|
 |
 |
 |
10 parmağında 10 marifet
atv'nin sevilen dizilerinden Saklambaç'ta Bağdagül karakterini canlandıran başarılı oyuncu Akasya Asiltürkmen, bir koltuğa üç karpuz sığdıranlardan. Asiltürkmen dizi oyunculuğu dışında, dublaj yapıyor, şarkı söylüyor ve şarkı sözü yazıyor.
O Saklambaç'ın sempatik hizmetçisi Bağdagül... O her hafta hayalleriyle Fidan'ı yani Sibel Can'ı kılıktan kılığa sokuyor ve her hafta izleyicilere yeni sürprizler hazırlıyor. Akasya Asiltürkmen'den bahsediyoruz. Canlandırdığı 'Bağdagül' karakteriyle, konuştuğu kendine has Türkçe'si ve tavırları ile son dönemde ekranların aranan yüzleri arasına girmeyi başardı. Ama o sadece oyuncu değil. Onun dizi oyunculuğunun dışında, dublaj yaptığını, şarkı söylediğini ve hatta şarkı sözü yazdığını biliyor muydunuz? Peki ya onun üç sinema filminde oynadığını? Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu Akasya Asiltürkmen ile Bağdagül ve Akasya'yı konuştuk...
* Sanıyorum Saklambaç'tan önce birkaç projede yer aldınız? Daha önce 'Lise Defteri' adlı dizide Büyücü Ayça' rolünde oynamıştım. Ama ondan önce Mahinur Ergun'un 'Nasıl Evde Kaldım' isimli dizisinde, ondan sonra Çağan Irmak'ın 'Çilekli Pasta' filminde rol aldım. Bunun dışında 'İstanbul Kanatlarımın Altında', 'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar' ve 'Renkli Türkçe' filmlerinde oynadım. Kendimi bundan dolayı çok şanslı hissediyorum. Benim ilk sinema filmim olan İstanbul Kanatlarımın Altında'da 18 yaşındayken oynadım ve filmin üç kadın karakterinden biriydim. Bu film bence, Türk sinemasının dönüm noktası. O zaman seyirciden çok yoğun ilgi görmüştü ve kapalı gişe oynamıştı. Aynı zamanda 'Semavir Kumpanya' tiyatro grubunda üç senedir oynuyorum.
* Ama Bağdagül karakteri ile izleyicinin dikkatini çektiniz... Aslında ilk 'Büyücü Ayça' ile dikkatleri çektim. Sıra dışı bir tipti. O karakteri kendim yarattım diyebilirim. Eğer bana fırsat verilirse bunu en iyi şekilde kullanırım. Bunu burada gösterdim. Bağdagül rolü bana ilk teklif edildiğinde çok şaşırdım. Danimarka köylüsü gibi açık renk saçlar ve renkli gözler. Yapımcımız Faruk Turgut, ben bu rolü nasıl çıkaracağımı bile bilmezken, bana güvendi ve böyle bir rolü verdi. Ben de onun yüzünü kara çıkarmadım.
BAĞDAGÜL FANTASTİK TAŞRALI
* Bağdagül sizce nasıl biri? Bağdagül köylü gibi görünüyor ama aslında köylü değil. Bağdagül aslında tamamen fantastik bir taşralı. Elime çok renkli bir karakter verildi. Ben de onu şekle şemale soktum. Bağdagül'ü çok seviyorum. Ona bir tavır vermek, ona bir yürüyüş katmak, onu ete kemiğe büründürmek benim için çok mutluluk verici.
* Daha önce oynadığınız karakterlerin sizin hayal ürününüz olduğunu söylediniz. Bağdagül de böyle mi? Bağdagül'de de benden çok şey var. Konuşmam ve söylediğim sözler çok renkli. Bana verilmiş malzeme güzel. Ama Bağdagül'ün tavrı, hareketleri, gülüşü ve kızmaları tamamen bana ait şeyler. Ben de çok heyecanlıyım, hayat dolu, neşeli çok gülen biriyim. Biraz da duygusalım. Bütün bunları görüyorsunuz zaten.
* Dışarıda nasıl tepkiler alıyorsunuz? Özellikle yaşlı teyzeler beni çok seviyor. Bu da benim aslında çok işime geliyor. Çocukluktan beri kendimi beğendirmeye çalıştığım bir anneannem var. En sonunda ona beğendirdim kendimi. Benim ona kendimi beğendirmem 27 yılımı aldı.
* 'Bağdagül' ismiyle anılır oldunuz herhalde... Bağdagül ismi üstüme yapıştı. Bundan çok da rahatsızlık duymuyorum. Ama şundan rahatsızlık duyuyorum: Keşke şansım daha fazla iyi gitseydi de, insanlar beni kendi ismimle tanısaydı. Çünkü bir rolle tanınmak arada yaşamak gibi bir şey. Yeni dönem tiyatrocuların ve televizyonda şansını arayanların çoğunluğunun sorunu bu bence. Bir yerlerden tanınıyorlar, seviliyorlar ama aslında hep dizideki ya da filmdeki karakterleri tanınıyor. Benim tek istediğim arada kalmaktan kurtulmak ve ismi soyadı bilinen bir sanatçı olmak. Sanıyorum buna çok yakınım. Bir noktada şeytanın bacağını kırmak gerekiyor.
GÖKSEL'E ŞARKI VERDİM
* Tiyatro kökenlisiniz ama televizyon dizilerinde oynuyorsunuz... Şöyle söyleyeyim. İyi ki oyuncuyum bunların ikisini de yapabiliyorum. Ben tiyatro, dizi ve dublaj yapıyorum. Gerçekten herkesin gıpta ettiği bir mesleğim var. En çok tiyatroda yoruluyorum. Hiç de para kazanamıyorum. Bazen 'bırakacağım bu tiyatroyu' diyorum. Ama tiyatro 'belalı sevgili' gibi. Kızıyorum ama iki güzel oyun oynayalım, bizi ayakta alkışlasınlar bütün çektiğim sıkıntıları unutuyorum. Bunun dışında bir albüm çalışması yapabilirim.
* Albüm çalışması mı dediniz? Bunun için üç senedir şan dersleri alıyorum. Albüm çıkarmayı çok istiyorum. Özellikle Karadeniz türküleriyle bir şey yapmak istiyorum. İçinde jazz öğelerini barındıran bir albüm yapmayı düşünüyorum. Enstrümantal bir şey olabilir. Şöyle söyleyeyim, kendim gibi bir şey yapmak istiyorum. Ama çok yakın arkadaşım olan Göksel'in geçen albümünde yer alan 'Hastasıyım' isimli şarkının sözleri bana aitti.
MUSTAFA KIZIL - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
