kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Altan Tanrikulu @ SABAH
 
Futbolu bil-mi-yor-su-nuz
Düşme korkusu

Futbolu bil-mi-yor-su-nuz

Çünkü bilseniz bugün İngiltere'deki, İspanya'daki, İtalya'daki, Almanya'daki birçok yorumcu gibi, Rıdvan Dilmen, Mehmet Demirkol gibi, Metin Tükenmez, Ömer Üründül, Yiğiter Uluğ gibi, Deniz Gökçe gibi öncelikli olarak oynanan futbolu yorumlamaya çalışırsınız. İnsanları galeyana getirecek, kışkırtıcı açıklamalar yaparak kendinize oynamazsınız.
Futbol yazarlığı ... Futbol ve yazarlık... Bu bir iş, bir meslek kolu ... Aslında hem futbolu hem de yazmayı iyi bilmeniz gerek. Birinden biri Türkiye'de yetiyor ya, o başka...
Futbol yazarı; yazı yazmayı bilmeli ... Okuyucuyu o maçın havasına sokmalı... Stada gelemeyenlere maçı yaşatmalı...
Hakemle başlayıp, hakemle bitmemeli ... İçinde lezzet olmalı, tat olmalı... Edebiyat olmalı, sanat olmalı..
Futbol yazarı futbolu bilmeli . İki günde kendini futbol yazarı olarak bulanlar dahil... Futbolu bilmek televizyondan seyrettiğini yorumlamak değil... Futbolu bilmek, futbolcunun ruh halini anlayabilmek, soyunma odasına girişini, çıkışını, antrenmandaki havasını koklayabilmek olmalı.
Futbolu bilmek bütün gelişmeleri, oyun kurallarındaki yenilikleri takip etmek demek olmalı.
Futbolu bilmek, insanlara inanılmaz iftiralar atarak karalamak, birilerinin üstüne çıkarak bir yerlere çıkmaya çalışmak olmamalı. Alnının terinin akıtan kişilere hesapları incelensin, suçlamalarıyla yok etmeye çalışmak olmamalı.
Futbolu bilmek, ister Beşiktaşlı olun, ister Fenerbahçeli, ister Galatasaraylı, ister Trabzonlu isterse bir başka takım taraftarı, dürüst olmak demektir . Bazen duygusal yazılar yazsanız da, içinizdeki duyguları dışarı vursanız da bunların esiri olmamak, kulüp yöneticisi gibi davranmamak, amigoluğa soyunmamak demektir.
Futbol yazarı olmak, bugün milyonlarca gencin bilgi olarak gerisinde kalmak değil, ilerisine gitmeye çalışmaktır.
Futbol yazarı olmak, sadece "Bu teknik direktörle olmaz", "Bu futbolcu formanın hakkını vermiyor", "Hakem rezaleti" gibi ifadelerin arkasına saklanmak değildir.
Futbol yazarlığı; istatistiği, gözlemi, analizi en iyi şekilde kullanmayı gerektirir. Oyuncunun başarısını salt gol atıp atmamasına bağlamaz.


Fenerbahçe-Trabzon maçından önce NTV muhabiri Levent canlı yayında sordu: "Maçın hakemi Cem Papila'yı nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Dikkat edin, maçtan önce...
"Fenerbahçe bu maçı çok bariz bir hakem hatasıyla kazanabilir" dedim. Muhabir şaşırdı. Devam ettim.
"Trabzonspor bu maçı çok bariz bir hakem hatasıyla kazanabilir. Ama bu, benim için Cem Papila'nın çok çok iyi bir hakem olduğu gerçeğini değiştirmez."
Serkan'a yapılan hareketin "penaltı" olduğunu söylüyor çoğu uzman... Faul verdi. Orta yapıldı ve Nobre golü attı. Yardımcı ofsaytı kaldırdı, diyelim. Ve Fenerbahçe maçı kaybetti. Bu kez o yorumcuların çoğu "Hakem ilk pozisyonda penaltıyı vermeliydi" diyecekler. Fenerbahçe yönetimi işi iyice manipülasyon edip (tıpkı Trabzonlular gibi), "Hakkımız yendi. Attığımız golde de Luciano pasif ofsayttı. Şampiyonluğumuz çalınıyor" deyip taraftarı galeyana getireceklerdi.


