|
|
|
|
|
|
"Türkiye hakkındaki önyargılar giderilmeli"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Avrupa'da Türkiye hakkında önyargılardan, yanlış ve eksik bilgilerden kaynaklanan olumsuz algılamaların giderilmesini öncelikli hedefleri arasında yer aldığını söyledi.
Babacan, Devlet Konukevi'nde yapılan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve yaklaşık 50 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen Sivil Toplum Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, bundan sonraki süreçte Avrupa Birliği'nde (AB), Türkiye hakkında önyargı ile yanlış ve eksik
bilgileri düzeltmek konusuna yoğunlaşacaklarını ifade etti.
Pek çok dönemde sivil toplum kuruluşlarının AB konusundaki çalışmalarda seçeneklerin önünde olduklarını belirten Babacan, bundan sonraki süreçte sivil toplum kuruluşlarının çok daha fazla sorumluluk üstleneceğini vurguladı.
Sivil toplum kuruluşlarının AB sürecindeki öneminin altını çizen Babacan, müzakere sürecinin sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile başarıyla sonuçlandırılabileceğini anlattı.
Babacan, 3 Ekim'de başlayacak müzakerelerin başarılı olmasının, AB ülkelerinde Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine yönelik kamuoyu desteğinin sürekli güçlü tutulmasına bağlı olduğunu ifade etti.
Başmüzakereci Babacan, sivil toplum kuruluşlarının AB'deki muadilleri ile karşıtları ile kuracağı yakın ilişkilerin AB kamuoyunda Türkiye'ye bakışı olumlu yönde etkileyeceğini bildirdi.
AB Komisyonu'nun yayımladığı sivil toplum diyaloğu belgesine de değinen Babacan, bu belgenin AB üyesi ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları ile Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları arasında kurulacak güçlü bağlarla halen mevcut olan endişe, yanlış algılama gibi sorunların giderileceğine işaret ettiğini kaydetti.
Babacan, Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin Avrupa'daki karşıtları ile etkileşim içinde olmalarının her iki tarafın da birbirini daha iyi tanımasına yardımcı olacağını söyledi.
''KAMUOYU DESTEĞİ OLMADAN GÜÇ OLACAK''
AB'deki kamuoyunun öneminin Fransa, Hollanda referandumları ile daha belirleyici bir nitelik kazandığını belirten Babacan, kamuoyu desteği olmadan AB'de bundan böyle bazı önemli adımların atılmasının daha güç olacağının bu redefarandumlar sonucu anlaşıldığını kaydetti.
Babacan, ''Bizim AB sürecimizin iletişim boyutu, en az yapacağımız reformlar kadar önemli olacak'' dedi. Müzakere sürecinde Türkiye'nin bir bakıma A'dan Z'ye kadar dönüşüm geçireceğini altını çizen Babacan, bu süreçte 35 konu başlığı altında çevreden tarıma, enerjiden ulaştırmaya kadar her alanda köklü bir değişim gerçekleştirmek durumunda olduklarını anlattı.
Müzakere sürecinin ilk başında tarama çalışmalarının yapılacağını belirten Babacan, 35 ayrı başlıkta Türkiye'nin mevzuatı ile AB Muktesabatı'nın karşılaştırılacağını ve adeta bunun bir fotoğrafının çekileceğini kaydetti ve ''Daha sonra kendi kurum ve kurumlarımızı AB'nin kurum ve kuralları ile uyumlu hale getireceğiz'' dedi.
Babacan, bu köklü ve tarihi değişimi toplumun tüm kesimlerinin katkısı ve desteği olmadan başarabilmenin mümkün olmadığının altını çizdi.
Türkiye'de büyük bir kesimin Türkiye'nin AB'ye üyelik projesini desteklediğini anlatan Babacan, bu projenin sonuçlarının sadece belli kurumları, kesimleri değil, tüm halkı ilgilendirdiğini söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarının temsil ettikleri kesimlerin çıkarları doğrultusunda müzakere çalışmalarına yön vereceğini ve kendilerine yol göstereceğini vurgulayan Babacan, sivil toplum kuruluşlarının bilgi ve deneyimlerini müzakere sürecine katmaları durumunda Türkiye'nin daha hızlı bir şekilde yoluna devam edeceğini kaydetti.
Babacan, bugünkü toplantıda sivil toplum kuruluşlarının görüş ve önerilerini dinleyerek, müzakere sürecinde bu kuruluşların nasıl katkıda bulunabileceklerini ifade etti.
Ali Babacan, bundan sonraki süreçte sivil toplum kuruluşları ile daha geniş katılımlı bir şekilde temas halinde olacaklarını, AB ile ilgili her kararda atacakları her adımda bu kuruluşların önerilerini ve yönlendirmelerini dikkate alacaklarını vurguladı.
Sivil Toplum Zirvesi'ne TOBB, TÜSİAD, İKV, Türk-İş, Hak-İş gibi sivil toplum kuruluşlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 sivil toplum kuruluşunun başkanları katıldı. Katılımcılara, yaklaşık 5'er dakikalık görüş ve önerilerini sunma süresi veriliyor.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|