kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Günümüz kadınının özgüven anlayışı
Günümüz kadınının özgüven anlayışı
Özgüveni artırmanın yolları

Günümüz kadınının özgüven anlayışı

"Bridget Jones'un Günlüğü" kitabının yazarı Helen Fielding, son romanında Bridget'ın aksine özgüveni yüksek yeni bir karakter yaratıyor: Olivia Joules. Ünlü yazar yeni karakteri Joules'ten yola çıkarak, günümüz kadınlarına yüksek bir özgüvene sahip olmanın yollarını anlatıyor....

Sanırım 17 yaşındaydım, o sıralar Kuzey İngiltere'nin Leeds şehrinde, Romeo ve Juliet's diye bir gece kulübüne takılıyordum. Bir akşam hoş bir çocuk yanıma yaklaştı ve dans etmek isteyip istemediğimi sordu. Utanmış ve mutlu bir şekilde ayağa kalktım. Bana bakıp, "Hayır, sen değil. O" dedi. Arkamdaki kızı gösteriyordu. İlişkiler dünyasına adım attığım bu ilk, talihsiz, adımı göz önüne alırsak, ileriki yaşlarda Bridget Jones'un kendine olan güvensizliğine dair yazılar yazmam aslında pek de şaşırtıcı değil. O zamanlar güveninizi diğer insanların veya erkeklerin sizle ilgili tepkilerine ve kıyaslamalarına göre belirlerseniz, sıfır güvene sahip olacağınızı bilmeyecek kadar genç ve saftım. "Bridget Jones'un Günlüğü"nün tanıtımı için dünyayı dolaşırken, kadınların güvensizlikleriyle ilgili daha pek çok şey öğrendim. Önemli şirketlerde yönetici pozisyonunda çalışan minyon Japon kadınlar, kafalarını kalori sayımıyla ve kalçaları görünmesin diye yatak odalarından ger geri çıkmakla bozduklarını itiraf ediyorlardı. Her biri süper modele benzeyen İtalyan doktorların, tıpkı Bridget Jones gibi, oldukları ve olmaları gerektiğini düşündükleri kadın arasındaki uçurumda bocaladıklarına şahit oldum. Son derece güzel ama nevrotik bir kadına bakıp, "Fakat nasıl özgüveni olmaz, o kadar güzel ki!" diye düşünen budalalar hâlâ var. Anlamıyorlar mı? Kadınların görünümlerine olan güvenleri gerçekle değil, beklentilerle ilgili. Dış görünüş sorunsalının kaynağı, tüm dünyanın bununla ilgili saçma sapan bir hassasiyete sahip olması. 20'li yaşlarını süren güzel bir genç kız için dünya birçoklarının gördüğünden daha farklı bir yerdedir, en basitinden karşılaştığı insanların yarısı onunla birlikte olmak istiyordur. Kulağa garip gelse de, genç kız kendisiyle birlikte olmak için çırpınan erkeklere bakarak önemli bir güce sahip olduğunu düşünebilir, ama bu aynı zamanda tehlikeli bir durumdur. Doğuştan mükemmel özelliklere sahip birkaç tanrıça dışında, bütün kadınlar görüntülerinin saç, kıyafet, kilo ve yaşlılık gibi faktörlerin insafına bağlı olduğunu bilir. Güzellik denen şey öyle narin ve güvenilmezdir ki... 90'ların sonunda, Bridget Jones'un Günlüğü gibi kadınların özgüven eksikliğini anlatan romanlar zirveye oturduğunda, özgüven sorunu global bir salgın halini almış gibi görünüyordu. Bu durumun filmler ve reklamlar aracılığıyla maruz kaldığımız mükemmellik bonbardımanından kaynaklandığını düşünüyordum. Bundan yüzyıl önce kırsal alanda yaşayan bir kadınının kendini kıyaslayabileceği yerel güzellerin sayısı muhtemelen bir veya ikiyi geçmezdi. Fakat 20'inci yüzyılın sonlarında, kadınlar güzellik bonbardımanı altında ezilmeye başladı. Ve mükemmellik aslında gerçek bile değildi. Mükemmel kadın, pohotoshop yapılmış, rötuşlanmış, hiç varolmayan bir görüntüden ibaretti. Bir dergide gördüğüm kadının fotoğrafına bakıp, keşke onun gibi olsaydım, dediğimi hatırlıyorum. Aslında verdiğim gayet normal bir tepki, tek sorun fotoğraftaki kadın bendim.

YENİLENMİŞ BİR BRIDGET
2003'te yeni bir karakter yazmaya başladım, aslında bir casus olan gazeteci Olivia Joules. Olivia nasıl olduysa güvensizliklerinden kurtulup, dünyayı dolaşmaya başlayan, yenilenmiş bir Bridget Jones, karakterine bürünüverdi. Neden böyle olduğunu ben de bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var ki, son yıllarda en ufak bir alakası olmasa dahi, hemen her şeyi dünyadaki terör saldırılarına ve insanlar üzerinde bıraktığı etkilere bağlamak gelenek haline geldi. Aslında bu 'gelenekte' bir bakıma doğruluk payı olduğunu düşünüyorum. Dünya savaştayken en sığ olanlarımızın bile aklında selülit, yağlı cilt ya da cansız saçlar gibi konularla ilgilenmeye daha az yer kaldı. İlgiyi içten dışarıya yönlendirmek için krizden daha ekili bir şey yoktur. Olivia Joules'e dönecek olursak, onun 'yeni milenyum' bilinci biraz daha şahsına münhasır. Olivia artık nasıl göründüğüyle ve görünümünün diğer insanlar üzerinde bıraktığı etkiyle ilgili endişelere kapılmayacağına dair bilinçli bir karar veriyor. Bu, gelmiş geçmiş en etkileyici yaratık olduğuna karar vermek gibi bir şey değil. Kendini beğenmişlikle de ilgili değil. Onun güveni, görünümüyle fazla ilgilenmemesinden geliyor. Düşünmesi gereken daha önemli şeyler var, casus olmak gibi. Sinema ve edebiyat dünyasındaki son casus karakter patlaması, soğuk savaş dönemine rastlamıştı. O günlerde bu türün dişileri taraf değiştirirlerdi. Ama artık Batı'nın yeni bir düşmanı var ve gerçeğin yavaş yavaş kurgunun içine sızması gibi, son zamanlarda televizyon dizilerinde kadın casusları kahraman olarak görüyoruz. Üstelik hepsi kendine son derece güvenen kadınlar ve odadan geri geri çıkmalarının tek nedeni olası bir saldırıya karşı kendilerini korumak istemeleri, popolarını gizlemek değil (bir taşla iki kuş vurmak fena değil aslında).
DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Kamera karşısında tahrik oluyorum
 Ünlüler zaten çiftlikte yaşıyor
 Britney gizlice evlendi mi?
 Londra, Noel'i 'Ney'le kutlayacak
 Serseri'de yaşanan aşk meğer gerçekmiş...
 Kendi Çiziyor Kendi Giyiyor
 İzmir'de hayranlarıyla buluştu
 Ben oyuncuyum demek yürek ister
 Benzerlikleri babalıklarını ele veriyor
 Aşka dair bilmediğimiz gerçekler de varmış!
 Giyinmek de bir sanattır
 Geleneksel, stilize ve elitist
 İstanbul'da festival mevsimi
 Dansınızı seçin
 Ciwan Haco yeniden Türkiye'de
 Larry Coryell Babylon'da
 Bach Günleri devam ediyor
 İstanbul Sinema Rehberi
 Ajanda
 Bu Geceki Nöbetçi Eczaneler
AYŞE ÖZYILMAZER
Amerika yolları taştan, Nehir'i tanımadım baştan!
Benim...
HAKAN & UTKU
Yeni zina diyalogları
1- Rıza lan, ne olacak lan bu...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Terörizmin kaderi sizin ellerinizdedir!
Terör aslında...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Piliç güveç
Sirke, 1 çorba kaşığı...
Kalp sağlığı için renkli gıdayı seçin
Kalp sağlığı için renkli gıdayı seçin
Columbia Üniversitesi New York Presbyterian Hastanesi'nde yaptığı...
Buğra yaza evleniyormuş
Buğra yaza evleniyormuş
Şenay Akay'la evliliği süresince magazin dünyasının gündeminden...
Büyük aşk sona mı erdi?
Büyük aşk sona mı erdi?
Uzun zamandır birlikte olan Cem Yılmaz ve işletmeci sevgilisi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.