Dolardaki düşüşle finansal maliyetleri azalan hazırgiyimciler, müşterinin parası eskisinden daha değerli olunca Uzakdoğu'daki üretimin payını da artırıp, sezonu üç yıldır aynı fiyatlarla açıyor.
Müşterinin değerlenmesi, rekabetin artması ve faizlerdeki düşüş, hazırgiyimdeki etiketleri sabitledi. Bu yıl da yeni sezonu geçtiğimiz yılın fiyatları ya da daha altında açan hazırgiyimciler, müşterinin alışveriş iştahını bu yolla açmaya çalışıyor. Park Bravo'nun Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Özçoban, geçen yıla göre yüzde 5 daha ucuz sattıkları bazı kategoriler yanında genelde fiyatların geçen yıl ile aynı olduğunu belirterek, bunu dövizde artış olmamasına bağladı. Özçoban, "Masrafları da düşürdük, fiyatları böylece artırmamayı başarıyoruz" dedi. Özçoban, üretimin yüzde 20'sini Uzakdoğu'da yaptırdıklarını hatırlatarak, "Ancak bu neredeyse 10 yıldır böyle" diye konuştu.
ADETLER ARTTI, KÂRLAR DÜŞTÜ Dört sezondur aynı fiyatlarla sattıklarını belirten Mudo'nun patronu Mustafa Taviloğlu da, "Kârlılığımızı düşürdük. Adetleri artırdık. Daha çok satmanın yollarını arıyoruz, doğru fiyatı sununca satışlarımız geçen yıla göre yüzde 25 arttı. Faizler düştü, oradan kazandığımızı müşteriye yansıttık" dedi. "Ben hâlâ 59 milyona gömlek, 29 milyona bluz, 49 milyona pantolon, 14 milyona tişört satıyorum" diyen Taviloğlu, rekabetçi fiyatları bulabilmek için Madagaskar'a kadar gittiğini anlatarak şöyle devam etti: "İşli çantalar, işli bluzlar Hindistan'da üretiliyor. Kaz tüyü montları Çin'den alıyoruz. Prada Çin'de ürettirirken biz niye gitmeyelim? Emek yoğun malları burada yaptıramayız. İç piyasadan aldığımız malların üreticilerinin bir çoğu da Bulgaristan'da ürettiriyor zaten. Uzakdoğu'daki üretimin toplam üretimimiz içindeki payını yüzde 3'ten yüzde 10'a çıkardık. Ama dünya yıkılsa Jean'ı, tişörtü başka ülkede ürettirmem."