kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İki kadeh içip yerlerde sürünenleri kıskanırım
İki kadeh içip yerlerde sürünenleri kıskanırım
Gazi Hoca tutturdu:
Her gün bir Aspirin mutlaka alın!
Fesleğen, zencefil, kayısı hafıza için şart
Uyku için papatya çayı

İki kadeh içip yerlerde sürünenleri kıskanırım

Üç gün üst üste, hiç masadan kalkmadan içki içmesiyle meşhur Metin Akpınar, bugüne dek ciddi bir sağlık problemi yaşamamasını "Doğa beni koruyor" şeklinde açıklıyor. "İki kilo da içsem en fazla çakırkeyif oluyorum" diyor ve ekliyor: Benim yaptığım çok ayıp bir şey ama tahammül gücümü böyle artırıyorum.

Tıp ve sağlıklı yaşam konusundaki merakı sayesinde bir doktor kadar 'uzmanlaşan' ve sonunda İzmir'de bir özel hastaneye ortak olan Metin Akpınar'ın sağlıklı yaşam konusunda bildiklerini ve biriktirdiklerini aktarmaya devam ediyoruz...

* Sağlık konusundaki bilgilerinizi kendi üzerinizde uyguluyor musunuz?
Ben bunların hepsini yapıyorum, sadece miktarlar fazla bende! Bir de benim yaşamımda içki çok önemli.

* İçki sofralarınız meşhur zaten, üç gün falan masadan kalkmadığınız söylenir...
Çok şükür.(kahkahalar)

*
Bünyeniz nasıl dayanıyor buna?
Bir defa doğa koruyor, bunu kabul etmek lazım. Şans mı denir buna bilmiyorum ama. Bazen iki kadeh içip yerlerde sürünenleri kıskanırım! Bir kilo da iki kilo da içsem bir şey olmuyor bana. Bunlar çok ayıp yani... Asla yapılmaması gereken şeyler!

* Bu kadar içtiğinize göre içkinin zararlarını da mutlaka biliyorsunuzdur. Her gün 'şu kadar şarap iyi gelir, sağlıklıdır' diye yazılar okuyoruz. Buna ne diyorsunuz?
Bu haberlerin ne kadar doğru olduğu konusunda endişelerim var. Mesela şarabın çok kullanıldığı Fransa'da kalp-damar hastalıklarının olmadığı söyleniyor. Sonra yumurtanın zararlı olduğu söyleniyor. İngiliz çocukluktan başlar, ölene kadar yumurta yer, orada da kolesterol yok. Amerikalı çocuklukta yer, ondan sonra keser ama obezdir; kalp-damar hastalıklarından ölen çok. Demek ki bu da bir kültür. Biraz da yöreye, mevsime, iklim koşullarına ve ırklara da bağlı. Ama son zamanlarda ulaşılan o ki, iki küçük kadeh kırmızı şarap -o da her şarap, her üzüm de değil- Merlot, Öküzgözü, Boğazkere dediğimiz üzümlerden üretilen kırmızı şarap yemeklerde iki kadeh içilirse, normal insanlar için yararlı bile olduğu söylenebilir. Ama alkol zararlı, bu kesin.

REİKİ'NİN NE ZARARI VAR!
* Nasıl bile bile içiyorsunuz bu kadar?
Beynimi susturamıyorum! Uyuşturuyor biraz. Yoksa kimseye zarar vermiyorum, öfkemi hüzne çeviriyorum, bazen neşeye çeviriyorum, öyle idare ediyorum, tahammül gücümü artırıyor benim. Sanat da benim tahammül gücümü artırıyor mesela. Yoksa ben de deli fişek bir şey olurum.

* Neye tahammülden bahsediyorsunuz?
Olumsuza, yanlışa, yaşama... Çünkü yaşamda her şey çok güzel, çok hoş değil. İyilik, dostluk, arkadaşlık, evlilik, aşk, seks, iş, doğayla ilişkiler... Bunların hepsi adaletsiz olduğu için insanlar bunlara tahammül edemiyorlar. Tahammül gücü için de bir şeyler yapmak zorundasınız. Bu eğitim ve tevazuyla da olur. Benimkinde de böyle oluyor.

* Kaç yaşındasınız?
64.

* Anti-aging konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yeni çıktı başımıza... Olay şudur orada: Yaratıcı bizi aşağı-yukarı 150 yaşa göre programlamış. Yani insanların sağlıklı çevrede, sağlıklı beslenerek, huzur içinde, dövmeden öldürmeden 150 yaşına kadar yaşamaları lazım. Biz bunu elimizden gelen bütün çabalarla 60-70'e kadar çekiyoruz. Anti-aging daha erken başlayarak bu ömrü uzatmayı amaçlayan bir eğitim. Bir disiplin daha doğrusu. Elektroniğin tıbba girmesiyle çok daha detaylı bilgi almaya başladık, yani biz yiyeceklerimizin falan bile analizlerini çok sağlıklı yapamıyorduk. Şimdi bunlar çok sağlıklı yapılıyor. Yani üzüm çekirdeğinin bir şeye yaradığını nereden bilirsiniz? Ama eskiler onu deneme yanılmayla bulmuşlardır, onun çekirdeğini de yerlerdi mesela. Mesela kara üzüm çekirdeği çekilir, içine bir şeyler konur, vereme karşı kullanılırdı. Şimdi bir defa bunların analizlerini yapmaya başladık. Üzümde ne var, çekirdeğinde ne var, neye yarıyor? Böyle bir gelişme oldu.

