|
|
|
|
|
|
An gelir Anne döner
Anne, Almanya'daydı. 20 yıldır çocuklarını görmüyordu. Bir gün telefonu çaldı: "Kızın böbrek hastası, ölüyor..." Hemen uçağa atladı. Böbreğiyle kızına ikinci kez can verdi.
VASİYET GİBİ SÖZLER Resmiye Tolgun, 20 yıl önce eşinden boşandı. Almanya'ya gitti. O gittiğinde kızı Sevda henüz 7 yaşındaydı. Aradan yıllar geçti. Hem babası hem de Sevda böbrek hastasıydı. Babası 2 ay önce son nefesini verirken kızına şöyle dedi: "Git anneni bul. O sana böbreğini verir." Sevda, babasının vasiyet niteliğindeki bu sözlerini bile dinlemedi. Çünkü, annesinden nefret ediyordu.
27 YAŞINDA İLK "ANNE" Ancak, eşi Erden Çetinkaya, Sevda'yı kurtarmak ümidiyle anneye telefonla ulaştı. Umutsuzca durumu anlattı. Hiç ummadığı bir yanıt aldı: "Hemen yola çıkıyorum, seve seve böbreğimi veririm..." Ve Resmiye Hanım geldi. Kızı, ona sarılmadı. "Hoş geldin" bile demedi. O yine de böbreğini verdi. Yoğun bakımda ikisi yan yana yatarken, kızı ona ilk kez "Anne" dedi.
Hayat vermek için döndü
Resmiye Tolgun ve kızı Sevda 20 yıl önce koptular. Ve 20 yıl sonra anne geri döndü; kızına böbreğini vermek için.
Resmiye Tolgun ve Sevda Çetinkaya... Onlar ana kız... Ama birbirlerini tam 20 yıl boyunca hiç görmediler. Sevda henüz yedi yaşındayken, eşinden ayrıldı Resmiye Hanım. Almanya'ya yerleşti. Ve tam 20 yıl sonra, kızı Sevda'yla biraraya geldi. Üstelik de kızının hayatını kurtarmak için... Sevda'nın böbrek nakline ihtiyacı vardı. 'Herşeyimdi' dediği babası da böbrek yetmezliğinden vefat etmişti. 7 yıl önce evlenen Sevda da, üstelik de balayındayken aynı hastalığına yakalanmıştı. O günden beri diyaliz makinesine bağlıydı. Bu sürenin son iki senesinde babasıyla birlikte girmişti diyalize.
'GİT VE ANNENİ BUL!' Birbirlerini tanımadan 20 yıl yaşamış annekızı biraraya getirense, yine babasının ölüm döşeğinde söylediği sözler oldu: "Anneni bul, o sana böbreğini verir!.." Anneyi bulup getirmek ise Sevda'nın eşi Erden Çetinkaya'ya düştü. Eşine haber vermeden telefon numarasını bulduğu Resmiye Hanım'a durumu anlatınca olumlu yanıt alması uzun sürmedi.
VE BUZLAR ERİYOR... Artık yok saydığı annesiyle karşılaşmak, ondan böbreğini almak Sevda Çetinkaya için hiç de kolay olmadı. İstanbul-Florence Nightingale Hastanesi'nin doktorlarının yanı sıra psikiyatristleri de ona yardımcı oldular. İlk buluşma hayli soğuk geçti. Ne bir sarılma ne de duygusal bir konuşma... Daha sonra doku uyum testleri yapıldı. Dünyada yeni yeni uygulanan laparoskopi yöntemi ile yapılan ameliyatın ardındansa anne Resmiye Hanım'ın ilk sorduğu kızı oldu... Ameliyatın beşinci gününde artık aradaki buzlar erimiş, her iki taraf da biriken hasreti gidermek istercesine birbirine sarılmaya başlamıştı bile.
"Annesiz büyüdüm ben... Hep anneme kızmaya alışmıştım. Şimdi ise onu sevmeyi öğreneceğim"
Şimdi fotoğraflar çekiliyor. Birbirlerine geçen 20 yılı anlatıyorlar. Sevda Çetinkaya, "Hiç kolay olmayacak. Bana hayatım boyunca 'göbeğini ört kızım diyen, bak az yiyorsun' diye karışan bir annem olmadı. Şimdi anne diyebilmek bile bana zor geliyor. Hep ona kızmaya alışmıştım ama şimdi sevmeye alışacağım" diyor. Resmiye Hanım ise hüzün ve mutluluğu kolkola hissetiğini belirterek şunları söylüyor: "Yaşadıklarımın içinde hem hüzün hem mutluk var. Kızımın hasta olması beni yıktı, şimdi sağlığına kavuşmasına seviniyorum. Ama bana birden sarılması, kucaklaması kolay olmuyor. Benimse yıllardır hayalini kurduğum ne varsa gerçekleşti. Bundan başka bir şey istemem."
KIZININ EVİNDE MİSAFİR... Yıllar sonra, üstelik de böylesine bir vesileyle bir araya gelen anne-kız bugün hastaneden çıkıyorlar. Operasyonun ilk sonuçları alınana kadar da bir süre beraber yaşayacaklar. Resmiye Hanım, kızının ve damadının evinde misafir olacak. Ve kaçan o uzun ve sancılı 20 yılın acısı bir şekilde çıkacak...
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|