Fenerbahçe, 5 puan önde gittiği Ali Sami Yen'de Galatasaray'a yeniliyor... Golün öncesinde faul olduğu, maçın sonlarında Tuncay'a yapılan bir penaltının bulunduğu konusunda tartışma çıkıyor.
Fenerbahçe Denizli'de Cem Papila'yla mağlup oluyor... Papila uzatmalarda Luciano'ya kırmızı kart gösteriyor.
Fenerbahçe Trabzonspor'u yeniyor. Uzatmalarda topa dokundu diye Luciano'ya sarı kart gösteriyor ve cezalı duruma düşüyor. Çünkü verdiği kararların doğru olduğuna inanıyor. Çünkü gördüğünü çalıyor.


Serhat Ulueren'i kutluyorum. Önemli bir gazetecilik başarısı yapıp Papila'yı salı gecesi ekrana çıkardı. O program bir daha yayınlanmalı. Bazıları ders almalı. Bu kadar ağır ithamlar altında kalan bir kişinin ne kadar seviyeli davrandığını görmeli.
Papila'nın hataları, eksikleri, zaafları yok mu, var. Elbette var... Hangimizin yok? Hangimiz yorumlarımızda tam doğruyu yapıyoruz.
İnter-Milan maçı sonrası Maraton'u seyrediyorum. Türkiye'nin iki usta ismi ekranda. Şansal Ağabey, "Maçtaydım. Markus Merk İnter'in buz gibi golünü vermedi. Olaylar çıktı. 4 maç ceza aldılar" diyor.
Erman Toroğlu ekliyor, "Ama göreceksin UEFA Merk'i askıya alacak maç vermeyecek."
O UEFA gidiyor, risk düzeyi en yüksek maça Merk'i veriyor. Çünkü kariyerinde yüzlerce doğru yapmış birinin tek yanlışla yok edilmemesi gerektiğini en iyi UEFA biliyor.
Öyle olsa Collina, Collina olabilir miydi? Çok büyük hatalar yapıp, hakemliği bırakma noktasına gelen Frisk ayakta kalır mıydı? Daha yüzlerce örnek verebilirim. Ama yazık... Futbol adına... Futbol yazarlığı ve yorumculuğu adına yazık.
Hakemlerle uğraşıp duruyoruz. Ali Aydın'ı bitirdik. Kuddusi Müftüoğlu'nu bitirdik. Orhan Erdemir'i bitirdik. Cem Deda'yı bitirdik. Selçuk Dereli'yi bitirdik.
Cem Papila'yı bitirdik.


Papila, Telegol'de yabancı hakem gelsin mi sorusuna şu yanıtı verdi:
"Atatürk hastalığının son döneminde, Beni Türk hekimlerine emanet edin, demiş. Türk halkının da kendi insanına güvenmesi gerek."
Hocam... Ben senin yerinde olsam, "Yabancı hakem gelecekse, yabancı yorumcular ve yazarlar gelsin" yanıtını verirdim.
Çünkü futbol yazarları, yorumcuları bunu hak ediyorlar.
Çünkü futbolu bilmiyorlar!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Zorlu, Zeki ve Yılmaz   / 03-05-2005
 Kader anı...   / 01-05-2005
 Küçük şeyler..   / 01-05-2005
 Benim adım demokrasi   / 29-04-2005
 Sözünün arkasında durabilmek   / 28-04-2005
 Çoklu zekâ   / 26-04-2005
 Uyurgezer dahi!   / 25-04-2005
 Birleşmiş Milletler mi, Birleşmiş Şirketler mi?   / 24-04-2005
 Daum'un Alman inadı tuttu   / 22-04-2005
 Geçmiş değişmez ama..   / 22-04-2005
ALTAN TANRIKULU
Futbolu bil-mi-yor-su-nuz
Çünkü bilseniz bugün...
VEDAT BAYRAM
Futboldaki gölge
Ligde 30. hafta sonunda puanlanan...
HASAN SAYDAM
On Koşuluk program
Bugün Veliefendi Hipodromunda...
Neden karamsarsınız? Şimdi bayram zamanı
Neden karamsarsınız? Şimdi bayram zamanı
Schroder, AB için umutsuzluğa anlam veremediğini belirtti, "Şimdi...
Çanak anten alarmı
Çanak anten alarmı
Telekomünikasyon Kurumu, çanak antenlerin uçakların haberleşme...
Öldüren karışım
Öldüren karışım
13 yaşında keşfedilen Brezilyalı güzel Adriana Lima için, 'Sanki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu