde 5-28 arasında zamlandı
 'Karun' hırsızlarına 25 yıl istendi
 WWF'den Akdeniz ülkelerine "kuraklık" uyarısı
 Bitlis'te askeri araç mayına çarptı: 5 şehit, 4 yaralı
 Puanlar değil, kaçıncı sırada olduğunuz önemli
 'Türbanı korumak için örgüt kurdular'
 Milli Eğitim Müdürü'ne 'kızak' atama
 Atabeyler'in hedefi darbeydi
 Çörtoğlu'nun arabasındaki kan
 Terör örgütü PKK Bağdat'ta büro açtı
ERGUN BABAHAN
Meclis'teki gizli anlaşma
Türkiye'de yolsuzluk iddiaları...
MEHMET BARLAS
Kimsenin kriz üretmek gibi bir lüksü...
FATİH ALTAYLI
Açıklayın lütfen
Başbakan Tayyip Erdoğan, NTV...
ERDAL ŞAFAK
AB'nin kilidi: BTC
ABD eski Başkanı Bill...
İsrail Lübnan'a girdi
İkinci cephe açıldı... Hamas militanlarından sonra, bu kez de...
'Bu savaş ilanıdır, acı bir karşılık vereceğiz'
İsrail Başbakanı Olmert, askerlerin kaçırılmasının teröristlerin...
Bolluk içinde yokluk
Bolluk içinde yokluk
Galatasaray'ın kurmayları Riva'dan umudu kesti. Seyrantepe'de...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu