|
 |
 |
 |
 |
|
Hangi filmim dünyada unutulmaz oldu? Hiçbiri
Hülya Koçyiğit tüm hayatını Feyzan Ersinan'ın kaleme aldığı 'Film Gibi Yaşadım' isimli kitaba anlattı. Koçyiğit anılarını, kırgınlıklarını, itiraflarını, dönemin sinemasını anlattığı kitapta kendini de sorguladı.
Feyzan Ersinan, Koçyiğit'in hayatını yazma fikrini şöyle açıklıyor: "Temel neden onun çok yönlü karakteri oldu. O anne olmuştu. Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı almış, toplumsal birçok filme imza atmıştı... Şöhrete aldırış etmeden Selim Soydan ile kıskanılası bir evlilik yapmıştı... 11 sene şarkı söyledi. Kıskanmadı, gocunmadı, her kesimin 'bacı'sıydı. Turgut Özal'ın teşvikiyle ANAP'lı oldu. 90'ların sonuna doğru sinemayla yeniden barıştı. Artık insanlar onun kalitesini daha iyi anlıyordu."
***
Filmlerde yaşadım yaşayamadığım hayatı. Hayatla ilgili hesaplaşmalarımı bu filmlerdeki rolleri oynarken yaptım. Bir aşk filmiyse çektiğim, 'sevgilim olsaydı başımı omzuna koyardım, ona şöyle bakardım, onu böyle severdim' diye çok hayal ettiğim oldu. Film gibi yaşadım...
***
Bugün geriye dönüp baktığında, yaşamını bu sözlerle özetliyor Hülya Koçyiğit. Yılların sinema sanatçısı, Feyzan Ersinan'ın kaleme aldığı, Dünya Kitapları'ndan çıkan 'Film Gibi Yaşadım'da, hayatını, daha doğrusu kendi filmini anlatıyor. Anılara, sorgulamalara, kırgınlıklara, dönemin sinemasına, itiraflarına ve ailesine ilişkin içten anlatımlara  sahne oluyor
'Film Gibi Yaşadım'ın sayfaları... Çekimlerde kimi zaman ateşlerle yatağa düştü, kimi zaman kurbağalar arasında sülüklerle mücadele etti. Birçok kez ölümden döndü; karlar altında unutuldu, camın içinden geçti, at üstünden düştü, Vurun Kahpeye filminde figüran olan halk onu döverken neredeyse parçalayacaktı... Hiçbirini umursamadı. Geçmişe baktığında ise söyleyecek çok şeyi olduğunu biliyor...
DÜNYA ÇAPINDA OLMADIM
* Ben Hülya Koçyiğit'im. Festivallerde ödül almış iyi bir oyuncuyum; kendi ülkemin insanının unutmadığı filmlerin oyuncusu. Festival izleyicilerinin beğendiği Türk bir oyuncu. Ben ne kadar iyi bir oyuncuyum diye haykırsam neye yarar? Hangi filmim dünya çapında unutulmaz bir film oldu? Hiçbiri...
ÇOK SÖMÜRÜLDÜM
* Babam hastaneye yattı. Zatürree teşhisi koydular. O sıralar setten gecenin bir yarısı çıkıp hastaneye gidiyorum. Babam ya uyumuş oluyor ya da ben geldim diye sevinip uyanıyor. Düşünüyorum da o zamanki çalışmalarımda ne çok sömürülmüşüm. İnsanüstü çalışıyorduk. Kamelyalı Kadın çekimlerinde içimde bir sıkıntı vardı... Annemin kapıda  heykel gibi duruşunu anımsıyorum... Dönüp, "Babanızı kaybettik" gibi şeyler söyledi... Gerisini hatırlamıyorum...
ÖZAL, 'VAR MISIN' DEDİ...
* Turgut (Özal) Bey bana, "Hülya Hanım, çok çalışmak lazım bu ülke için. Sizde bu ilgiyi görüyorum, düşüncelerinizi biliyorum. Var mısınız benimle iş arkadaşı olmaya?" dedi. Ben de 'var' oldum. İlk kez bir sinema sanatçısı milletvekili adayı gösterilmişti ama herhangi bir gurur veya memnuniyetle karşılaşmadım. Fatma Girik'in "Sanatçıdan siyasetçi olmaz" diye bir cümlesi vardı bir gazetede. Seneler sonra onun siyasete atılmasına gel de şaşırma!
İYİ BİR ANNE OLAMADIM
* İyi bir anne olamadım. Annem bana bir annenin yapabileceğinden çok şey yapmıştı. Ben de bir o kadar eksiğini kendi kızıma yaptım...
İKİ KİŞİYLE OYNAMAM
* Ercan Yazgan durup dururken beni arsızlıkla suçlamış bir insandır. Ferhan Şensoy da sahnede aynı şeyleri söylemişti. Ben bu tarz ifadelerden oldum olası rahatsız olurum. Ercan Yazgan ve Ferhan Şensoy ile kamera karşısına geçmem.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