* Alternatif tedavi yöntemlerine ne kadar inanıyorsunuz?
Ben pozitif bilimden yana bir insanım. Yani önce pozitif bilim! Pozitif bilim yetmiyor ise bunların hepsini yaptıktan sonra alternatif tıptan yararlanılmalıdır. Örneğin ısırgan otu ya da ısırgan tohumunun dövülüp bal karıştırılmasıyla elde edilen ekstreden yararlanmak zararlı değil.

* Bu neye iyi geliyor?
Kanser için. Hatta fizik ötesi olaylar bile bence reddedilmemeli. Mesela Reiki. Ola ki böyle bir ruh, böyle bir düzen, bizim algılama mekanizmamızın dışında başka bir boyut vardır.. Niçin yararlanmayalım? İlk bakışta komik gibi görünmesine rağmen, Elazığ'da biri benim meme kanserime şifa gönderiyor mesela! (gülüyor) Şimdi bu olmaz gibi geliyor ama eğer siz buna inanırsanız, immün sistem dediğimiz sistemi yani insanın savunma mekanizmasını güçlendirebilir bu. Yaratıcı 'tohumdan üreyen her şey, her canlı ölecek' diye programlamış ama yaşam süresince de çok da savunmasız, kalkansız bırakmamış, biraz da acımış yazık! Mutluluk immün sistemi provake ediyor, artırıyor. Stres zararlıdır, immün sistemi yıkar. Reiki'ye inanırsanız, onun size şifa dağıtacağını, 8 çakranızdan bilmem ne çıkacağına inanırsanız deneyin. Bundan yanayım ben. Mistik inançların dahi yararlı olabileceğini düşünüyorum. Bütün bunlar tıp tedavisinin üzerine yapıldıktan sonra ne zararı olacak! Bir ara biliyorsunuz zakkum kavgaları yapıldı. Ben ona inanıyorum, çünkü o zehir de immün sistemi provake ediyor ve savunma mekanizmasını artırıyor olabilir. Şu bir gerçek ki, doğada her şey var. Her şeyin doğalı, sentetiğine göre çok daha doğru ve güzel.

AMELİYATA BİLE GİRDİM

* Siz dalında uzman pek çok doktor tanıyorsunuzdur. Onlarla görüş alışverişinde bulunuyor musunuz?
Başka zevkim yok!

* Yakında ameliyat da yaparsınız!
Valla elim gidiyor! (gülüyor) Geçen gün hastanede bir profesör arkadaşımızın by-pass operasyonuna girdim, baştan sona izledim. Çok da zor bir vakaydı.

* Siz doktorların falan yanında böyle konuşunca 'sen ne anlarsın, sen ne karışıyorsun' diyen çıkıyor mu?
Benim doktor arkadaşlarım, dostlarım genellikle sabırlı insanlar! Hatta bazen dost meclisinde biri hastalığından söz ederse, orada doktor olduğu halde önce ben atlıyorum. Bu yanlış ve ayıp! Bunu biliyorum ve itiraf ediyorum. Ama bu hem hastayı öğrenmek bakımından, hem kendimi test etmek bakımından, hem de haddim olmayarak bir süre doktoru test etmek bakımından önemli (gülüyor) Onun için genellikle doktor arkadaşlarım bana katlanıyorlar.

RÖPORTAJ: ŞİRİN SEVER

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 'En güzel benim'
 90 ülkeden vejetaryen tarifler
 Yaşlanma korkusu
 Şeytanın bacağını bu sene kıracaklar
 Semranım'ı mumla arayacaksınız!
 Aguleria'nın mutluluk şovu
 İkinci kez baba oluyor
 Gençlik uğruna çirkinleşti
 Zombiye dönüştü!
 'Guguk Kuşu' için deli müziği yaptı
 Erkeklerin kabusu skeçlerle anlatılacak
 Kazım Kanat oğluna el verdi
 Her yaşa her zevke yurtdışı tatili
 İngilizler Türkiye'yi yere göğe sığdıramadı
 Yolculuğum, kendi gönlüme
 Doğa tutkunlarına özel
HAKAN & UTKU
Hırhız var!
Hırsızlık vakaları aldı başını gidiyor. Olay...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Yetiştirme yurtlarında neler oluyor ya da bu çocuklara ne...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Kır danası
Isıtılmış yağda etlerin...
Tüp bebekte başarı oranı yüzde 40
Tüp bebekte başarı oranı yüzde 40
Yeni ilaç tedavileri ve geliştirilen modern tekniklerle birlikte,...
Yine tekstilci!
Yine tekstilci!
Serdar Bilgili ile yaşadığı Bodrum kaçamağıyla magazin...
İstek üzerine!
İstek üzerine!
Ali Sayar'ın işletmeciliğini yaptığı Levent'teki People...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.