Başta büyük holdinglerin şirketleri olmak üzere birçok şirket de aracı kurumlarla görüşme halinde. Şirketler şimdilik döviz cinsinden yurtdışından sendikasyon kredileri ile ucuz maliyetle borçlanabiliyor. Ancak bu durumda hem kur hem de dolar faizinin yükselmesi riski ile karşı karşıya kalıyorlar. ABD Merkez Bankası Fed'in faizleri artırma eğiliminde olması da döviz cinsinden borçlanma maliyetlerinin artacağını gösteriyor. Bu nedenle YTL cinsinden halka arzın 2006'ya damgasını vurması bekleniyor.
İMKB'DE İŞLEM GÖRECEK Halka arz edilen tahvil İMKB'ye kote edilecek ve İMKB'de ikinci piyasası oluşacak ve alınıp satılacak. Böylece piyasanın likiditesi oluşacak. Yatırımcılar açısından piyasada derinlik ve güven oluşacak. İkincil piyasanın oluşması ile tahvili alan yatırımcı aynı Hazine bonosunda olduğu gibi faizin ne olduğunu görebilecek. Ancak özel sektör tahvili arz edildiğinde binde 6 oranında damga vergisi alınması ve SPK kayda alma ücreti ile İMKB kotasyonu ücreti verilmesi şirketlere toplam yüzde 1'lik maliyet sağlıyor. Diğer yandan bono ve tahvili halka arz edecek olan şirketin batması halinde elinde bono olan yatırımcıların çek alacaklılarına oranla ikinci durumda olması şimdilik özel sektör bonolarının olumsuz yanları. Alacak sırasının öne alınması için İcra İflas Kanunu'nda değişiklik yapılması için şirketler de Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurdu.